Güngör Arslan cinayetindeki sorular

İnternetten yayın yapan Ses Kocaeli Gazetesi İmtiyaz Sahibi Güngör Arslan, dün iş yerinde uğradığı silahlı saldırı sonrasında kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kocaeli Valiliği, saldırıyı düzenlediğinden şüphelenilen R.Ö. isimli kişinin suç aleti olduğundan yola çıkılan tabanca ile birlikte gözaltına alındığını ve soruşturma başlatıldığını açıkladı. Cinayete meslek örgütlerinden tepkiler de artıyor.

Twitter’dan bir açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi, saldırıyı şiddetle kınayarak faillerle cinayet emrini verenlerin ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti:

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da yapığı açıklamada, "Ses Kocaeli Gazetesi sahibi Güngör Arslan'ın bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini büyük üzüntüyle öğrendik. Saldırıyı lanetliyoruz. Saldırı nedeninin ortaya çıkarılması ve tüm sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Geçen yıl da Bursa’da radyocu Hazım Özsu yorumlarını beğenmeyen bir dinleyicisince öldürülmüştü. Güngör Arslan'ın canı mesleği nedeniyle alındıysa bu, yıllardır estirilen düşmansı havada, Türkiye'nin artık gazeteciler için güvenli bir ülke olmaktan çıktığını gösterir" dedi.

Önderoğlu, AFP haber ajansına verdiği demeçte de, Güngör Arslan'ın daha önce de saldırılara uğradığını hatırlatarak, Arslan'ın özellikle yolsuzluklar konusunda yazdığı yazılardan dolayı pek çok insan tarafından cesareti nedeniyle takdir edildiğine dikkat çekti.

Yine yerel haber yapan Sizin Kocaeli sitesinde bir köşe yazısı kaleme alan Ayhan Yalçın, Güngör Arslan'ın Kocaeli'nin merkezi, ilçe ve köylerinde kaydedilen gelişmeleri takip ettiğini, özellikle şaibeli işleri aydınlığa kavuşturmak için uğraş vertiğini ve kamu dairelerine torpille adam alınması konusunda da araştırmalar yaptığını yazdı. Yalçın yazısında, "Güngör Arslan hangi konuya değindi ve kime dokundu onu bilemiyoruz" ifadelerini kullandı.

Güngör Arslan'ın son iki köşe yazısında, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın inşaat ihalelerini yakın dostu olan Haldızlar ailesine verdiğini yazmış, bu nedenle Büyükakın’ın AKP’ye de belediyeye de büyük zarar verdiği iddia etmişti. Arslan, "Büyükakın ve Haldız Ailesi arasındaki çok girift ilişkiye genel sekreter olduğu dönemde şahit oldum ama işin bu kadar ileri boyutta olduğunu açıkçası ne çözebilmiş ne de anlayabilmiştim. Haldız Ailesi ile ilgili Bizim Kocaeli Gazetesi’nde yazı yazdığımız günlerde Macit Haldız’ın oğlu Fatih Haldız efelenmeye ve kabadayılığa özendiğinde Tahir Büyükakın bana 'Sen muhatap olma ben gerekeni yaparım' diyerek zannediyorum Fatih’in kulağını çekmiş ve bir daha ses seda çıkmamıştı. Şimdi ise Büyükakın ile Haldız Ailesi arasındaki ilginç ve karmaşık ilişki partiye zarar verecek boyutlara geldi" diye yazmıştı. Cinayetin bu makalelerle ilgili olup olmadığı bilinmiyor.

CPK'den de açıklama geldi

Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ)  Avrupa ve Orta Asya Koordinatörü Gulnoza Said de konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Said,"Türk makamlarını, gazeteci Güngör Arslan'ın öldürülmesinin gazeteci olmasıyla bağlantılı olup olmadığının derhal ve şeffaf şekilde araştırılmasını talep ediyoruz" dedi. Şüphelinin yakalanmasının ve cinayet silahının ele geçirilmesinin olayın aydınlatılması konusunda umut verdiğini belirten Said, şimdi ise Türk güvenlik birimlerinin cinayete müdahil bütün zanlıların ve azmettirenlerin de yargı önünde hesap vermesi için çabalamasın beklediklerini vurguladı.

Türkiye, Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 163'ncü sırada yer alıyor.

 

DW/ETO,ET

© Deutsche Welle Türkçe