1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Libya'da hangi milis gruplar neden çatışıyor?

Cathrin Schaer
17 Ağustos 2023

Libya'nın başkenti Trablus'ta milis gruplar arasında yaşanan çatışmalar, ülkedeki iktidar boşluğunda giderek güçlenen bu oluşumlara yönelik endişeleri artırdı.

https://p.dw.com/p/4VI2n
Libya'nın başkenti Trablus'ta, bir kamyonetin şoför mahalinde ve kasasında güvenlik güçleri - (16.08.2023)
Fotoğraf: Yousef Murad/AP/picture alliance

Libya'nın başkenti Trablus'ta bu hafta iki rakip milis grup arasındaki çatışmalarda 55 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 150 kişi de yaralandı.

Libya'da son bir yılın en kanlı şiddet olaylarının yaşanmasına neden olan çatışmalar, "444 Tugayı" adlı milis grubunun üst düzey liderlerinden Mahmud Hamza'nın, "El Rada" ya da "Özel Caydırıcılık Gücü" olarak bilinen rakip milis gücü tarafından gözaltına alınmasıyla başlamıştı. Çatışmalar, Hamza'nın taraflar arasında varılan ateşkes kapsamında Çarşamba gecesi serbest bırakılmasının ardından sonlandı. Trablus'un çatışmalar nedeniyle kapanan tek sivil havalimanı da yeniden açıldı.

Libya son iki yıldır görece sakin bir dönemden geçse de, ülkedeki karışıklığı uzun süredir gözlemleyen uzmanlar milis grupların oluşturduğu tehdide yönelik uyarılarını sürdürüyordu. Bu hafta çatışan gruplar, Eski Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin 2011 yılından öldürülerek devrilmesinin ardından iktidar mücadelesi veren çok sayıda milis oluşumundan sadece ikisi.

Milis gruplar nereden çıktı?

Milis oluşumlar, Kaddafi sonrası ortaya çıkan ve gayri resmi savaş yürüten grupların uzak akrabaları olarak tanımlanabilir. Birçoğu, yerel halkın Kaddafi sonrası dönemdeki çatışmalar sırasında kendi topluluklarını korumak ve devrik lidere bağlı güçlere karşı savaşmak için bir araya gelmesiyle kuruldu.

Libya'da 2014 yılından beri iki ayrı hükümet var. Ülkenin batısında Birleşmiş Milletler (BM) destekli Trablus yönetimi, doğusunda ise Moskova ve Şam ile yakın bağları bulunan General Halife Hafter destekli Tobruk yönetimi hüküm sürüyor. Türkiye, Libya'nın batısındaki Trablus hükümetini destekliyor.

Hem batıdaki hem de doğudaki hükümet birçok yerel milis grubu tarafından da destekleniyor. Ülkenin tek bir hükümet çatısı altında birleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilmek istenen seçim için gösterilen uluslararası çabalar şu ana kadar sonuç vermedi.

Bu süre zarfında Libya'daki silahlı gruplar da gelişti, çoğaldı ve hükümetlerden mali kaynak sağladı. Söz konusu gruplar ayrıca zamanla Libya devletinin yeni oluşturulan güvenlik kurumlarının da parçası hâle gelmeye başladı. Libya'daki milis gruplar nüfuz ve maddi kaynak için sık sık birbiriyle savaştı; siyasetçileri, sivilleri ve aktivistleri açık açık taciz etti.

Birçok siyasi grup da bu milisleri hem rakiplerine karşı kullanmak hem kendi pozisyonlarını güçlendirmek için destekliyor.

Libya'nın doğusunda Hafter, çeşitli milis gruplarını komutası altında toplamayı başardı. Ülkenin batısı ise farklı milis grupların mücadelesine sahne oldu. Son dönemde batıdaki grupların sayısı azaldı ancak kalanlar bu süreçten daha da güçlenerek çıktı.

Başkent Trablus'ta yaşanan çatışmalar esnasında yanan bir otomobil - (16.08.2023)
Başkent Trablus'ta yaşanan çatışmalar esnasında yanan bir otomobil - (16.08.2023)Fotoğraf: MAHMUD TURKIA/AFP/Getty Images

Trablus'ta kim savaşıyor?

