HDP'den TBMM faaliyetlerini durdurma kararı
6 Kasım 2016HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, eş genel başkanlar dahil 9 vekilin tutuklanmasının ardından bugün Diyarbakır'da, meclis grubu ve merkez yürütme kurulunun yaptığı görüşmeye ilişkin partinin izleyeceği yolu açıkladı.
Konuşmasına 4 Kasım'da Diyarbakır'daki bombalı saldırıyı kınayarak başlayan Bilgen, "bundan sonra parti gündeminin halk ile konuşmak olduğuna" dikkat çekti. "4 Kasım ve öncesinde rehin alınmış olan eş genel başkanları ve vekillerin ve bütün seçilmiş belediye eş bakanlarının, yöneticilerin biat etmeyen duruşunun arkasında olduklarını" kaydeden Bilgen, "onların baskı, yok sayma ve faşizm karşısındaki tutumları Kürt halkı başta olmak üzere bütün Türkiye haklarına moral kaynağı olduğunu" belirtti.
Parti sözcüsü, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP iktidarının, demokratik muhalefete ve siyasete yönelik ağır saldırılarıyla demokratik kazanımları gasp etmeyi, kurumlarını tasfiye etmeyi hedeflediğini" belirterek, "hedefte sadece HDP'ye oy vermiş 6 milyondan fazla insanın siyasi iradesinin değil, demokrasi, özgürlük, eşitlik, emeğin hakları, kadın özgürlüğü ve adalet mücadelesini sürdüren vicdan sahibi demokrat milyonlarca birçok yurttaşın da olduğuna" dikkat çekti.
"Milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran ve sonra 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsat olarak değerlendirip OHAL ve KHK'lar ile ülkeyi yöneten ve kendi darbesini sürdüren Erdoğan'ın AKP iktidarının Meclisi de işlevsizleştirerek Türkiye'yi bir kayyum cumhuriyeti haline getirdiğine" dikkat çeken Bilgen, "HDP'ye yönelik operasyonla da halkın iradesine saygı duyulmadığını" vurguladı.
"Yasama organları çalışmalarında olmayacağız"
HDP sözcüsü Bilgen, "Meclis grubumuz ve MYK ile yaptığımız tartışmalar sonucunda Demokratik siyaset tarihimizin bu en karanlık dönemi kapsamında yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya ve bir kez daha halklarımızla buluşmaya karar verdik. Ev ev, köy köy, il il dolaşarak halkımızın şikâyet ve önerilerini dinleyeceğiz. Bileşenlerimizle, bütün ittifak güçlerimizle, demokrasi barış ve emek güçleriyle, sivil toplum kuruluşları, sendika ve meslek birlikleriyle, inanç gruplarıyla, kadın gençlik, çevre ekolojik hareketleriyle tartışarak önerilerini alacağız. Tüm bunların sonucundaki önerileri kamuoyu ile paylaşacağız ama sadece bununla kalmayıp, ortaya çıkan öneriler doğrultusunda geleceği birlikte örmek için adımlar atacağız. Kayyum cumhuriyetine karşısında demokratik cumhuriyet mücadelesini birlikte yürüteceğiz" şeklinde konuştu.
Barış ve çözüm, demokrasi ve özgürlük, adalet ve eşitlik için mücadele eden arkadaşlarının hapse atılıp, rehin alınmalarınının partinin ilkesel duruşunu değiştirmeyeceğini belirten Bilgen, demokratik siyasetten geri atmayacaklarını belirtti.
"Türkiye tipi başkanlık zulüm demektir"
Bilgen, "Ülkeyi bir buçuk yıldır yangın yerine çevirmiş olan Erdoğan AKP iktidarı, Türk tipi başkanlık rejimini gerçekleştirmek için binlerce insanın ölmesine, yaralanmasına, evinden barkından olmasına, işsiz kalmasına, toplumdaki gerginlik ve kutulaşmanın büyümesine neden olmuştur. Bir kez daha vurguluyoruz ki Türkiye tipi başkanlık adı altında sunulan tek adam yönetimi faşizm demektir, savaş baskı ve zulüm demektir." dedi.
"Tüm demokrat kesimlere çağrı"
"Dünyanın tüm ülkelerindeki demokrasi güçlerine, demokratik kurum ve kuruluşlara, parlamentolara, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına buradan çağrı yapıyoruz. Evrensel insan hakları ve demokratik hukuk ilkelerine bağlı kalınması için sesinizi şimdi yükseltin" şeklinde konuşan Bilgen, Erdoğan'ın tehditlerine boyun eğilmemesi gerektiğini savundu. Erdoğan'ın "AKP iktidarının Türkiye'yi uluslararası anlaşmaların yok edildiği bir totaliter rejime sürüklediğini belirten sözcü, buna dur denmemesinin bütün bölge ülkeleri ve Avrupa halkları için de tehdit oluşturduğuna" dikkat çekti.
Bilgen, "Türkiye demokrasi, emek ve barış güçlerine, Erdoğan AKP iktidarının baskılarından bunalan tüm vicdan sahibi tüm yurttaşlara sesleniyoruz" diyerek, "Çağrılarının sadece HDP ile dayanışma çağrısı olmadığını, özgürlük, eşitlik, demokratik laiklik ve adalet için çaba harcayanlara ve bu özlemler için bedel ödeyenlere birliktelik ve ortak mücadele çağrısı olduğuna" dikkat çekti.
4 Kasım darbesi karşısında mücadelelerini bütün demokrasi ve barış güçleriyle birlikte geliştirme kararlılığında olduklarını ifade eden HDP sözcüsü Bilgen, "Bu gidişe boyun eğmeyeceğiz. Diktatörlük karşısında demokrasi önerilerimizi yaygınlaştıracağız" dedi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/GA/MK