MHP’nin şimdiki hedefi kamuoyu araştırma şirketleri
23 Eylül 2021AKP’nin sosyal medyada yaptırım ve denetim uygulamalarını genişletecek düzenlemeyi meclis gündemine getirmeye hazırlandığı süreçte MHP de kamuoyu araştırma şirketlerini kıskaca aldı.
Son siyasi anketlerinde AKP ile MHP oylarındaki erimeye dönük tespitleriyle dikkat çeken kamuoyu şirketlerinin çoğunun "manipülasyon" yaptığı öngörüsünden hareket eden MHP, TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşüldükten sonra tali komisyona gönderilmiş olan yasa teklifinin meclis genel kuruluna gelip yasalaşması sürecini hızlandırdı.
Yasa teklifi, araştırma şirketlerinin kimin için araştırma yaptıklarını, finansmanının nasıl karşılandığını, tutarı ve belgeleri ile birlikte açıklamalarını öngörüyor. Teklifte “Araştırmacı; veri toplama, analiz etme ve yayınlama dahil her aşamada doğru ve tarafsız olmakla yükümlüdür” deniyor.
TÜİK denetimi
Teklife göre araştırmacı olmak ve kamuoyu araştırma kuruluşu kurmak için gerekli bilimsel ve teknik yeterliliğe ilişkin koşullar Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. TÜİK, bilimsel ve teknik özerklik ilkesi doğrultusunda kamuoyu araştırmasının doğruluğunu denetlemekle de yükümlü olacak.
Teklifteki ilkelere uymayan araştırmacılara ya da araştırma şirketine, araştırmayı yapmak için fatura karşılığı aldığı ücretin 10 katına kadar para cezası kesilebilecek. Eğer bir araştırma şirketinin "manipülasyon yaptığı" kesinleşirse o şirkete 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yasa teklifiyle amaçlarının ne olduğunu DW Türkçe’ye anlatırken, şirket bile kurmadan çoğu insanın kendini "şirket" gibi göstererek kamuoyunu yanıltan anketler yaptığını öne sürdü.
Yıldız, "Evde oturuyorlar. Siyasetten ekonomiye her alanda kamuoyunun nabzını tuttuklarını iddia ediyorlar. Veri ürettiklerini söylüyorlar. Bunun adı sahteciliktir. Müşterisinin, kaç para aldığının bilinmesi, denetlenmesi gerekiyor araştırma şirketlerinin. Bu alanda bir boşluk var. Etik ve mesleki standartlar ile yetki, sorumluluk esasları belirlenmeli” diye konuştu.
"Sansürle ilgisi yok"
Yıldız, bu teklifle hükümet kaynaklı sansürün yaygınlık kazanacağına ilişkin değerlendirmelere de “Sansürle ilgisi yok. Sansüre karşıyız. Halkla doğru bilgi paylaşılmasını sağlamak zorundayız. Herkes çıkıp da, kendini kamuoyunun nabzını en iyi tutan ilan etmesin durduk yere. Biz burada standart belirlemeye, denetimleri artırmaya, şeffaflığı sağlamaya çalışıyoruz” sözleriyle karşı çıktı.
Peki teklife AKP onay verecek mi? Fethi Yıldız, “AKP’nin teklife karşı çıkması mümkün değil, çıkmaz. Böylesi bir teklife diğer siyasi partiler de onay vermek durumunda. Bu, her partinin el atması gereken bir sorun. Biz de bunu yapıyoruz” dedi.
Yıldız, teklifle anket şirketlerine neye göre ceza kesileceğini ise Türk Ceza Kanunu’na (TCK) gönderme yaparak anlatıyor: “Sahte ürün, sahte para, sahte plaka suçlarını TCK ağır yaptırımlara bağlamıştır. Sahte anketler yoluyla para kazanan dolandırıcılardan da benzer hükümlerle hesap sorulmalıdır.”