Libya'da bu hafta kanlı çatışmalara giren 444 Tugayı ve El Rada, başkent Trablus'ta faaliyet gösteriyor. Aralarındaki çatışma, ülkenin doğu-batı şeklindeki siyasi bölünmüşlüğünden çok iki grubun rekabetine ve nüfuz mücadelesine dayanıyor.

Libya'daki silahlı grupların birçoğunun savunma ya da içişleri bakanlığı gibi resmi kurumlarla bir çeşit bağı olduğu biliniyor. DW'ye konuşan Trabluslu bir yerel gazeteci, 444 Tugayı'nın da sıkı bir şekilde olmasa da, Savunma Bakanlığı'yla bağlantılı olduğunu ve görece iyi bir itibara sahip olduğunu ifade ediyor.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan gazeteci, Trablus'taki birçok insanın, daha profesyonel davrandığı için 444 Tugayı'nı diğer milislere tercih ettiğini aktardı.

Alman Bilim ve Politika Vakfı (SWP) uzmanlarından Wolfram Lacher ise, Libya'daki milis grupların gerçekte "kendi liderlerinin, üyelerinin ve sosyal tabanlarının çıkarlarını korurken devlet kontrolünden büyük oranda kaçındıklarını" belirtiyor.

Alman Bilim ve Politika Vakfı'ndan (SWP) Wolfram Lacher
Wolfram Lacher Fotoğraf: SWP

Lacher, geçen ay SWP tarafından yayımlanan analizinde, "444 Tugayı, bundan sadece birkaç yıl önce özellikle azılı milis grupların hüküm sürdüğü Trablus'ta artık yeni bir model olarak görülüyor" değerlendirmesinde bulunuyor. Lacher ayrıca, "Trablus'un güneyinde kontrol ettiği bölgelerde suçla mücadelesinde inatçı, disiplinli ve güvenilir bir birim olarak görüldüğünü" vurguluyor.

El Rada ise Trablus'ta bir nevi polis gücü olarak çalışan radikal dinci bir milis grubu. Kentin sivil havalimanı Mitiga dâhil birçok sivil tesisin kontrolü El Rada'nın elinde bulunuyor. İçişleri Bakanlığı'yla bağlantılı olmasına karşın pratikte bağımsız hareket eden El Rada; yerel halk, siyasetçi ya da sivil toplum aktivistlerine yönelik keyfi gözaltılar gerçekleştirdiği gerekçesiyle tartışılan bir grup. El Rada, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Af Örgütü gibi kurumlarca da eleştiriliyor.

"Kurumsallaşma sürecinden geçen" silahlı gruplar

Lacher geçen ayki analizinde, "Libya'da 2011'den beri kurulan silahlı gruplar giderek devletin yerine geçiyor" ifadesini kullanmıştı. "Bir kurumsallaşma sürecinden geçiyorlar. temsilcileri ordunun, güvenlik aygıtının ve sivil hükümetin en üst makamlarına ulaşıyor" değerlendirmesinde bulunan Lacher, "Aynı zamanda kilit önemdeki atamaların nasıl yapılacağı ve devlet kaynaklarının ne şekilde dağıtılacağı konusunda da ciddi nüfuz kullanıyorlar" diye eklemişti.

444 Tugayı ve El Rada arasındaki çatışma, bu iki grubun karşı karşıya geldiği ilk silahlı gerginlik değil. Libya medyası, benzer bir çatışmanın geçen Mayıs ayında, El Rada bir başka 444 Tugayı liderini kaçırdığında da yaşandığını bildirdi. El Rada, 2017 ve 2018 yıllarında Trablus'taki başka milis gruplarıyla çatışmıştı.

Geçmiştekilerde olduğu gibi, bu haftaki milis çatışmaları da şu an için yatışmış görünüyor. Libya'nın hem doğusundaki hükümet hem de batısındaki hükümet bu çatışmaları kınadı. Ancak Libya uzmanlarına göre, bu hafta çatışan milisler gibi gruplar ülkenin geleceğinde olumsuz ve ciddi bir rol oynamaya devam edecek.

 

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl sansürsüz erişebilirim?