Mithat Sancar: Bu HDP'ye siyasi darbedir
4 Kasım 2016Türkiye'de HDP eş başkanları ve milletvekillerine yönelik operasyonlar sonucunda, eş başkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ, Meclis Grup Başkanvekili İdris Baluken tutuklandı. HDP'ye yönelik operasyon sürerken, Almanya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Maria Böhmer, Ankara'da HDP milletvekilleri ile temaslarda bulundu. Görüşmede yer alan HDP Mardin milletvekili Mithat Sancar, partisine yönelik operasyonu ve Alman bakanın ziyaretine yönelik sorularımızı yanıtladı.
DW Türkçe: Eş başkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ'ın tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mithat Sancar: Siyasi darbe operasyonu derinleşiyor. Ancak böyle açıklanabilir bu durum. Zaten gözaltı operasyonlarının siyasi darbe olduğunu en baştan beri söyledik. Aslında dokunulmazlıkların kaldırılması bizzati bu darbe sürecinin aşamalarından biriydi. Şimdi HDP üzerinden siyasi bir darbe hayata geçiriliyor. Bu darbenin açık amacı var: Erdoğan bir despotik yönetim, bir tek adamlık kurma yönündeki engelleri temizlemek istiyor. HDP, Erdoğan'ın planları önündeki en büyük engeldi. Hem 7 Haziran ve Kasım seçimlerinde bunu gösterdi hem de sonradan yaptığı siyasette HDP onun korkulu rüyası oldu. Planlarını uygulama konusunda başvurabileceği yollar çok az. Meclisi muhalefetsiz, Kürtleri temsiliyetsiz bırakma yolu kendisi için son derece elverişli görünmüş olmalı ki bu operasyonları şimdi başlattılar.
HDP siyasette yoluna nasıl devam edecek?
Sancar: Şunu söyleyelim, bizim bir kararımız var. Demokratik siyaset alanını son noktasına kadar savunacağız ve bu alanı kullanacağız. Biz demokratik siyaseti kullanmak için kurulmuş bir partiyiz. Biz demokrasi barış ve özgürlük mücadelesi veren bir partiyiz. Siyasette tek bir küçük alan kalana kadar bunu kullanacağız. Şu an farklı bir kararımız yok. Bütün imkânlarımız ne kadar kaldıysa onları kullanacağız.
Muhalefet partileri CHP ve MHP'nin HDP'ye yönelik operasyon sonrasındaki tutumlarını nasıl görüyorsunuz?
Sancar: MHP'den bir açıklama gelmesine gerek yok. Dün bir görüşme oldu. Erdoğan Bahçeli görüşmesi. Biz bu görüşmenin operasyonların başlatılmasında rolü olduğunu düşünüyoruz. Operasyonları başlatma konusunun da bu görüşmede ele alındığını düşünüyoruz. Dolayısıyla zaten şu an AKP, MHP ve Erdoğan birlikte davranıyor. Onlardan farklı tavır beklemek için neden yok. CHP'nin tutumunu da doğrusu etkisiz, ikircikli ve talihsiz buluyoruz. Çünkü apaçık bir darbe gerçekleştiriliyor. Meclisin üçüncü büyük grubuna sahip parti ağır bir saldırı altında. Seçilmiş milletvekilleri keyfi şekilde gözaltına alınıyor, eş başkanları tutuklanıyor. CHP'nin yaptığı açıklama son derece renksiz, yuvarlak sayılacak bir açıklama. Biz şunu söyledik. Bu operasyon sadece HDP'ye yönelik bir politika değildir. Bu Türkiye'de diktatörlüğü yerleştirme planlarının bir aşamasıdır. Bize yapılan saldırı bizimle sınırlı kalmayacaktır. Bunu eğer Türkiye demokrasi güçleri etkili bir şekilde durdurmaya çalışmazsa ve durdurmazsa sıra kendini muhalif sanan diğer çevrelere de hızla gelecektir. Esasen şu anda zaten onun çeşitli uygulamalarını da görüyoruz. CHP yönetiminin tavrı, Erdoğan'ın elini rahatlatıyor, politikalarını uygulamalarını kolaylaştırıyor. Ama CHP tabanının CHP yönetimiyle aynı doğrultuda düşünmediği gibi bir inancımız var. Türkiye'de CHP tabanı dahil tüm demokrasi çevrelerinin bu operasyonlara karşı çıkması gerekiyor. Demokratik tüm imkanlarla tepkilerini göstermeliler ki bu gidişi durdurabilelim.
