Kimyasal silah endişesi
20 Ağustos 2012Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün (KSYÖ) Lahey'deki merkezi şehrin hemen çıkışında, otel gökdelenlerinin arasına sıkışmış oldukça gösterişsiz bir bina. Merkeze girilen kapı kapandığında caddeden gelen trafik gürültüsü bıçak gibi kesiliyor. İçerisi oldukça sessiz. 500 kişinin çalıştığı bir yerin bu kadar sessiz olmasını insan yadırgıyor.
Örgütün sözcüsü Michael Luhan, "Gerçi tatil ayı Ağustos'tayız, fakat sair zamanlarda da sessiz çalışırız. Personelimizin yarısı, kimyevi silah yasağını denetlemekle ve yerinde incelemeler yapmakla meşguldür" şeklinde konuşuyor.
Sözleşme denetleniyor
Michael Luhan ve mesai arkadaşlarının görevi 20 yıl önce imzalanan kimyasal silahların yasaklanmasına dair sözleşmeyi denetlemek, kimyasal silah yapılmasını önlemek ve mevcut silahların da imha edilmesini sağlamak. Luhan, “Herhangi bir devlet kimyasal silahlarını imha edeceğini duyurduğunda uzmanlarımız günde 24 saat bu operasyonla ilgili bütün faaliyetlere eşlik eder. Sinir gazı ya da kimyevi cephane imha edilecekse işlemlerin başından ayrılmaz ve görevleri imha operasyonu tamamlanınca sona erer" açıklamasında bulunuyor.
Suriye imzalamadı
Michael Luhan'a göre son on beş yılda, kayıtlı kimyasal silahların dörtte üçü bu metotla imha edilmiş. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün girişine, imzacı 188 devletin bayrakları dikilmiş. Alman bayrağı, Gürcistan ile Gana bayraklarının arasında yer alıyor. Suriye bayrağını aramak ise boşuna. Suriye, sözleşmeyi imzalamayan sekiz devletten biri.
“Suriye'de inceleme yapma yetkimiz olmamasına rağmen, düzenli olarak ülkenin kimyasal silah programıyla ilgili bilgiler alıyoruz. Suriye'nin büyük miktarda kimyasal silah bulundurduğu anlaşılıyor" diyen Luhan, Suriye'nin son derece zehirli bir kimyasal olan VX ile sarin ve kimyasal silahların en konvansiyonel olanı olarak da adlandırılan hardal gazı gibi silahlara sahip olduğunu söylüyor.
Üye olmayan devletlere müdahale yetkisi yok
Suriye'nin kimyasal silahlanma programı 1970'li yıllarda Sovyetler Birliği'nin yardımıyla hazırlanmıştı. Amaç, savaş halinde olduğu ve Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni imzalamayan devletler arasında yer alan İsrail üzerinde caydırıcı etki yapmaktı.
Michael Luhan örgütün sözleşmeyi onaylamayan devletlere müdahalede bulunma imkânından yoksun olduğunu söylüyor: “Tekrarlamakta yarar olabilir. Örgüt olarak bize Suriye'de herhangi bir yol düşmüyor. Belki şu senaryo istisna teşkil edebilir: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Genel Sekreteri kanalıyla bizi araştırma başlatmakla görevlendirirse iş değişir. Ama bunun gerçekleşme şansı bulunmuyor. Çünkü Suriye hükümetinin bizimle işbirliği yapacağını tahmin etmiyorum. Mevcut şartlar altında Suriye'de görev yapmamız düşünülemez. Ama biz her zaman buna hazırız.”
Ancak Suriye komşu ülkelere kimyasal silahlarla saldırdığı takdirde Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü devreye girebilir. Bu silahların muhtemel hedefleri arasında akla önce İsrail, Ürdün ve Irak geliyor. Son 20 yılın bu alanda getirdiği bütün silahsızlanma başarısına rağmen Yakın ve Ortadoğu kimyevi alanda da patlamaya hazır bir bomba olmaya devam ediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Ludger Kazmierczak / Çeviren: Ahmet Günaltay
Editör: Başak Özay