Tasarruf para etmiyor
28 Ekim 2013Genel olarak, Almanların ekonomik durumunun iyi olduğu söylenebilir. Ancak artan reel gelirini tüketim yerine tasarrufa ayırmak isteyenler zor durumda. Faizlerin son derece düşük olması kimseyi para biriktirmeye özendirmiyor.
Atasözü olarak kullanılan “Ak akçe kara gün içindir”, deyimi şu günlerde pek geçerli akçe değil. Dünya tasarruf rekortmeni olarak da adlandırılan Almanlar artık eskisi gibi para biriktirmiyorlar. 100 euroluk net gelirin sadece 10,40 eurosu tasarrufa ayrılıyor. Bundan beş yıl önce 11euro biriktiriliyordu. Böylece tasarruf oranı 2002 sonrasının en düşük seviyesine inmiş bulunuyor. Alman kamu bankaları birliğinin başkanı Georg Fahrenschon durumun endişe verici olduğunu söylüyor. Fahrenschon “Yüzde onluk tasarruf oranı, kaza, hastalık ve işsiz kalma gibi hayatın acı sürprizlerinden kaynaklanan riskleri karşılamaya yetmez. Bu durumdan memnun olamayız” diyor.
Daha az para biriktirilmesinin nedeni Almanya'da gelir düzeyinin düşmesi olamaz. Ekonomi canlanıyor, işsizlik oranı yüzde 5,3, gelir ortalaması ise artıyor. Kamu bankalarının anketine göre Almanların yüzde 57'si maddi durumunu ‘iyi' ya da ‘pekiyi' olarak değerlendiriyor. Durumunun daha da düzeleceğini tahmin edelerin oranı ise yüzde 25. Almanların sadece yüzde 15'i maddi durumunun kötüye gitmesinden endişe duyuyor.
Harcıyor ya da ev alıyorlar
Faizlerin hiç denecek kadar düşmesi Almanları para biriktirmekten alıkoyuyor. Tasarrufun cazibesini kaybetmesi yüzünden Almanlar daha fazla tüketmeyi ya da konuta para yatırmayı tercih ediyorlar. ‘Finanztest' adlı ekonomi dergisinin editörlerinden Uwe Döhler tercihlerin değişmesini o kadar endişe verici bulmuyor:
“Dramatik bir değişiklikten söz etmek doğru olmaz. Tasarruf oranının gerilemesine rağmen dünyada kimse Almanlar kadar para biriktirmiyor. Anglosaksonlar ise tüketmek için borçlanıyorlar. Bu bakımdan, faizlerin düşmesi dışında dramatik bir durum olmadığı söylenebilir.”
Almanların aynı zamanda eksikliğini hissettikleri şeyi giderme ihtiyacı duyduklarını da belirten Uwe Döhler, uzun yıllar işsiz kaldıktan sonra çalışmaya başlayanların tüketime ağırlık vermelerine şaşırmamak gerektiğini söylüyor. Döhler, "Şöyle açıklayabiliriz: Ekonomik durum iyileştiğinden bizler de daha fazla kazanıyoruz. Beş yıl önce çalışmayanlar şimdi iş bulabiliyorlar. Gelirler artıyor. Uzun işsizliği geride bırakanların tasarruf oranı haliyle sıfır olacaktır. Parasını çoktandır hasretini çektiği tüketim mallarına harcayacağı için nüfusun önemli bir bölümünde tasarruf oranı son derece düşük kalacaktır” açıklamasını yapıyor.
'Anket biraz da reklam amaçlı'
Ekonomist Döhler tasarruf oranının gelirle birlikte artmasının şart olmadığını ve parası olduğu halde her ay tasarrufa sabit miktarda para ayırma alışkanlığını değiştirmeyenler bulunduğunu, sözlerine ekliyor. Kamu bankaları tarafından yapılan anketin biraz da reklam amacı taşıdığını ifade eden Döhler aksi takdirde ankette, “Hangi bankaları güvenli buluyorsunuz? sorusuna yer verilmezdi”, diyor.
Kamu Bankaları Birliği Başkanı Fahrenschon hükümete, bankalardaki yatırım danışma görüşmelerine uygulanan bürokratik kuralların yumuşatılması için çağrıda bulunuyor. Bu kuralların banka müşterisini ürküttüğünü ve hisse senedine yatırım yapmak isteyenlere verilen danışma hizmetlerinde önemli düşüş olduğunu dile getiren kamu bankaları birliği başkanı, özel emeklilik sigortasından da herkesin kolayca yararlanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Stephanie Höppner / Ahmet Günaltay
Editör: Ayhan Şimşek