1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Örnek öğrenci' krizde

15 Aralık 2012

Uzun yıllar Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında örnek öğrenci tablosu çizen Slovenya, ekonomik ve toplumsal bir krize doğru sürükleniyor.

https://p.dw.com/p/173DZ

2004 yılında Avrupa Birliği’ne katılan Slovenya, sağlam ekonomisi ile takdir edilen ülkelerden biriydi. Ülkenin birliğe katılışından üç sene sonra Euro para birimine geçmesi de kimseyi şaşırtmamıştı. Fakat son zamanlarda, bu olumlu tablonun bir yanılgı olduğu anlaşılıyor. Eski Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin en gelişmiş devletlerinden biri olan Slovenya’nın, AB’ye katılmasıyla, ülke ekonomik yükselme yaşamıştı. Viyana Uluslararası Ekonomi Karşılaştırmaları Enstitüsü’nden Hermine Vidovic, ülkenin bu yükselişini özellikle uluslararası piyasalardan sağladığı nakit kaynaklara borçlu olduğunu belirtiyor. Vidovic, yurt dışından alınan borçlar sayesinde ülkedeki inşaat patlamasının da artık durma noktasına geldiğini sözlerine ekliyor.

Halk kredi borçlarını geri ödeyemiyor

Ucuz krediler sayesinde birçok şirket yöneticisini büyüme hayallerine kapıldığını belirten Vidovic, ““Çok riskli şirket devirleri oldu. Fakat devralınan şirketler beklenen gelişmeyi sağlayamadı. Ve bu şirketler bugün aşırı borçlanmış durumda”, diyor.

Ülkedeki diğer bir önemli sorun da, siyasi ve ekonomik yapının iç içe geçmiş olması. Dağılan Eski Yugoslavya ülkelerinin aksine, Slovenya, geniş çaplı bir özelleştirilmeye gitmedi. Ülke ‘ipleri elinde tutabilmek’ için, mümkün olduğunca, ülkeye yabancı sermaye girişini zorlaştırdı. Bu durum, yurt dışından gelebilecek yatırımların da önünü kesmiş oldu.

Slovenya’da hâlâ en büyük banka ve şirketler kamu mülkiyetinde. İktisatçı Vidovic, hükümetin krediler hakkındaki kararlarını alırken siyasi etkenleri göz önünde bulundurduğunu belirtiyor. Vidovic, bu sayede hükümetin sempati kazanarak, toplumsal barış sağlayabildiğini savunuyor.

Slovenya’daki ekonomik tablo

Ülkedeki durumdan yola çıkılacak olursa, siyasetteki bu mantığın hangi sonuçlar doğurduğunu görmek mümkün. Son dört yıl içerisinde iki kat artan kamu borçları, ülkenin ekonomik performansının yarısı kadar. Bu sene, yüzde iki oranında gerileyen ekonominin, gelecek sene de 1,8 oranında küçülmesi bekleniyor. Ayrıca işsizlik oranı da durmaksızın yükseliyor. Bu seviye, her ne kadar Avrupa genelindeki yüzde 10'un altında kalsa da, yüzde 8,6'ya ulaşan işsizlik oranı, Slovenya için ciddi bir rakam. Artan işsizlik oranı, ekonomik krizin başlamasından bu yana, iki katına çıktı.

Ekonomideki durgunluk, halka da yansıyor. 1991 yılında bağımsızlığını kazanan ülkede, insanlar ilk kez, geçmişe nazaran, daha kötü şartlar altında yaşadıklarını düşünüyor. Zagreb’den siyasi analist ve gazeteci Denis Romac, Slovenlerin özgüvenlerini yitirdiklerini ve karamsarlığa düştüklerini belirterek ““Slovenler kendilerine olan öz güvenlerini kaybettiler. Yıllar boyunca, başarılı olduklarını ve diğerlerinin onların modellerini kopyaladığını düşünüyorlardı. Ama şimdi yavaş yavaş hata yaptıklarını kavrıyorlar”, diyor.

Tepki sokaklara taştı

Çaresizliğe kapılan, halk artık tepkisini göstermeye başlıyor. Hükümetin tasarruf politikalarının açıklanması üzerine, geçtiğimiz haftalarda birçok şehirde, eylemler düzenlendi. Buna karşın hükümet, ekonomik sorunları aşmak amacıyla, iş gücü piyasasının serbestleştirilmesi ve emeklilik sistemin yeniden düzenlenmesi konusunda adımlar attı. On binlerce kişinin sokaklara döküldüğü protestolarda, bir çok kişi yaralandı. Gazeteci Romac, özellikle gençlerin öfkeli olduğunu vurguluyor.

Ekonomist Hermine Vidovic ise gelinen noktada halkın da sorumluluk payının olduğunun altını çizerek ““İnsanlar uzun seneler boyunca ayaklarını yorganlarına göre uzatmadılar. Bunda şüphesiz ucuz kredilerin de payı büyük oldu. Ama ekonomik patlama ve tüketim zamanı sona erdi ve insanlar gerçek şartlarına geri döndüler”, diye ekliyor.

Gençler ülkeyi terk ediyor

Ekonomideki gerileme, özellikle genç ve donanımlı insanları, yabancı ülkelerde şansını denemeye itiyor. Her ay yüzlerce gencin, özellikle Avustralya ve Kanada’ya gittiğini belirten gazeteci Romac, 2,5 milyon nüfuslu Slovenya için, bunun ciddi bir kayıp olduğunu vurguluyor.

Slovenya’daki krizin kolay kolay aşılacağı sanılmıyor. Göstergeler, krizin önümüzdeki sene daha da ağırlaşacağına işaret ediyor. Ülkenin Avrupa’dan destek almadan, ekonomik sorunlarını aşıp aşamayacağı da soru işaretleri arasında.

Slovenya Alpleri\'nde doğayla baş başa

Slovenya krizin eşiğinde

Denis Romac
Denis RomacFotoğraf: DW

© Deutsche Welle Türkçe

Zoran Arbutina / Nalan Şipar

Editör: Nihat Halıcı