1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Boykotların gölgesinde 2. Uyum Zirvesi

Ajanslar12 Temmuz 2007

Dört büyük Türk kuruluşunun boykot kararına rağmen, Berlin’de siyaset, ekonomi ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla 2. Uyum Zirvesi düzenleniyor. Yeni Göç Yasası'nın Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gündemde.

https://p.dw.com/p/BF7d
Almanya Başbakanı Angela Merkel zirveye ev sahipliği yapıyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel zirveye ev sahipliği yapıyor.Fotoğraf: AP

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ev sahipliğinde Berlin’de düzenlenen 2. Uyum Zirvesi’nin üzerine, yeni Göç Yasası’nı protesto etmek için dört Türk kuruluşunun, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya Türk Toplumu (TGD), Türkiye Kökenli Vatandaşlar Konseyi (RTS) ve Almanya Türk Veliler Birliği Federasyonu’nun (FÖTED) zirveye katılmamalarının gölgesi düştü.

Zirveye katılmama kararı alan Türk kuruluşları, yeni Göç Yasası’nın ayrımcı bir yapıya sahip olduğunu ifade ederek, konuyu Alman Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerinin sinyalini verdi.

Söz konusu kuruluşların kararına ilişkin ise çeitli tepkiler geldi. Hıristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Federal Meclis Grubu üyeleri, bazı Türk kuruluşlarının yarın düzenlenecek Uyum Zirvesi’ne katılmama kararını genelde eleştirdi.

Berlin eyaletinin göç ve uyum sorumlusu Günter Piening, kararı anlayışla karşıladığını açıkladı. Berlin eyaletinin göç ve uyum sorumlusu Alman hükümetinin Türk kuruluşlarının sıkıntıları ve endişelerini ciddiye alması gerektiğini söyledi.

Yenilen Göç Yasası’yla göçmen kuruluşların “ağır yara aldıklarının” Alman hükümeti tarafından önemsenmediğini ifade eden Piening, bu tartışmalar öncesinde hükümetin sert tutumunun kendisini hayrete düşürdüğünü sözlerine ekledi.

“Şanslarını tepiyorlar”

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet, Alman Focus dergisinin internet sitesine yaptığı açıklamada, Türk kuruluşların Alman hükümetine şantaj yapmak istemediklerini, Alman hükümetinin şantaja zaten müsade etmeyeceğini belirtti.

Göç Yasası'nın Federal Meclis'ten (Bundestag) ve Federal Eyalet Temsilciler Meclisi’nden (Bundesrat) de geçtiğini hatırlatan Laschet, bundan dolayı hükümetin yasada değişiklik yapmak istemesi durumunda bile bu konuda bir vaatte bulunamayacağını ifade etti.

Türk kuruluşlarının düzenlenecek zirveye katılmamalarıyla “kötü bir sinyal” vereceklerini kaydeden Laschet, “Başbakan tarafından davet edilen ve durumlarını açıkça anlatabilecek kuruluşlar katılmıyor. Böylelikle şanslarını tepiyorlar ve kendilerine zarar veriyorlar” dedi.

Göç Yasası’na tepki

Türk kuruluşların zirveye katılmama kararlarını destekleyen Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) tarafından yapılan açıklamada ise, yeni Göç Yasası’na ilişkin olarak “Bu bir uyum yasası değil, zulüm yasasıdır” denildi.

ATİAD Yönetim Kurulu Başkanı Recep Keskin, yasada yapılan değişiklikleri, göçmenlere yönelik hakaret olarak algıladıklarını ifade ederek, bu yasanın göçmenleri, yasanın iptal edilmesi amacıyla Alman Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunmaya zorladığını kaydetti. Göçmen girişimcilerin de bu yasayla destek almak yerine kösteklendiklerini belirten Keskin, yasanın göçmenlerle birlikte hazırlanmamasını eleştirdi. Ancak ATİAD, bu görüşlerine rağmen Uyum Zirvesi'ne katılarak eleştirileri gündeme getirme kararı aldı.

Ulusal Uyum Planı

2.Uyum Zirvesi’ne, Alman kabinesinin dün kabul ettiği Ulusal Uyum Planı açıklanacağı için özel bir önem atfediliyor. Nitekim Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer de Ulusal Uyum Planı’nı savundu.

Böhmer, bu konuda yaptığı yazılı açıklamada, uyumun başarılı olması için yaklaşık 150 önlem içeren planda, önemli sivil toplum kuruluşları ve göçmenlerle birlikte daha iyi bir uyum politikasının ortak temelleri konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtti.

