1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Petrolde üretim artışı OPEC’in gündeminde

Peter Philipp25 Şubat 2008

Petrol İhrac Eden Devletler Teşkilatı OPEC’in Mart başında teşkilatın Viyana’daki merkezinde yapılacak olan bakanlar toplantısında yeni üretim kotaları belirlenecek.

https://p.dw.com/p/DCrU
Artan yakıt fiyatları enflasyonu körüklüyor, büyümeyi frenliyor
Artan yakıt fiyatları enflasyonu körüklüyor, büyümeyi frenliyorFotoğraf: AP

Petrol ithal eden ülkeler üretim miktarının arttırılmasını umuyor. Çünkü varil fiyatı yüz dolara dayanan petrol enflasyonu körüklüyor, büyümeyi frenliyor ve işsizliği arttırıyor. OPEC ise petrolün pahalanmasından sorumlu olmadığını savunuyor ve her zaman sanayi ülkelerinin güvenilir bir ortağı olduğunu göstermeye çalışıyor.

Bush’un kaygısı

Dossier Öl Bild 1 Öl in Aserbaidschan - Bohrtürme im Morgenrot
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

ABD Başkanı George Bush’un Ocak ayında Ortadoğu’ya yaptığı ziyaretin gündeminde sadece İsrail-Filistin barış görüşmelerinin sürdürülmesi ya da Vaşington’un İran politikasına destek arayışı yoktu. Başkanın aklında petrol ve petrol fiyatının dünya ekonomisi üzerindeki etkileri de vardı. Başkan Bush Riyyad’dda Petrol İhrac Eden Devletler Teşkilatı OPEC’in en önemli üyesi olan Suudi Arabistan’ı uyarıyordu: “En fazla petrol ithal ettiğimiz OPEC umarım yeni üretim miktarını tartışırken, ekonomik sıkıntıya düştüğümüz takdirde daha az petrol alabileceğimizi de hesaba katar.”

Bush’un bu sözleri Suudi Arabistan’ı etkilemedi ama ekonomik sıkıntı ihtimalinden söz etmesi acı anıların canlanmasına yol açtı. 1970’li yılların başlarında ham petrolün varil fiyatı üç doları bile bulmuyordu. Günümüzde ise petrolün varili yüz dolardan satılabiliyor. Artışın sürreceğine de kesin gözüyle bakılıyor. Kiminin gözünde OPEC yüksek fiyatları, 1973 yılının Ekim Savaşı sırasındaki petrol boykotu gibi siyasi baskı aracı olarak kullanıyor.

13 üyeli örgüt: OPEC

OPEC Aussenansicht des Hauptquartiers der Organisation Erdöl exportierender Länder
Fotoğraf: AP

OPEC ise endişeleri dağıtmaya ve enerji politikasındaki sorumluluğunun bilincinde olduğu izlenimini uyandırmaya çalışıyor. Cezayir Petrol bakanı Şekib Halil’in de dediği gibi: “Petrol ikmalini garanti ederiz. Talep edildiği kadar petrol satarız. Dünya ekonomisi petrol darlığı yerine, global büyümeyi olumsuz etkileyen finans piyasalarındaki krizden endişelensin.”

Petrol İhrac Eden Devletler Teşkilatı 14 Eylül 1960’ta Bağdat’ta Irak, İran, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezüella tarafından kurulmuştu. Günümüzdde 13 üyesi bulunan teşkilat global petrol rezervlerinin dörtte birine sahip. Petrol üretimindeki payı ise %40. OPEC ilk yıllarında petrol kuyularının devletleştirilip, üretim miktarının belirlendiği bir kartele dönüştürülmesine ağırlık verdi. Ama OPEC kendini bu şekliyle kabul ettiremedi. Oysa petrol karteli, İran Şahı’nın 1971’de Tahran’da düzenlenen OPEC zirvesinde dile getirdiği gibi daha da büyük hedefler peşindeydi: “Petrolü kendimiz üretip rafine etmeli ve türevlerine ayırmalıyız. Petrol şirketleri de üretici ülkelere sadece alıcı sıfatıyla gelmeli.”


Çin faktörü

Büyüyen Çin ekonomisinin dinmek bilmeyen enerji ihtiyacı, petrol fiyatlarının tırmanmasında etkili oluyor
Büyüyen Çin ekonomisinin dinmek bilmeyen enerji ihtiyacı, petrol fiyatlarının tırmanmasında etkili oluyorFotoğraf: DW-Montage

Şah’ın devrilmesi, İslam devrimi ve uzun İran-Irak savaşı petrolün pahalanmasına yol açmıştı. Ancak daha sonra petrol yeniden ucuzladı. Yeni kuyular açılıyor, OPEC dışındaki ihracatçı ülkeler artıyor, sanayi ülkeleri de petrole alternatif arıyordu. Ama savaşlar ve krizler petrol talebinin yeniden tırmanmasına yol açtı. Öncelikle hızla kalkınan Çin petrol tüketimindeki payını dörtte bire çıkardı. Petrol rezervlerine yenilerinin eklenmesine rağmen petrrol fiyatı dört yılda ikiye katlandı.

Bu gelişme OPEC’in işlevini de değiştirdi. Kartel üretici ülkelerin baskı aracı olmaktan çıkıp petrol tüketen devletlerin ortağı olmaya yöneldi. OPEC temsilcileri eski önyargıları ortadan kaldırmaya, benzinin yüksek vergiler nedeniyle pahalandığını, tüketiciyi baskı altına almaya çalışmadıklarını ve teşkilat genel sekreteri Abdullah el Bedri’nin de söylediği gibi, doların değer kaybetmesinin petrol fiyatlarını dengeleyici rol oynadığını anlatmaya çalışıyor: “Önce üyelerimizin ticari menfaatleri gelir. Ama biz piyasanın dengede olmasını da arzuluyoruz. Petrol arzının düşmesini istemeyiz. Piyasa nasıl dikte ettirirse biz de üretimi arttırmaya veya azaltmaya her zaman hazırız.”