1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Özbekistan’a yeni devlet başkanı

3 Aralık 2016

Özbekistan’da yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde, geçici olarak bu görevi yürüten Şevket Mirziyoyev’in kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor.

https://p.dw.com/p/2Th4J
Schawkat Mirsijojew Premierminister Usbekistan
Şevket MirziyoyevFotoğraf: picture-alliance/dpa/Sputnik/A. Druzhinin

Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov'un 2 Eylül 2016'da hayatını kaybetmesinin ardından, mevcut anayasaya göre geçici devlet başkanlığı görevi Senato Başkanı Nigmatulla Yoldaşev'e verilmişti. Ancak Yoldaşev'in bu görevi reddetmesi üzerine, Başbakan Şevket Mirziyoyev'in devlet başkanlığına vekalet etmesine karar verilmişti.

Özbekistan'da 4 Aralık’taki devlet başkanlığı seçimlerinden 59 yaşındaki Şevket Mirziyoyev’in zaferle çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Mirziyoyev, Orta Asya'daki eski Sovyet Cumhuriyetlerinin liderleri arasındaki en genç isim. Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev'den bir yaş, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov'dan ise bir ay küçük. Mirziyoyev, Berdimuhammedov'la karşılaştırılıyor.

Özbekistan ile Türkmenistan arasındaki benzerlikler

İnsan hakları savunucuları 1990'ların ortalarından beri Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov ile Türkmen mevkîdaşı Saparmurat Niyazov'un kurduğu ve halefi Berdimuhammedov'un devam ettirdiği baskıcı sistem arasında paralellikler görüyor. Niyazov'un 2006 yılında yaşamını yitirmesinin ardından olduğu gibi Kerimov'un hayatını kaybetmesinden sonra da anayasa ihlal edildi. Her iki ülkede de, parlamento başkanının geçici devlet başkanlığı görevini üstlenmesi gerekiyordu, ancak öyle olmadı. Türkmenistan'da eski Başbakan Yardımcısı Berdimuhammedov, Özbekistan'da ise Başbakan Mirziyoyev görevi geçici olarak üstlendi.

Bu benzerliklerin ardından gözlemciler, Mirziyoyev'in Kerimov'un çizgisini devam ettirip ettirmeyeceği sorusuna yanıt arıyor. Mirziyoyev, Niyazov'un portresini kendi fotoğrafı ile değiştiren Türkmen lider Berdimuhammedov gibi bir tutum mu izleyecek? Özbekistan yönetimine eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşan uzmanlar, Mirziyoyev'in "Kerimov'un sistemini” devam ettireceğini savunuyor.

Mirziyoyev yıllardır siyasette olan bir isim

Şevket Mirziyoyev, Özbekistan'daki iktidarı elinde bulunduran elit kişiler arasında bulunuyor. Makine mühendisliği konusunda öğrenim gören Mirziyoyev, Taşkent Sulama ve Tarım Mekanizasyonu Enstitüsü'nden mezun oldu. Komünist Parti'nin gençlik kolu Komsomol'de görev aldı. 1990 yılından sonra Yüksek Sovyet Özbekistan Halk Temsilcileri arasında yer alan Mirziyoyev, Özbekistan'ın bağımsızlığını ilân etmesinin ardından milletvekili oldu. Cizzak ve Semerkant Valiliği yapan Mirziyoyev, 2003 yılında Başbakanlık koltuğuna oturdu.

Kazakistan eski Başbakanı ve muhalif siyasetçi Akejan Kajıgeldin, DW'ye yaptığı açıklamada, Mirziyoyev'in Başbakan olarak Devlet Başkanı Kerimov'a sadık olması gerektiğini belirtti. Mirziyoyev'in bu görevde strateji belirlemediğini, menajer rolü üstlendiğini söyleyen Kajıgeldin, "Ancak devletin nasıl işlediğini biliyor. Uzun süreden beri ona destek verildiği düşünülürse, devletin bugüne kadar izlediği stratejiyi devam ettirecektir. Bunlar, Bağlantısızlar hareketinin ilkeleri, bölgesel ve küresel sorunlara yönelik ilgi, ekonomin güçlendirilmesi” şeklinde konuştu.

Usbekistan Präsident Islom Karimov -
Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov'un 2 Eylül 2016'da hayatını kaybetmiştiFotoğraf: Reuters/G. Dukor

İzlenen çizgi ne kadar değişecek?

Orta Asya uzmanı Kajıgeldin, Mirziyoyev'in Kerimov'un bıraktığı mirasın farkında olduğuna işaret ederek, Özbekistan'ın modernleşme konusunda dünyanın birçok ülkesinin gerisinden kalmasına rağmen, devlet kurumlarının işleyişi bakımından Orta Asya'nın en güçlü devleti olduğunu dile getirdi.

Mirziyoyev'in erken devlet başkanlığı seçimleri için sunduğu program, beklenmedik tezler içermiyor. Miting ve toplantılarda yaptığı konuşmalarda da, mütevazi bir tutum sergiliyor. Ancak Mirziyoyev, personel konusundaki kararları ile şaşkınlık yarattı.

Kajıgeldin, Mirziyoyev ve ekibinin Batı'ya verdiği mesajın, özellikle de Batılı seçim gözlemcilerini davet etmesinin ve siyasi tutuklar için çıkartılan affın, dikkatli bir iyimserlikle karşılandığına dikkati çekiyor. Kajıgeldin'e göre bu tutum, ülke ekonomisinin modernleşmesi ve şirketlere daha fazla serbestlik tanınacağı yönde bir işaret olarak görülebilir.

Ancak Kajıgeldin, ekonomik özgürlüklerin ardından vatandaşların özgürlüklerin kapsamının genişletilmesini isteyebileceğini, bunun da otoriter bir şekilde ülkeyi yönetmeye alışmış yöneticileri zor durumda bırakabileceğini dile getiriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Vitaly Volkov