Planın temel içeriğinin, bu kuruluşlar ve göçmenlerle göçmenlerin potansiyelinden istifade edilebilmesi için bir diyalog ve sıkı işbirliği yapılması olduğunu söyleyen Böhmer, uyum kurslarının yaygınlaştırılacağını ve kurs süresinin 600'den 900 saate çıkartılacağını kaydetti.

Gençler ve kadınlara ağırlık veriliyor

Göçmenlerin meslekle ilgili dil teşvikinin de geliştirileceğini belirten Böhmer, kendisinin de, göçmen çocukların ve gençlerin eğitimlerinin teşvik edilmesi amacıyla bir merkez oluşturacağını söyledi.

Göçmen gençlerin mesleki eğitim yeri edinebilmeleri için de çabaların artırılacağını kaydeden Böhmer, çeşitli ekonomik kuruluşların işbirliğiyle mesleki eğitim yerlerinin 40 bine yükseltilmesinin, 2010 yılına kadar da 10 bin yer daha yaratılmasının hedeflendiğini bildirdi.

Böhmer, göçmen gençlerin mesleki eğitim yardım parası alabilmeleri imkanlarını da kolaylaştıracaklarını ve daha fazla göçmenin meslek eğitiminden faydalanabilmelerini sağlayacaklarını kaydetti.

Zorla evlendirilen kadınlara yardım edebilmek amacıyla bir de telefon danışma hattı kuracaklarını ifade eden Böhmer, uyuma katkı sağlamak amacıyla düzenlenen spor müsabakalarını da destekleyeceklerini açıkladı.

“Schaeuble’nin açıklamaları etkilemez”

Böhmer ayrıca, Alman 2. televizyonu ZDF'nin internet sitesine yaptığı açıklamada, uyum için her türlü çabayı harcadıklarını ve hükümetin uyum politikasının hiçbir zaman olmadığı kadar somut hale getirildiğini belirterek, çok sayıda göçmen kuruluş tarafından eleştirilen Göç Yasası’nın uyumu zorlaştırmadığını, aksine kolaylaştırdığını savundu.

Böhmer, Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin, güvenlik konusunda yaptığı tartışmalı açıklamaların da, Uyum Zirvesi’ni olumsuz yönde etkileyeceğini sanmadığını söyledi. Schaeuble, gerektiği takdirde teröristlerin keskin nişancılar tarafından nokta atışıyla öldürülmeleri konusunda imkanlar üzerinde düşündüğünü söylemiş ve yoğun tepki almıştı.

TAM’dan öneriler

Öte yandan Merkezi Essen kentinde bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Direktörü Faruk Şen, Uyum Zirvesi ve Alman hükümetinin sunacağı Ulusal Uyum Planı’yla ilgili olarak 10 maddelik bir tedbirler kataloğu oluşturduklarını açıkladı.

Alman politikacıları göçmenlere dönük bir uyum politikası izlemeye davet eden Şen, tedbirler kataloğunda yer alan iyileştirilmesi zorunlu çerçeve koşullarını sıraladı.

Katalogda Alman vatandaşlığına geçişin kolaşlaştırılması ve teşviki, fırsat eşitsizliğine dayalı okul sisteminin gözden geçirilmesi, politikacıların ülkede yükselen yabancı düşmanlığına eğilmeleri, 'Avrupalı İslam'ın desteklenmesi, göçün daha yoğun bir şekilde Alman kimliğinin bir parçası haline getirilmesi, göçmen örgütlerine desteğin artırılması gibi adımlar sıralanıyor.

Maria Böhmer’e eleştiri

Bu arada Birlik 90/Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Meclisi üyesi Bilkay Öney, Uyum Zirvesi’yle ilgili yazılı açıklamasında, Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer'i eleştirerek, Böhmer'in, göçmenlerin katılımı olmadan da uyumun sağlanabileceğine inandığını savundu.

Böhmer'in, bazı Türk kuruluşlarının zirveye katılmayacaklarını açıklamalarını eleştirmek yerine, tüm kuruluşların katılımını nasıl sağlayabileceğini düşünmesi gerektiğini ifade eden Öney, "Eğer Böhmer bunu yapmıyorsa, uyum politikasını gerektiği takdirde göçmenler olmadan nasıl şekillendireceğini açıklamalı" dedi.