Peki, muhalefet partilerinin ülkedeki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sancar: Yani MHP'nin AKP'den ayrı bir parti olduğunu iddia etmek çok zor. MHP, AKP'nin küçük şubesi haline gelmiştir. CHP bu sürecin vebalinin faturasını mutlaka görecektir. Eğer politikalarında bir değişikliğe gitmezlerse sonuçları kendileri için de hoş olmayacaktır. Esasen dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde şimdiki bu sürecin başlamasını kolaylaştırmışlardır. Orada CHP'nin sorumluluğu var. Bunun mutlaka tarihsel ve siyasal bir bedeli olacaktır.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Maria Böhmer Ankara’da temaslarda bulundu. Bugün HDP'yi de ziyaret etti. Neler görüştünüz?
Sancar: Aslında daha önce planlanmış bir görüşmeydi. Parlamenterlerden oluşan bir heyetle Sayın Böhmer gelecekti. Bizimle de görüşmek üzere randevu talep etmişlerdi. Bugün genel merkezimizde eş genel başkanımız Figen Yüksekdağ başkanlığında benim de olduğum bir heyetle görüşme yapacaktı. Fakat genel merkezimiz abluka altında olduğu için görüşmeyi Meclis grup salonunda yaptık. Tabi bu genel bir ziyaretti. Ama bu gelişmelerden sonra ziyaret bu gelişmelerle bağlantılı hale geldi. Bizimle de son süreç gözaltı ve şimdi tutuklanma dahil bu operasyonların nasıl gerçekleştiğine ve neden gerçekleştiğine bizim tavrımıza ilişkin bilgi almak istedi. Biz de kendilerine bilgi verdik, düşüncelerimizi ve kendilerinin ne yapabileceği konusunda bilgi sunduk. Onlar da gelişmelerden kaygılı olduklarını ve bu operasyonu tasvip etmediklerini söyledi.
Demirtaş ve Yüksekdağ'ın tutuklanması sonrası güneydoğuda ne gibi gelişmeler olacağını düşünüyorsunuz?
Sancar: Bir defa zaten bu operasyon başlı başına gerilimi yükseltme politikasının parçasıdır. Erdoğan'ın elinde bir plan vardır. Bu planı gerçekleştirmek için bir milliyetçi cepheyi arkasında sağlam tutabilmek için çalışıyor. Sağlam tutabilmek için de bir günah keçisi seçmek, ortak düşman göstermek zorunda. Milliyetçi cepheyi bir arada tutacak en etkili düşman figürü de Kürtler ve büyük ölçüde onları temsil eden HDP'lilerdir. Bu nedenle gerilimi yükseltiyor, çatışma politikası izliyor. Biz, demokratik tepki gösterilmesini söylüyoruz. Fakat bu protesto ve tepkilere şiddetin asla bulaşmaması konusunda da son derece net vurgu yapıyoruz. Biz demokratik protesto hakkının kullanılmasının son derece doğal ve meşru olduğu fikrindeyiz. Burada kendi iradesini temsil eden milletvekillerinin tutuklanmasına elbette milyonlar seyirci kalmazlar. Dikkat edilmesi gerekenler provokasyonlardır. Ve tabii ki şiddetle ilişkili hiçbir eyleme girilmemek konusunda da özenli olacağını biliyoruz. Bizim çağrımız ve beklentimiz budur.
© Deutsche Welle Türkçe
Gezal Acer