1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Necip Hablemitoğlu davası: Tetikçi kim?

22 Mayıs 2023

Necip Hablemitoğlu davasında 6 tutuklu sanığı tahliye eden mahkeme, gerekçesinde tetikçinin Tarkan Mumcuoğlu'nun olmayabileceğini öne sürdü. Karar "İhsas-ı rey" tartışmasına neden oldu.

https://p.dw.com/p/4Rfjv
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002'de uğradığı suikast sonucu hayatını kaybettiFotoğraf: privat

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti davasında arasında emekli Albay Levent Göktaş'ın bulunduğu 6 sanığın tahliye edilmesi tartışma yarattı. Mahkemenin gerekçesinde, "elde edilen delillerden tutuklu sanık Tarkan Mumcuoğlu'nun tetikçi olmayabileceği" belirtildi. Mahkeme, tetikçinin bulunması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunma kararı da aldı. Ayrıca cinayet günü Migros markette Hablemitoğlu'nu takip eden iki kişinin o dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli olup olmadıklarını anlamak için Milli Savunma Bakanlığı'na müzekkere yazılmasına karar veren mahkemenin, o dönem binbaşı ve daha alt rütbeli subayların fotoğraflarını istemesi dikkat çekti.

Geçen hafta görülen Necip Hablemitoğlu davasında verilen tahliye kararları yargılamayı başa sardı: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, arasında emekli Albay Levent Göktaş'ın bulunduğu 10 kişi hakkında Necip Hablemitoğlu cinayeti nedeniyle dava açmıştı. İddianamede, cinayetin tetikçisi olmakla suçlanan Tarkan Mumcuoğlu'nun olaydan önce görevli olduğu Kazakistan'dan yasadışı yollarla Türkiye'ye gelerek cinayeti işlediği öne sürülüyordu. Savcılığın delili ise o dönem Mumcuoğlu'nun telefonunun cinayet günü olan 18 Aralık 2002'yi de kapsar şekilde, 5 Aralık-29 Aralık 2002 tarihleri arasında kapalı olması gösterildi.

Hablemitoğlu davasındaki tahliye gerekçeleri

Davanın 18 Mayıs'ta yapılan 12'inci duruşmasında, mahkeme sürpriz bir şekilde arasında Levent Göktaş, Tarkan Mumcuoğlu ve Nuri Gökhan Bozkır'ın bulunduğu 6 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.

Mahkemenin tahliye kararının gerekçesi yeni ortaya çıktı. Kararda, sanık Tarkan Mumcuoğlu'nun o dönem Kazakistan'da görevli olduğuna ilişkin kurs belgeleri, Mumcuoğlu ile aynı dönem Kazakistan'da görevli subay ve astsubayların ifadeleri ve o dönem askerlere tercümanlık yapan bir tanığın beyanları ile HTS kayıtlarına dikkat çekildi. Olayda tetikçi olduğu iddia edilen sanık Mumcuoğlu'nun olaydan önce kaçak yollar ile Türkiye'ye gelip Türkiye'de söz konusu eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin soruşturma aşamasındaki bir kısım şüphe sebeplerinin büyük çoğunlukla sanık lehine değiştiği belirtildi.

Kararda, "…gelinen aşamada sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun olayın meydana geldiği 18/12/2002 tarihinde Türkiye'de olduğuna dair şüphelerin sanık lehine değiştiği yani cinayet olayında tetiği çeken failin sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu olmayabileceği, sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu yönünden suç vasfının değişmesi ihtimali bulunduğu" ifade edildi.

Bu aşamada tutuklamanın ölçülü olmayacağını savunan mahkeme, tutuklu diğer 5 sanığın tahliye gerekçesini de yine tetikçinin Tarkan Mumcuoğlu olamayabileceği savına dayandırdı. Kararda, "Bu durumda tetikçi tespit edilmeden ve asıl fail (tetikçi) ile dosyamız sanıklarının varsa bağlantıları ortaya çıkarılmadan bu sanıkların tutuklu kalmaları ölçülü olmaz, ileride hak mahrumiyetlerine neden olabilir" denildi.

Tetikçi için savcılığa suç duyurusu

Mahkeme ayrıca, olayda tetiği çekenin kim olduğunun tespiti için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Mahkeme, sanıklar aleyhinde ayda bir karakola imza atma ve il sınırlarını terk etmeme şeklinde adli kontrol kararı da aldı. 

Hablemitoğlu'nu takip edenler kim?

Hablemitoğlu'nun öldürülmeden önce evinin bulunduğu Migros market içerisinde 25-35 yaşlarında iki kişi tarafından takip edildiği tespit edilmişti.  Mahkeme, cinayet günü Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda binbaşı ve daha alt rütbede bulunan subaylar ile astsubayların o tarihlere ait fotoğrafları ile izin, rapor ve çalıştıkları birlikleri gösteren belgelerin Milli Savunma Bakanlığı'ndan istenmesine karar verdi. 

Hablemitoğlu'nu Migros markette takip edenlerin Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli çıkması, davaya yeni şüphelilerin eklenmesi anlamına gelecek.

Davanın savcısı Zafer Ergün, tahliye kararlarına itiraz etmişti. Üst mahkemenin bu hafta kararını vermesi bekleniyor. Bir sonraki duruşma 10 Temmuz'da görülecek.

İhsas-ı rey tartışması

Mahkemenin, henüz yargılama bitmeden "Tetikçinin Mumcuoğlu olmayabileceği" şeklindeki gerekçesi, bir davada hâkimin karardan önce görüşünü açıklaması anlamına gelen "ihsas-ı rey" tartışmasına neden oldu.

Sanık Levent Göktaş'ın avukatı Hüseyin Ersöz, bu görüşe katılmadığını belirterek, "Mahkeme kararlarının gerekçeli olması prensibine uygun bir karar olduğunu ifade etmek gerekiyor" dedi.

Bu kararın yargılamanın seyri açısından önemli olduğunu belirten Ersöz,  "Çünkü Tarkan Mumcuoğlu'nun cinayeti işlemediği yönünde yapılmış olan tespitler ve dosyaya girmiş olan deliller karşısında Mumcuoğlu'nun azmettirilmediği de ortaya konulmuş oldu. Bundan sonraki aşamada, dosyanın içerisindeki yargılama faaliyeti devam edecek" diye konuştu.

"Savcılık hataları tekrarlamamalı"

Ersöz, savcılığın tetikçi konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunmasının da önemli olduğunu kaydetti. Ersöz, şunları kaydetti:

"Çünkü kamuoyunun gündemini önemli ölçüde meşgul eden bir davada bütün gerçeklerin açıklığa kavuşturulması, gerçek faillerin tespit edilmesi ve yargılanması gerekiyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da bu davanın soruşturma aşamasında yaptığı hataları tekrar etmemesi ve gerçek faillere ulaşma noktasında da bir çaba sarf etmesi gerekiyor. Bu dava tarihin çöplüğüne atılacak bir dava olamaz. Çünkü kamuoyunun takip ettiği bir konu ve Türkiye'deki faili meçhul cinayetler ve onlarla bağlantılı olabilecek diğer faili meçhul cinayetleri de ilgilendiren bir yargılama süreci. Bu sebeple, sanık müdafileri olarak biz bu davayı önemsiyoruz. Ancak ne olursa olsun maddi hakikat doğrultusunda bir karar vermesini bekliyoruz."

 

Türkei DW Mitarbeiter Alican Uludağ
Alican Uludağ 2008'den bu yana gazetecilik yapan Alican Uludağ, yargı ve insan hakları gibi konulara odaklanıyor.alicanuludag