AİHM: Demirtaş tahliye edilsin
20 Kasım 2018Demirtaş’ın gözaltı ve tutukluluk koşulları hakkında 20 Şubat 2017 tarihinde açtığı davayı bugün karara bağlayan AİHM, Türk yargısının tutukluluğun devamını somut gerekçelere dayandıramadığına ve bu durumun hukuk dışı nedenlerden kaynaklandığına kanaat getirdi.
AİHM, bugün Strasbourg’da açıklanan gerekçeli kararında, Demirtaş’ın gözaltına alınıp tutuklanmasının makul gerekçelere dayandığını ilke olarak kabul etti. Buna karşılık, tutukluluğunun devamına dair alınan kararların Türk yargısı tarafından yeterince gerekçelendirilmediğini belirtti.
Otomatik geçici tutukluk sisteminin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin emniyet ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci maddesinin 3’üncü bendinde belirtilen “makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkına” aykırı olduğunu hatırlatan AİHM, Türk yargısının Demirtaş’ın tutukluluk süresini uzatmayı meşru göstermek için kullandığı gerekçeleri yetersiz buldu.
18. Madde
Mahkeme bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) en “siyasi” maddesi olarak tanımlanan 18’inci maddesinin ihlalinde karar kıldı. Demirtaş’ın tutukluluk süresinin devamlı uzatılmasının, anayasa değişikliği referandumu ve Cumhurbaşkanı seçimi dönemleri dikkate alındığında “belirtilenden gizli bir amaç güttüğü” görüşünü not eden AİHM, bu amacı “demokratik toplum kavramının odağında olan hür siyasi tartışmayı sınırlamak ve çoğulculuğu boğmak” olarak tanımladı. AİHM böylece, tarihinde ilk defa, sözleşmeye taraf bir devlet hakkında 5’inci maddenin 3’üncü bendiyle ilişkili olarak 18’inci maddenin ihlaline hükmetmiş oldu. AİHM kaynakları, kararın bu bakımdan tüm Avrupa hukuk sistemi açısından bir ilk olduğuna işaret ediyor.
Türk yargıçtan karşıt görüş
Kararın 18. Madde ile ilgili bölümüne 7 yargıçlı dairede sadece Türk yargıç Işıl Karakaş karşı çıktı. Karakaş, kararın bu bölümüyle ilgili olarak hazırladığı karşıt görüşte, Demirtaş’ın tutukluluk süresinin uzatılmasıyla ilgili kararların siyasi amaçlı olduğu görüşünü “spekülasyon” olarak niteledi. Tutukluluk süresinin uzatılmasının çoğulculuğu boğmak ya da hür siyasi tartışmayı engelleme hedefli olmadığını savundu.
AİHM, Demirtaş’ın geçici tutukluluğunun bir milletvekili ve siyasi lider olarak TBMM çalışmalarına katılımını ve ifade özgürlüğünü engellediği sonucuna da vardı. Bu tespit temelinde AİHS’nin serbest seçim hakkıyla ilgili maddesinin ihlal edildiğine hükmetti.
Tahliye edilsin
Strasbourg Mahkemesi, AİHS’nin 46’ncı maddesi gereği, Demirtaş’ın devam eden tutukluluğunun neden olduğu ihlalin ortadan kaldırılması amacıyla en kısa sürede tahliye edilmesi talebinde bulundu.
Ankara açısından bağlayıcı olan karar gereği Türk hükümeti Demirtaş’a 10 bin euro manevi tazminat, 15 bin euro da mahkeme masrafı ödeyecek. Demirtaş’ın avukatları AİHM önünde 11 bin 350 euro maddi tazminat, 250 bin euro manevi tazminat, 40 bin euro da mahkeme masrafı talep etmişti.
Türk hükümetinin karara itiraz için 3 ay süresi bulunuyor. Ankara bu hakkını kullanır ve itiraz gerekçesi kabul görürse dava esastan AİHM’nin 17 yargıçlı Büyük Dairesi tarafından tekrar görülecek. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde nihai karar 2019 sonundan önce beklenmiyor.
AİHM önündeki Demirtaş davasına Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, Parlamenterlerarası Birlik ve Human Rights Watch gibi kurum ve kuruluşlar Demirtaş’ın yanından müdahil taraf olarak katılmıştı.
Kayhan Karaca / Strasbourg
© Deutsche Welle Türkçe