Özbekistan'da seçimleri Mirziyoyev kazandı
5 Aralık 2016Özbekistan'da 4 Aralık’ta yapılan devlet başkanlığı seçimlerini 59 yaşındaki Şevket Mirziyoyev kazandı. Rus haber ajansı TASS, Şevket Mirziyoyev’in oyların yüzde 88’inden de fazlasını aldığını bildirdi.
Özbekistan’da 13 yıldır başbakanlık görevinde olan Şevket Mirziyoyev, Devlet Başkanı İslam Kerimov'un 2 Eylül 2016'da hayatını kaybetmesinin ardından devlet başkanlığı görevini vekâleten yürütüyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mirziyoyev’i arayarak seçim zaferinden dolayı tebrik etti.
Mirziyoyev yıllardır siyasette olan bir isim
Şevket Mirziyoyev, Özbekistan'daki iktidarı elinde bulunduran elit kişiler arasında bulunuyor. Makine mühendisliği konusunda öğrenim gören Mirziyoyev, Taşkent Sulama ve Tarım Mekanizasyonu Enstitüsü'nden mezun oldu. Komünist Parti'nin gençlik kolu Komsomol'de görev aldı.
1990 yılından sonra Yüksek Sovyet Özbekistan Halk Temsilcileri arasında yer alan Mirziyoyev, Özbekistan'ın bağımsızlığını ilân etmesinin ardından milletvekili oldu. Cizzak ve Semerkant Valiliği yapan Mirziyoyev, 2003 yılında başbakanlık koltuğuna oturdu.
Kerimov'un çizgisini devam ettirecek mi?
İslam Kerimov, 1991 yılında SSCB dağıldıktan sonra bağımsızlığını ilan eden Özbekistan'da yapılan seçimlerde devlet başkanı seçilmişti. 1991 seçimleri ve daha sonra yapılan referandum ve seçimler de muhalifler tarafından demokratik bulunmadı.
Kerimov ve yönetimi, otoriter yönetimi ve insan hakları ihlalleri gerekçesi ile Batılı politikacılar ve insan hakları örgütleri tarafından sık sık eleştirildi. BM’nin Özbekistan’la ilgili raporlarında işkencenin sistematik hale geldiği birçok kez vurgulandı.
Mirziyoyev'in Kerimov'un çizgisini devam ettirip ettirmeyeceği merakla bekleniyor. Kazakistan eski başbakanı ve muhalif siyasetçi Akejan Kajıgeldin, Mirziyoyev ve ekibinin Batı'ya verdiği mesajın, özellikle de Batılı seçim gözlemcilerini davet etmesinin ve siyasi tutuklar için çıkartılan affın, dikkatli bir iyimserlikle karşılandığına dikkati çekiyor. Kajıgeldin'e göre bu tutum, ülke ekonomisinin modernleşmesi ve şirketlere daha fazla serbestlik tanınacağı yönde bir işaret olarak görülebilir.
Ancak Kajıgeldin, ekonomik özgürlüklerin ardından vatandaşların özgürlüklerin kapsamının genişletilmesini isteyebileceğini, bunun da otoriter bir şekilde ülkeyi yönetmeye alışmış yöneticileri zor durumda bırakabileceğini dile getiriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa, BD/HS