310809 2. Weltkrieg Beginn
1 Eylül 2009Eski Polonya Dışişleri Bakanı Vladislav Bartoszevski, Alman saldırısını ”birdenbire stuka adı verilen Alman bombardıman uçakları geldi: Bombalar, makineli tüfekler, ölüler... ve sonra gittiler” sözleriyle anımsıyor.
1 Eylül 1939 Cuma günü, saat 4.30 civarında”Stuka” adı verilen Alman pike uçakları Polonya’da küçük bir kent olan Wielun’a saldırdı. İki ülke arasında savaş ilân edilmemişti. Kimse böyle bir saldırının düzenlenmesini beklemiyordu. Wielun, askerî birliklerin bulunmadığı, stratejik açıdan önemi olmayan küçük bir kentti. Kısa bir süre içinde şehrin merkezi yıkıntılar ve küller içinde kaldı.
Hitler'in yalanları
Saat 04.45’te Schleswig-Holstein adını taşıyan Alman savaş gemisi, Polonya’nın Gdansk (Danzig) kenti yakınlarındaki Westerplatte yarımadasında bulunan mühimmat deposuna ateş açtı. Polonya’ya yönelik saldırılar sürerken, dönemin Alman lideri Adolf Hitler şunları söylüyordu: "Polonya askerleri bu gece ilk kez kendi topraklarımız üzerinde bize ateş açmıştır. Saat 5.45’ten bu yana ateşe karşılık verilmektedir. Ve bu andan itibaren bombalara bombalarla misilleme yapılacaktır."
Savaşın bahanesi
Hitler’in söylediği bu yalan, savaşın başlama nedeni oldu.
Silezya Bölgesi’ndeki Gleiwitz kentinde bulunan yerel bir radyo istasyonuna saldırı düzenleyenler gerçekte Leh askerî üniforması giymiş Nazi subaylarıydı ve amaçları savaş için bahane yaratmaktı.
Yaklaşık 1,5 milyon Alman askeri Polonya sınırını geçti. İşgal altına alınan ülkede Hitler’in propaganda araçları yeni bahaneler bularak, "Polonya şiddet uygulayan bir ülkeydi. Cop, polis ve askerî güçle yönetilen bir devlet. Bu ülkedeki Almanların yaşadıkları çok korkunçtu” diyordu.
Alman-Sovyet Paktı
Hitler, Almanya’nın topraklarını genişletmek istiyordu. Polonya’yı hedef alan saldırıdan bir hafta önce Hitler ile Sovyetler Birliği’nin o dönemdeki lideri Stalin arasında imzalanan Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı, Hitler’e komşu ülkeyi işgal etme imkânı sunmuştu. Zira söz konusu pakt, Polonya’nın işgal edilmesini ve Almanya ile Sovyetler Birliği arasında paylaşılmasını öngörüyordu. Hitler, Polonya ile ilgili yeni bahaneler ortaya atıyordu: ”Eğer huzur ve barış Avrupa için gerçekten önemliyse, fesatlıkların kaynağı olan (Polonya’da) huzurun sağlanması için hazır olan Almanya ve Rusya’ya, diğer Avrupa ülkelerinin minnettar olması gerekir.”
Polonya'nın zor günleri
Hitler’in ülkesinin topraklarını genişletmek istemesinin yanısıra Polonya halkını da yok etmeyi hedeflediği kısa sürede belli oldu. Bombaların ardından, şair, profesör, doktor, hukukçu, öğretmenler idam edildi; Yahudiler toplu halde katledildi.
Asker sayısı ve donanımı Almanların gerisinde kalan Leh ordusu ise bu saldırılara neredeyse hiç karşı koyamadı. Müttefik güçler Fransa ve İngiltere ise yardımda geç kaldı, zira Polonya’ya yönelik saldırıdan iki gün sonra, 3 Eylül 1939’da Almanya’ya savaş ilân ettiler.
Polonya'nın işgali, savaşın başlangıcı
36 gün içinde Polonya teslim olmuştu. Zaferlerini kutlayan Almanlar ve Sovyetler, ülkeyi aralarında paylaştılar. Diplomat Hans von Herwarth, o günleri şöyle hatırlıyor: "Bunun üzerine birlikte kadeh kaldırarak, Alman-Sovyet kardeşliği şerefine içtik ve ‘umarız yakında İngiliz ve Fransızlara da derslerini verirsiniz’ dedik.”
Bu olay, Polonya’da aralarında 3 milyon Yahudi’nin de bulunduğu 5 milyon kişinin yaşamını yitirdiği acılarla dolu beş yılın başlangıcı oldu. Hitler için ise Polonya’nın işgali sadece bir küçük bir seferdi. Büyük savaş daha yeni başlıyordu. Hitler şöyle diyordu: ”Almanya’nın zafer kazanacağından bir saniye için bile kuşku duymuyorum.”
Benjamin Wüst / Jülide Danışman
Editör: Murat Çelikkafa