1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

HDP’liler ne yapacak?

14 Temmuz 2016

MHP lideri Bahçeli’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili yargı sürecini ‘nazik’ olarak nitelemesi dikkatleri bir kez daha HDP’lilerin durumuna çevirdi. HDP'li Sancar "HDP'nin tavrı değişmeyecek" dedi.

https://p.dw.com/p/1JOpJ
Fotoğraf: Reuters/U. Bektas

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermesinin ardından Ankara'da gözler yargı sürecine çevrildi. En çok merak konu haklarında en çok dosya bulunan HDP’lilerin savcılıklara rızayla gidip ifade verip vermeyecekleri.

DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayarn HDP'nin hukukçu vekillerinden Mithat Sancar, Türkiye’de muhalefetin özellikle dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili yasal düzenlemede ciddi şekilde ‘sınıfta kaldığının’ tescillendiğini savundu. “MHP başından beri Saray’ın politikalarının değneği, bastonu oldu. Bu yüzden MHP lideri Bahçeli'nin gidip de ifade vermesi kadar, ifade sürecinin de nazik olduğunu duyurması çok normal. Muhtemelen Kılıçdaroğlu da gidecek. Gitmezse çelişkiye düşer” diyen Mithat Sancar, “HDP’nin tavrı asla değişmeyecek” çıkışında bulundu.

"HDP'nin tavrı değişmeyecek"

Tüm HDP’li vekillere savcılıktan gönderilen ifade çağrılarının ulaştığının hatırlatan Sancar, şöyle konuştu:

“Dokunulmazlıkların kaldırılması için birleşenler; yani AKP, MHP ve CHP; HDP’yi ötekileştirmek değil, hiçe saymak, kutuplaştırmak için birlikte hareket ettiler. Bize karşı olan bu tavır antidemokratiktir. AKP’nin 2011’den beri her sorunun çözümü için bulduğu kutuplaştırma yöntemine CHP ve MHP de destek vermiştir. AKP, MHP işbirliği gün geçtikçe daha da ortaya çıkacaktır. Bu, önümüzdeki süreçte daha da çok konuşulacak başkanlık rejimi tartışmalarında da görülecektir. CHP de muhalefet değil, devlet partisi gibi hareket etmenin sıkıntısını yaşamaktadır. HDP, bu ülkenin tek demokratik muhalefeti olarak Türkiye’nin uçuruma yuvarlandığını kamuoyuna anlatmayı sürdürecektir. Bahçeli'nin gidip de nazikçe ifade vermesi, hükümetin onu takdir etmesi, bize –siz de gidin- denilmesi tavrımızı değiştirmeyecektir.”

CHP de bu süreçte dokunulmazlık konusunu halkın gündeminde daha çok tutmanın yollarını arıyor. CHP'li Öztürk Yılmaz, DW Türkçe’ye “Dokunulmazlık konusu AKP’nin sistem üzerine baskı yapmak, meclisi etkisizleştirmek üzere gündeme getirdiği bir konudur” dedi. CHP’deki rahatsızlık için “Türkiye’de bugün büyük bir baskı rejimi var. Güçler ayrılığı değil, güçlerin birlikteliği konuşuluyor. Biz CHP olarak demokratik muhalefet yapmakta ısrarımızı sürdüreceğiz” değerlendirmesi yaptı.

En kötü senaryo mu devrede?

Marmara Üniversitesi'nden Anayasa Hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu da Bahçeli’nin “Yargı nazik. Herkes ifade versin” açıklamasının hukuki anlamını DW Türkçe’ye yorumladı. Kaboğlu, “AKP-MHP işbirliği dokunulmazlıklar konusunda daha da somutlaştı. Yargı bağımsız olabilseydi Bahçeli haklıydı ancak Türkiye’de yargının her politikacıya nazik olmadığı aşikardır” dedi ve süreçteki sıkıntıyı şöyle anlattı:

“Cumhurbaşkanı hem yasama hem de yargıya müdahale etmiş, dokunulmazlık konusu meclis yetkisinden alınmıştır. CHP de ciddi bir yanlış yapmış, Erdoğan’ın oyunlarını bozmak isterken kendini o oyunun içinde bulmuştur. Türkiye zaten kutuplaşmıştır. Bu kutuplaşmayı her geçen gün daha da ileri noktaya taşıyan özellikle Erdoğan ile Bahçeli’dir. Dokunulmazlıklar meclisin iradesiyle kaldırılsaydı, HDP’liler de gitsinler ifade versinler derdik. Ancak hukuk, başından beri aksadı. Bu süreçte sağduyunun kamuoyuna hakim olması gerekiyor, savcıların daha soğukkanlı biçimde davranıp siyasetçilerin kutuplaştırıcı çizgisinden uzak kalması gerekiyor. Yoksa ne yazık ki Türkiye’de HDP’lilerin meclisten tasfiyesi olarak görülen en kötü senaryo devreye girecek.”

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Sinan Kocaoğlu da “Yaşadığımız; yargının iktidarın elinde olduğunu uygulamalı görmektir. İktidarın elinde olan yargı bugün bir partiye ya da bir kuruma göre rahatlıkla pozisyon almaktadır ve bu rahatsız edicidir. Savcılar tarihi bir vicdan sınavından geçmektedir” yorumu yaptı.

Adalet Bakanlığı verilerine göre; savcılıklar topamda 506 dokunulmazlık dosyası üzerinde çalışıyor ve bu dosyaların 138 vekili etkilemesi bekleniyor. CHP’nin 51, HDP’nin 50, AKP’nin 27, MHP’nin 9 ve bir bağımsız vekili etkileyecek dosyaların özellikle HDP’liler gündeme geldiğinde nasıl çalıştırılacağı Ankara’da halen merak konusu.

Hilal Köylü / Ankara