Suriye'yi görüştüler

İki ülke arasındaki ilişkiler, enerji ve bölgesel sorunlara değinilen basın toplantısında Erdoğan, Suriye konusunda, "Bugün Suriye'de 150 bine varan insan öldürülmüş vaziyette. Kimyasal silahlarla bin 500 kişi öldürüldü. Suriye'de rejim bunun birinci derecede sorumlusudur. Karşıda aşırı gruplar, onlar da bu işin sorumlusudur. Aşırı grupların elinde olsa olsa uzun menzilli, kısa menzilli bu tür silahlar vardır. Fakat rejim hiçbir ayrım yapmaksızın bütün şehirleri, camileri, mabetlerin hepsini ne yazık ki yer ile yeksan etmiştir, yakmıştır, yıkmıştır. Bunlar konvansiyonel silahlarla olmuştur. Lahey Adalet Divanı'nda yargılanması gereken bir sürecin adımlarıdır" açıklamasını yaptı.

Cenevre-2 Konferansı'nı başından beri desteklediklerini belirten Erdoğan ancak ilk toplantıdan hiçbir netice alınamadığını kaydetti. "Kaybedecek vakit yok" diyen Erdoğan kaybedilen vaktin “sadece rejime zaman kazandırdığını” belirtti.

Cenevre-2'nin en kısa zamanda düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Putin ise "Başbakan'ın endişelerini paylaşıyorum. Sonuç olarak Suriye konusunda bizim nihai hedeflerimiz aynı, Suriye konusunda nihai hedefimiz barışın sağlanması" şeklinde konuştu.

'Bu baskıdır, gözdağıdır'

Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna'nın AB ile Ortaklık Anlaşması’nı imzalamama kararı konusunda ise Avrupa Birliği'nin eski Sovyet ülkesini baskı altına aldığını savundu. Avrupalıların “Ukrayna'yı tehdit ettiğini” ve gösterilerin AB destekçileri tarafından finanse edildiği yönünde duyumlar aldığını öne süren Putin "Bu baskıdır, gözdağıdır" şeklinde konuştu.

Putin, Greenpeace üyesi Gizem Akhan'ın kefaletle serbest bırakılmasıyla ilgili soruyu ise önce bir espri yaparak geçiştirmeye çalıştı, ardından ise bu konunun hukuki yönüne karışmalarının mümkün olmadığı açıklamasını yaptı.

©Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP/AA, BW/AŞ