Merkel Türk kuruluşlarını uyardı
12 Temmuz 2007Almanya Başbakanı Angela Merkel Berlin’de düzenlenen 2. Uyum Zirvesi’ni entegrasyon politikası tarihinde bir mihenk taşı olarak niteledi. Kabul edilen Ulusal Uyum Planı’yla Almanya’daki 15 milyon göçmen kökenli insanın yaşam şartlarının iyileştirileceğine işaret eden Merkel, 2008 sonbaharında üçüncü bir uyum zirvesi düzenleneceğini açıkladı.
Düzenlediği basın toplantısında yeni Göç Yasası’nı protesto için zirveyi boykot eden dört Türk kuruluşunu sert bir dille eleştiren Almanya Başbakanı Merkel, “Alman hükümetine ültimatom verilmez” diye konuştu. Türk kuruluşları, 2. Uyum Zirvesi’ne katılmak için yeni Göç Yasası’nda değişiklik yapılmasını talep etmişlerdi. Ancak Merkel sürecin henüz tamamlanmadığını hatırlatarak tüm kuruluşları bu sürece katılmaya davet etti.
2006 Temmuz’unda düzenlenen ilk Uyum Zirvesi’nde oluşturulan komisyonların çalışmaları sonucunda şekillenen Ulusal Uyum Planı’na atıfta bulunan
Merkel, “Almanya’daki herkesin eğitim ve gelişimde, böylece de refaha ulaşabilmede aynı fırsatlara sahip olmasını” amaçladıklarını belirtti. Ulusal Uyum Planı, göçmenlerin Almanya’ya entegrasyonunu kolaylaştıracak 400 ödev içeriyor.
Başbakanlık önünde gösteri
Öte yandan Almanya'da Federal Meclis ve Federal Eyalet Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilen sertleştirilmiş Göç Yasası'nı protesto etmek amacıyla 2. Uyum Zirvesi’ne katılmayan Almanya Türk Toplumu (TGD), Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Türkiye Vatandaşları Konseyi (RTS) ve Almanya Türk Veliler Birliği Federasyonu’nun (FÖTED) temsilcileri, başbakanlık binası önünde gösteri düzenledi.
Gösteriyi desteklemek amacıyla başbakanlık önüne gelen Sol Parti Milletvekili Hakkı Keskin, Uyum Zirvesi çerçevesinde, göçmenlerin haklarını daha da sınırlandıran, hatta yok etmeye çalışan yeni bir yasanın gündeme getirildiğini belirtti.
Yeni yasanın aile birleşimi konusundaki düzenlemelerinin, bu alandaki temel hakları garanti altına alan Alman Anayasası’nın 6. maddesine aykırı olduğunu ileri süren Keskin, “Alman Anayasası’na aykırı bir yasa çıkartılıyor. Bunun uyumla hiçbir ilgisi yok” dedi. Keskin Göç Yasası'nın ayrımcı bir yasa olduğunu da ileri sürdü.
Kolat: “Türklere rağmen politika yapılmayacak”
Zirveye katılmayan Türk kuruluşlar adına Türk gazetecilere açıklamalarda bulunan Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat da "Diyalog kapısını bu yasa kapatmıştır. Biz diyalogdan yanayız. Türk toplumunun dışlanmasını ya da zarar görmesini istemiyoruz, ancak bir yerde 'dur' denilmesi gerekiyordu. Türk toplumu bu tutumuyla onurlu bir direniş göstermiştir" diye konuştu.
Bunun tüm Türk kuruluşlarının başarısı olduğunu, Göç Yasası'ndaki değişikliklerin de bir başlangıç olduğunu, Vatandaşlık Yasası'nda da sadece anne ve babası Almanya'da doğan yabancıların doğrudan Alman vatandaşlığına geçebilmeleri gibi değişikliklerin yapılmasının planlandığını ifade eden Kolat, "Bundan sonra Almanya'da Türklere rağmen politika yapılmayacak. Bu Türk toplumu için bir milattır. Bundan sonra birlikte ayakta duracağız" diye konuştu.
Alman Meclisi İçişleri Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy'nin de Göç Yasası'nın anayasaya aykırı olduğuna inandığını belirten Kolat, bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne şikayette bulunulduğu takdirde yasanın mahkemeden döneceğine emin olduklarını, bu konuda para sorunu bulunmadığını, Cumhurbaşkanı Horst Köhler'in, kendi isteklerini reddederek yasayı imzalaması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunacaklarını bildirdi. Kolat, zirveden sonra da görüşmeler yapabileceklerini ve uyum sürecine katkı sağlamayı da sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Türk kuruluşlarına destek verenler oldu
Türk kuruluşlarının eylemine, "Uyum, dışlamak yerine katılım sağlamaktır" yazılı pankartlarla destek veren Alman Sendikalar Birliği'nin (DGB) Yönetim Kurulu üyesi Annelie Buntenbach da gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk kuruluşlarının endişelerini anlayışla karşıladıklarını, ancak farklı bir karar aldıklarını, zirveye katılarak bu yöndeki eleştirileri dile getireceklerini söyledi.
Birlik 90/Yeşiller partili Federal Meclis üyesi Hans-Christian Ströbele de Türk kuruluşlarının protestosunu destekleyerek, Göç Yasası'nın Uyum Zirvesinden kısa bir süre önce kabul edilmesinin zirvenin imajına zarar verdiğini söyledi.
Göç uzmanı Dieter Oberndörfer da Türk kuruluşlarının Uyum Zirvesini protesto etmelerinin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, "Evlenerek Almanya'ya gelme yaşının 18'den 16'ya indirilmesi, evlenerek gelecek kişilerin Almanya'ya gelmeden önce Almanca öğrenmelerinin sağlanması, dışlayıcı ve hukuki olmayan bir taleptir. AB ülkesi vatandaşlarına böyle bir uygulama asla yapılamazdı" dedi.
Protestan Kilisesi temsilcisi Stephan Reimers ise Türk kuruluşlarının tepkisini anlayışla karşıladıklarını, ancak zirvenin boykot edilmesini olumlu karşılamadıklarını söyledi.
Böhmer yine eleştirdi
Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ise yine Türk kuruluşlarının Uyum Zirvesi’ni boykot etme kararını eleştirdi. Böhmer, Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada, "Hem üslup hem içerik olarak abartılı bir tavır. Türk dernekleri sergiledikleri bu tabloyla kendi saygınlıklarını zedeliyorlar. Bu benim için bir yıldan bu yana çok iyi şekilde sürdürdüğümüz ortak çalışmanın kesilmesi anlamına geliyor" dedi.