Neonazi teröründe yanıt bekleyen sorular
14 Kasım 2011Almanya’da göçmenleri hedef alan cinayetlerin arkasında aşırı sağcı bir terör hücresinin olduğunun ortaya çıkması üzerine geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı, Alman siyaseti ise şokta.
Alman kamuoyu birçok soruya yanıt arıyor: Bu cinayetlerin izine neden bu kadar geç ulaşıldığı ve iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Dairesi ile emniyet birimlerinin bu yapılanmaya karşı neden zamanında önlem almadığı. Ayrıca yetkililere yönelik suçlamalar da gündeme geldi. Anayasayı Koruma Dairesi ajanlarının ellerindeki bilgileri kasten sakladıkları ya da engelledikleri suçlamasında bulunuldu.
Merkel: Utanç verici
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ise ellerinde güçlü kanıtlar olmadığı için söz konusu örgütlenmenin üzerine gidilmediğini söyledi. Ortaya çıkan cinayetlerin Almanya için bir utanç olduğunu belirten Almanya Başbakanı Angela Merkel de konuya ilişkin yaptığı ilk açıklamada şunları söyledi:
“Öncelikle şunu söylemek isterim: Bu cinayetlerden doğal olarak en fazla etkilenen kurban yakınları, devletin her şeyi aydınlığa çıkartacağına, soruşturmaları sonuna kadar götüreceğine ve aşırı sağcılığın ülkemizde hiçbir şansı olmayacağına inansınlar. Şu da memnuniyet vericidir ki; bu hepimizin görüşüdür, yani partilerüstü bir görüştür. Federal hükümet üzerine düşen her şeyi yapacaktır.”
NPD’nin kapatılması talebi
Başbakan Merkel, yaşanan gelişmeler üzerine gündeme gelen aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'nin (NPD) kapatılması talebine de değindi ve gerekli incelemelerin yapılmasından yana olduğunu kaydetti. Merkel'in lideri olduğu Hrıstiyan Demokrat Birlik'in (CDU) parti kongresinde de bu yöndeki öneri görüşüldü ve yeni bir kapatma davası açılması için federal yönetim ve eyalet temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu oluşturulması konusunda uzlaşıldı.
Yanıt bekleyen sorular
Alman istihbarat birimleri üç aşırı sağcıyı 90’lı yıllardan ismen tanıdığı halde söz konusu cinayetleri önlemede başarısız oldu. Peki neden? Alman Adalet Bakanı Sabine Leutheuser-Schnarrenberger'in yanıtı şöyle:
“İşte tam bu noktada herşeyin tamamen açıklığa kavuşturulması gerekiyor. İsmen bilinmelerine rağmen bu aşırı sağcılar nasıl oldu da ortadan kaybolabildiler, büyük bir olasılıkla uzun yıllar Almanya’da, güvenlik birimlerinin gözetiminden uzak, eski oturdukları kentlerde yaşamlarını sürdürebildiler? Sanıyorum, şu anda buna kimse bir açıklık getiremiyor.”
Muhalefet: Aşırı sağa göz yumuldu
Muhalefet partileri ise aşırı sağcılara göz yumulduğu suçlamasında bulunuyor. Adalet Bakanı Leutheuser-Schnarrenberger bu yöndeki iddialara yanıtı ise şöyle oldu:
“Böyle olmadığını umuyorum, çünkü 90’lı yıllarda aşırı sağcılığı en kötü şekliyle bizler yaşadık. Mölln'ü, Solingen'i, Hoyerswerda'yı, ölümleri, saldırıları, davaları hatırlıyorum... Şimdi soruşturmaların sonuna kadar götürülmesi gerekiyor. Ben 1949’dan, yani savaştan sonraki Almanya’da aşırı sağcılığın, solcu, İslamcı ya da başka bir terör grubundan daha az tehlikeli olarak algılanmadığı kanısındayım.”
© Deutsche Welle Türkçe
DW/Ajanslar, ÇA/HK