Zenginlerle yoksulların karbondioksit savaşı
9 Aralık 2009Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da devam eden Dünya İklim Zirvesi’nde endüstrileşmiş zengin ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki iklim pazarlıkları ev sahibi Danimarka’nın sunduğu önerilerin ardından sertleşti.
Danimarka’nın sunduğu sonuç bildirgesi taslağının zirvenin başarısını tehlikeye soktuğunu belirten Sudan temsilcisi Lumumba Stanislaus Di Aping, “Dünya nüfusun yüzde 80’i için adaletsiz olan bir antlaşmayı onaylayamayız” dedi.
"Sömürgeci hedefler var"
Gelişmekte olan ülkelerin emisyon salınımlarını azaltmasını isteyen zengin ülkelerin eski sömürgeci hedeflerini yeni bir formda izlediklerini savundu.
Gelişmekte olan ülkelerin sözcülüğünü yapan Di Aping, müzakere masasını terk etmek istemediğini belirterek Kopenhag’ın başarısızlığa uğraması durumunda bunun yükünü taşımak istemediklerini dile getirdi.
Danimarka’nın sunduğu taslakta, 2050 yılında kadar küresel ısınmayı 1990 yılına oranla 2 santigrat derece ile sınırlandırılması hedefleniyor. Taslakta bunun için de gelişmekte olan ülkelerin yüzde 80 ya da daha fazla oranda emisyon salınımlarını azaltmasının öngörüldüğü belirtiliyor.
"Zenginlerin önlemleri yetersiz"
Gelişmekte olan ülkelerin adaletsiz bulduğu bu öneriye Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika gibi kalkınmakta olan ülkeler de karşı çıktı. Zengin ülkelerin iklim hedeflerinin yetersiz olduğunu savunan Çin'in temsilcisi Su Wie, iklimin korunması için zengin ülkelerin öngördüğü 10 milyar dolarlık yardımın az olduğuna dikkat çekti.
Su Wie, “10 milyar dolar dünya genelinde kişi başına 2 dolan bile etmiyor“ dedi. Zengin ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirten Çinli temsilci, ABD'nin neden olduğu zararlı gaz salınımlarının artmaya devam ettiğini belirtti.
Çin'e eleştiriler
Avrupa Birliği ise iklim pazarlıklarında eleştirilerini Çin'e yöneltti. AB Dönem Başkanı İsveç'in temsilcisi Anders Turesson, “Burada karbondioksit emisyonlarının azaltılması gibi tüm dünyanın yükümlüğünde olan temel sorunların tartışılmasına izin verilmemesi hayal kırıklığı yaratıyor“ dedi. Turesson, Çin'in ABD ve AB arasındaki tartışmanın gelişmesini Çin'in engellediğini savundu.
ABD de Çin'in tutumunu eleştirerek hem Çin'in hem de gelişmekte olan ülkelerin harekete geçmesi gerektiğini kaydetti. Amerikalı temsilci Todd Stern, “Çin'in olmadığı bir iklim antlaşması düşünülemez“ diyerek Çin'in atmosfere en fazla karbondioksit salan ülke olduğunu belirtti.
AFP/dpa, HK/DA
© Deutsche Welle Türkçe