Zaruret yaratıcılık doğurur diye boşuna denmemiş. Şimdi sıra Pazar günü seçilen milletvekillerinin seçim akşamı ortaya çıkan tabloyu fazilete dönüştürmelerinde. Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarihinin en büyük yenilgisine uğradıktan sonra muhalefet sıralarına döneceğini duyurunca Almanya'nın Hıristiyan Birlik (CDU/CSU), Hür Demokrat (FDP) ve Yeşiller partilerinin ortaklığında kurulacak koalisyonla yönetilme ihtimali arttı. Partisinin yüksek oranda oy kaybetmesiyle sarsılan Başbakan Angela Merkel (CDU) ister istemez yeni bir yol deneyecek.
Gerçi eyaletler düzeyinde bu üç parti tarafından kurulan hükümetler yok değil. Federal hükümette ise üçlü koalisyon şimdiye kadar hiç olmamıştı. Birkaç ay önce Schleswig-Holstein eyaletinde kurulan CDU, FDP, Yeşiller koalisyonu çok taze olduğundan dayanıklılığını ölçmek için henüz çok erken. Üç parti ilk kez Saarland eyaletinde koalisyon kurmuş ama ortaklık iki yıl geçmeden bozulmuştu. Koalisyonun dağılmasına partiler arasındaki görüş ayrılıkları değil FDP içindeki çekişmeler neden olmuştu.
Saarland'da üçlü formül iki yıl dayanabildi
Saarland'ın yeni eyalet hükümeti CDU – SPD ortaklığıyla kuruldu. Merkel bu formülü yakından tecrübe etmiş olduğundan kimsenin vereceği akla ihtiyacı yok. Ancak Saarland Eyalet Başbakanı Annegret Kramp-Karrenbauer'den CDU-FDP-Yeşiller işbirliği hakkında yararlı bilgi alabilir.
Muhtemel koalisyon ortaklarının federal hükümete bakışına gelince. 12 yıldır Almanya'nın başbakanı olan Angela Merkel ‘uzlaştırıcı' hükümet lideri olarak tanınır. Bu özelliğini taraftarları takdir ederken, karşıtları Merkel'in silik kaldığını savunurlar. Ancak Merkel'in ortama kolay adapte olabilmesi üç partinin ortaklığıyla hükümet kurulmasını kolaylaştırabilir. Ancak kendi partisinde olduğu kadar Bavyera'daki kardeş parti CSU içinde de üçlü formüle sıcak bakmayanların bulunduğu da unutulmamalı.
Mülteci politikası belirleyici olacak
Yine de Başbakan Merkel'in tartışılmazlığını sorgulayacak kimse bulunmuyor. Hele kardeş parti CSU'nun Bavyera'da yüksek oranda oy kaybetmesi parti ve eyalet lideri Seehofer'in ona baskı yapmasını daha da zorlaştıracak. Ama Bavyera'dan Merkel eleştirilerinin geleceği kesin. Horst Seehofer partisinin oy kaybı ve AfD'nin seçim başarısı karşısında yelpazenin sağında belirgin profil göstereceklerini duyurdu.
Asayiş ve mülteci politikasıyla ilgili güçlü ifadeler FDP ve Yeşiller ile koalisyon görüşmeleri yapılmasını zora sokabilir. Yeşiller'in tabanı iltica hakkının sertleştirilmesine sıcak bakmıyor. Terörle mücadele açısından ise pürüz çıkması beklenmiyor. Üç parti de polis sayısının artırılmasından ve güvenlik birimlerinin daha iyi donatılmasından yana.
FDP ile Yeşiller diyalog kurmalı
En fazla tavizi Birlik partileri vermek zorunda kalacak. FDP ve Yeşiller vatandaşlık haklarıyla özgürlüklerin daha fazla kısıtlanmasını kabul etmeyeceklerdir. Aynı zamanda iki küçük parti arasında yakınlaşma olması da şart. Dört yıllık aradan sonra yeniden federal meclise giren FDP, Yeşiller'i halka vasilik etmeye çalışmakla eleştiriyor. Yeşiller ise Hür Demokratların toplumun zararında ekonomik çıkarlara öncelik tanıyan ‘zayıf devlet' anlayışına karşı çıkıyor.
Üçlü koalisyonun gerçekleşebilmesi için muhtemel küçük ortakların birçok konuda parti tabanını ikna etmesi gerekecek. Tecrübeli isimler bunda yardımcı olabilirler. Baden-Württemberg'de CDU ile koalisyon hükümeti kuran Yeşiller partili Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann uzlaştırıcı olabilir ama o da partisinin sol kanadından gelebilecek tepkileri hesaba katmak zorunda kalacak.
Erken seçim sadece AfD'ye yarar
FDP'nin uzlaştırıcı ismi ise Schleswig-Holstein eyaletinde üçlü koalisyonun kurulmasını mümkün kılan parti başkan vekili Wolfgang Kubicki olabilir. Kubicki aynı formülün federal düzeyde de uygulanabileceğini ancak bunun şart olmadığını düşünüyor. Kubicki SPD'nin seçim akşamı muhalefet sıralarına döneceği şeklindeki açıklamalarını eleştirmişti. Hür Demokrat politikacı partisinin üçlü koalisyona katılması için büyük baskı altına gireceklerini biliyor.
Aynı baskıyı bütün potansiyel koalisyon ortakları hissedecek. Kamuoyu, Angela Merkel ile iki kez kurduğu koalisyon hükümetinde yıpranan SPD'nin tarihinin en büyük seçim yenilgisinden sonra muhalefet sıralarına dönmesini anlayışla karşılayabilir. CDU, FDP ve Yeşiller ise anlaşamadıkları takdirde erken seçimin kaçınılmaz olacağını bilmek zorundalar. Erken seçime ise sadece sağ popülist AfD sevinecektir. AfD, Sol Parti dâhil, mecliste temsil edilen bütün siyasi partileri ‘baş hasım' ilan etmişti.
Marcel Fürstenau
© Deutsche Welle Türkçe