“Bahsedilen her şey ticari sır”
Kamuoyu araştırma şirketlerinin ise MHP’nin bu teklifine ilişkin hem çekinceleri hem de endişeleri var. Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, teklifi DW Türkçe’ye değerlendirirken araştırma alanında bir düzenleme yapılmak istenmesini doğal bulsa da, ortaya konulan bakışın, yöntemin doğru olmadığını söylüyor.
Selçuki, “Bahsedilen her şey aslında ticari sır. Yani benim müşterim, kaç liraya yaptığım, nasıl yaptığım, bunların tamamı ticari sır. Dolayısıyla nasıl bir hukuki gerekçeyle bu belgeleri bir araştırma şirketinden açıklaması istenecek onu görmek lazım. Böyle çekincelerim ve bu işin nasıl işleyeceğine dair emin olamadığım alanlar var” diyor.
"Kimin dediği doğru sayılacak?"
Selçuki, doğru bilgi ve manipülasyona kimin karar vereceği sorusunun da böylesi bir teklifin yasalaşması durumunda bile açıkta kalacağı mesajını veriyor:
“Doğru bilgi nedir? Yani eğer ben bir siyasi partiyi yüzde 10 buluyorsam ve o siyasi parti asla kabul etmiyorsa yüzde 10 olduğunu. O siyasi partinin değerlendirmesi mi doğru bilgidir yoksa benim bulduğum mu doğru bilgidir? Diyelim ki ben yanlış ölçtüm. Yanlış ölçmek suç mudur yoksa ölçtüğünüzü farklı açıklamak mı suçtur? Manipülasyon dediğiniz; sizin manipülasyon iyi, karşısının manipülasyonu kötü şeklinde olacaksa o zaman hep gri alan geliyor akla. Bu tip konularda da gri alanlar ister istemez ifade özgürlüğünün ve medya özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açabilecek gibi endişeler doğuruyor.”
Eriyen oylar yüzünden mi?
Türkiye Raporu, Eylül 2021 tarihli son kamuoyu araştırmasında kararsızların oy oranını yüzde 18,2 olarak gösterdikten sonra kararsızlar dağıtılmadan AKP’nin oy oranını yüzde 23,7, MHP’nin oy oranını ise 6,4 olarak gösterdi. Kararsızlar dağıtıldığında aynı ankete AKP’nin oy oranı yüzde 29,9, MHP’nin oy oranı da yüzde 9,4 olarak yansıdı.
Son anket sonuçlarını Ağustos 2021 tarihli olarak duyuran Metropol Araştırma da, AKP ile MHP oylarındaki ciddi düşüşe dikkat çekti. Metropol Araştırma Şirketi sahibi ve kamuoyu araştırmacısı Özer Sencar, kararsızlar dağıtılmadan AKP’nin Türkiye genelindeki oy oranının yüzde 25, MHP’nin ise 8 olduğunu söyledi. Benzer tespitler MAK Danışmanlık’tan da geldi.
MHP’nin anket şirketlerine denetim ve ceza istemesinin nedeni araştırma şirketlerinin AKP ve MHP oylarıyla ilgili kamuoyuyla paylaştıkları son veriler olabilir mi?
Can Selçuki bu soruya “Siyasi partilerin, özellikle iktidarın hoşuna gitmeyecek sonuçlar sırf bizim değil birçok araştırma şirketinin sonuçlarına yansıyor. Dolayısıyla bu durum konunun aciliyetini artırmış olabilir diye düşünüyorum” yanıtını veriyor. Kamuoyu şirketleri AKP’nin de destek vermesinin şaşırtıcı olmayacağı yasal düzenlemenin uygulanabilirliği konusunda ciddi sıkıntılar yaşanacağını öngörürken, AKP ile MHP’nin bu düzenleme üzerinde tekrar düşünmesi gerektiğini savunuyor.
Hilal Köylü/Ankara
© Deutsche Welle Türkçe