Demirtaş: Tutuklu olmasaydım Erdoğan kazanamazdı
3 Ekim 2018HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Terör örgütü kurma-yönetme, örgüt propagandası, suç ve suçluyu övme” suçlamalarıyla tutuklu yargılandığı dava Ankara’da başladı. 4 Kasım 2016’da tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevi’ne gönderilen Demirtaş, Ankara Sincan’daki duruşmaya SEGBİS (ses ve görüntü bilişim sistemi) yöntemi ile katıldı.
Duruşmadaki savunmasında özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef alan Demirtaş, tutuklanma sürecinin Soylu’nun operasyonlarıyla gerçekleştiğini iddia etti, tahliyesini istedi. Soylu’ya “Senin zavallı halini anlıyorum. Benim halen arkamda milyonlar var” diye çıkışan Demirtaş, 24 Haziran’da gerçekleşen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine hile karıştırıldığını iddia etti.
"Seçimlerin en büyük hilesi tutuklu olmamdı"
Seçimlerde HDP’nin cumhurbaşkanı adayı olan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyası yürütürken kendisini her gün ‘terörist, PKK elebaşısı’ gibi suçlamalarla hedef aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı adayı olmasından hareketle avukatlarının yaptığı tahliye talebine karşın mahkeme heyetinin kendisini serbest bırakmadığını anlatan Demirtaş, heyete “Kaçacak halim yoktu” sözleriyle yüklendi ve “24 Haziran seçimi hilelidir. En büyük hile de benim tutuklu tutulmamdır. Tutuklu olmasaydım, Erdoğan birinci turda cumhurbaşkanlığını kazanamayacaktı” mesajı verdi.
Seçim döneminde açık bir şekilde dava dosyasına müdahale edildiğini iddia eden Demirtaş, serbest bırakılmaması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "algı operasyonu" yürüttüğünü, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de buna ortak olduğunu dile getirdi. Soylu’nun kendisini 53 kişiyi öldürmekle suçlayarak PKK’lı olarak gösterdiğini anlatan Demirtaş, Soylu’ya “HDP’nin aldığı 6 buçuk milyon oyu PKK almışsa, PKK’nın böyle bir oy alma gücü varsa sen o koltukta oturmaya utanmıyor musun” diye sordu. Demirtaş, “Soylu benim içerde olmamı medeniyete bağlıyor. Ben Kürt halkının evladıyım, halkımın medeniyeti de var. Ama benim içeride olmama bağlı ise senin medeniyetin, çıktığım gün, o medeniyetin bitecek” çıkışında bulundu. Soylu 24 Haziran seçimleri öncesinde Demirtaş'ın tahliyesini isteyen muhalefet partilerini eleştirdiği bir açıklamasında, "Onu çıkarmak isteyenler de, bunu bir siyasal propaganda haline dönüştürenler de, bu milletin adaleti ile vicdanıyla ve bu milletin medeniyeti ile esas itibari ile savaşmaktadırlar" ifadesini kullanmıştı.
"Kriz göz göre göre geldi"
Duruşmada, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin "göz göre göre geldiğini" savunan Demirtaş, “Ben aynı gemide değilim” dedi. “Ben ezilenlerin, yoksulların gemisindeyim. Talancıların, rüşvetçilerin gemisinde değilim” diye konuşan Demirtaş, ülkenin durumunu seçim kampanyası döneminde rahatça anlatmasına olanak tanınsaydı, seçim sonuçlarının çok farklı olacağını dile getirdi.
Demirtaş, MHP’nin hazırladığı af teklifine de savunmasında yer verdi. Teklifte adli mahkumların cemaat mağduru olarak gösterildiğini söyleyen Demirtaş, MHP’ye “Bu kadar duyarlıysanız duruşmamı takip edin, FETÖ’den tutuklu 12 savcının iddiasıyla yargılanıyorum” çağrısı yaptı.
“Faşizm kurumsallaştı”
Demirtaş’ın Sincan’daki duruşmasını çok sayıda HDP’li vekil de izledi. Duruşmayı izleyen HDP’li vekillerden Meral Danış Beştaş, duruşmayı DW Türkçe’ye değerlendirirken Demirtaş’ın 24 Haziran seçimlerinde halkla buluşmasının engellendiğini öne sürerek, “Demirtaş, duruşmadaki savunmasında 24 Haziran manipülasyonunu kayıtlara geçirdi. HDP’ye yapılan haksızlıkları dile getirdi, Türkiye’de kurumsallaşan faşizmin kaynaklarını anlattı” dedi. Beştaş, 24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'nin "tek adam rejimine mecbur kaldığını" iddia ederken HDP’nin önümüzdeki süreçte bu rejime karşı mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu vurguladı. “Sansüre ve baskıya karşın 67 vekille parlamentodayız ve Türkiye’nin farklı renklerini yansıtıyoruz” diyen Beştaş, Demirtaş davasını “tarihin en önemli yargılamalarından” olarak tanımladı. Beştaş, “Çünkü 24 Haziran’ın en büyük adaletsizliği Demirtaş’ın içerde tutulmuş olmasıdır” diye konuştu.
"Tutukluluk sürecek”
Duruşmayı HDP’li Mithat Sancar da izledi. Sancar, Demirtaş’ın tutukluluğunu "siyasi operasyon" olarak nitelerken dokunulmazlıkların kaldırılmasından 24 Haziran seçimlerine uzanan sürecin yakından analiz edilmesiyle HDP’ye yapılan haksızlığın açıkça görüleceğini söyledi. Demirtaş’ın savunmasında cumhurbaşkanı adayı olmasına karşın serbest bırakılmasını engelleyen hem mahkeme heyetiyle hem de iktidarla hesaplaştığını anlatan Sancar, yaklaşan yerel seçimler de dikkate alındığında iktidarın Demirtaş’ı daha uzun bir süre tutuklu kalmasından yana tavır alacağını gördüklerini dile getirdi. Sancar, “24 Haziran’da iktidar partisi AKP’nin yürüttüğü suçlayıcı, kirli seçim kampanyasının tüm ayrıntılarını Demirtaş savunmasında tarihin kayıtlarına geçiriyor” dedi.
Duruşmayı Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen de izledi. Özmen, Demirtaş’ın tutuklu yargılanmasını "hukuksuzluk" olarak nitelerken yargılamanın tutuksuz sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Özmen, “Türkiye’de demokrasi ve hukuk adına yargılamaların genel hukuk ilkeleri çerçevesinde yapılması acil önem taşıyor. Duruşma sonunda beklentimiz bu yöndedir ancak öyle bir işaret görmüyoruz” dedi. Özmen, Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasına karşın avukatlarının tahliye yönündeki başvurusunun reddedildiğini de hatırlatarak “Türkiye’de serbest seçim hakkı ihlal edilmiştir. Bu ihlalin giderilmesi gerekir” diye konuştu.
Bir yılda 33 dava
Demirtaş’ın 142 yıla varan hapis cezası istemiyle yargılandığı dava Diyarbakır’da açılmış, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınmıştı. Demirtaş hakkında son bir yılda 33 dava açıldı. Sincan’daki duruşmadan bir ara karar çıkacağı ve Demirtaş’ın tutukluluk halinin sürdürüleceği düşünülüyor.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe