Kopenhag'da söz liderlerde
17 Aralık 2009Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bugün Kopenhag’a gitmesi bekleniyor, ABD Başkanı Barack Obama’nın ise yarın zirveye katılacağı açıklandı. Konferansın 10 gündür başkanlığını sürdüren AB Komisyonunun iklimden sorumlu üyesi Danimarkalı Connie Hedegaard ise dün sürpriz bir şekilde iklim müzakereleri başkanlığından çekildi. Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen müzakereleri yürütecek. Bir yandan Kopenhag'da siyasi düzeyde bu gelişmeler yaşanırken, diğer yandan protestolarını sürdüren çevre örgütleri sanayinin işbirliği olmadan iklim hedeflerine ulaşmanın mümkün olmayacağına dikkat çekiyor.
Görüşmeler tıkanma aşamasında
Danimarka’nın başkenti Kopenhag kentinde süren Dünya İklim Zirvesi’nde son aşamaya gelindi. Zirvenin son iki gününde söz liderlerde olacak. Ancak dokuz günlük müzakerelere rağmen, zirveye damgasını vuran sanayileşmiş ülkeler ile kalkınmakta olan ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar aşılamadı. Karbondioksit emisyon kotaları ile kalkınmakta olan ülkelere yapılacak çevre koruma yardımları konularında henüz uzlaşma sağlanamadı. Görüşmelerin neredeyse tıkanma aşamasına gelmesi, çevreciler tarafından da protesto ediliyor.
Göstericiler, iklim değişikliğinden en çok etkilenen devletlerin çıkarlarının önemsenmediği eleştirisinde bulunuyor.
Çevre örgütleri, kalkınmakta olan ülkelerin çıkarlarının da gözetildiği adil bir iklim sözleşmesi talep ediyor. Greenpeace ile Doğayı Koruma Vakfı, Avrupa Birliği’nden somut taleplerde bulundu. Örgütler, Avrupa Birliği’nin karbondioksit emisyonlarının 2020 yılına kadar 1990 yılı baz alınarak, yüzde 30 oranında azaltmasını istedi. Avrupa Birliği Dönem Başkanı İsveç'in Çevre Bakanı Andreas Carlgren ise “Avrupa Birliği küresel, iddialı bir sözleşme çerçevesinde 2020 yılına kadar karbondioksit salınımının yüzde 30 oranında azaltılması hedefini kabul edebilir” dedi.
Sanayinin desteğine vurgu
Öte yandan sivil toplum kuruluşları bu hedeflere ulaşmanın, ancak sanayinin de desteğiyle mümkün olabileceğine dikkat çekiyor. Alman sanayicileri ise Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin iklim müzakerelerinde tek başına taviz vermesi halinde, bunun Avrupalı şirketlerin rekabet gücünü zayıflatmasından endişe ediyor. Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Werner Schnappauf, yükün bütün büyük ekonomiler arasında paylaştırılmasını istiyor. Schnappauf, sivil toplum kuruluşları ile de iletişim içinde olduklarını söylüyor: “Sanayinin iklimin korunmasında lokomotif olduğunu göstermek için German Watch ve diğer sivil toplum kuruluşları ile iletişim halindeyiz. Biz Alman sanayisinin bu konuda öncü rol üstlenebilecek düzeyde olduğunu göstermek istiyoruz.”
Alman Çevre Örgütü German Watch’un Başkanı Klaus Milke ise sanayiyi eleştirerek, yüzde yüz yenilenebilir enerji hedefinin yakalanamamasından duyduğu endişeyi dile getirerek, "sanayi, 2050 yılına kadar yüzde yüz yenilenebilir enerji hedefine ulaşmak için üzerine düşeni yapmıyor" diyor.
Enerji şirketleri eleştiriliyor
İklimin korunmasına yönelik önlemler almamakla suçlanan sanayi kollarının başında ise enerji şirketleri geliyor. Çevre Örgütü Greenpeace’den Sven Tekse, enerji şirketlerinin tüm Avrupa’da kömür santralleri kurmak istediğine dikkat çekerek “bunun iklimin korunması ile bağdaşır yanı yok” diyor. Almanya Çevre ve Doğa Koruma Birliği’nden Tina Löffelsend ise ‘tek bir kömür santrali bile kuracak lüksümüz yok” şeklinde konuşuyor: “Eğer federal hükümetin belirlediği iklim hedeflerine vaktinde ulaşılmak isteniyorsa, Almanya’nın tek bir kömür santrali dahi kuramayacağını biliyoruz. Enerji şirketleri ise yenilenebilir enerjiye geçmek istedikleri izlenimi vermiyorlar. Kömür santralleri kurabilmek için büyük oranda lobi faaliyetleri yürütüyorlar.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Özay
Editör: Beklan Kulaksızoğlu