İstanbul Barosu yönetimine açılan davaya yoğun tepki
15 Ocak 2025İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Barosu yönetimine yeniden seçim talebiyle dava açması yoğun tepkilere neden oldu.
Başsavcılık, Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesini talep etmişti. Yönetim kurulu üyeleri, 21 Aralık 2024'te sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları çerçevesinde, "basın ve yayın yolu ile terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın ve yayın yolu ile halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" ile suçlanıyor.
Haklarında dava açılan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri, Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar.
İstanbul Barosu: Hiçbir hukuki ve meşru dayanağı yok
İstanbul Barosu, yönetime dava açılmasına dair bilgilerin basına yansımasının ardından X üzerinden bir açıklamada bulundu. Açıklama metninde şu satırlara yer verildi:
"Yönetim Kurulumuz İstanbul Barosu Genel Kurulu iradesi ile seçilmiş olup, Anayasaya, demokrasi ve hukuka bağlı olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmektedir. Hiçbir hukuki ve meşru dayanağı olmayan bu görevden uzaklaştırma girişimine karşı İstanbul Barosu Genel Kurul iradesine sahip çıkmak, üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirmek yükümlülüğümüzdür."
TSİ 17:00'de Baro tarafından konuya ilişkin basın açıklamasında bulunulacağı belirtildi.
İstanbul Barosu'na dava açılmasına gerekçe olan 21 Aralık X paylaşımında, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye'de öldürülmesiyle ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesi talep edilmişti. "Uluslararası insancıl hukuk uygulansın" başlığıyla yapılan paylaşımda, "Silahlı çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin korunmasına ilişkin kurallar, Uluslararası İnsancıl Hukukun bünyesindedir" ifadelerine yer verilmişti.
Sosyal medyada, davaya tepki ve İstanbul Barosu yönetimine destek mesajları paylaşıldı. Başsavcılık'ın hamlesine, hukukçular ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra yurttaşlardan da tepki geldi. Sosyal medya kullanıcıları, X üzerinden #istanbulbarosuyalnızdeğildir etiketini kullanarak Baro yönetimine destek mesajları paylaştı.
TBB Başkanı Sağkan'dan 12 Eylül darbe dönemine gönderme
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Her zaman olduğu gibi hukuksuzluğun karşısında İstanbul Barosu'nun ve İstanbul Barosu mensubu meslektaşlarımızın iradesinin yanındayız" diye konuştu.
12 Eylül darbesinden sonra cunta yönetiminin hukuksuzluklarına karşı gösterdiği direniş nedeniyle İstanbul Barosunun kapatıldığını ve kapısına mühür vurulduğunu hatırlatan Sağkan, mesajında, "Yöntemler değişiyor belki ama yaklaşık yarım asırdır değişmeyen tek şey erkin yanında yer alanların muhalif gördüğü kesimlere karşı baskı ve tahakküm kurma çabası. Tarih ise hiç şaşmadan haklıyı ve haksızı ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
Öte yandan çeşitli kentlerin barolarından da İstanbul Barosu yönetimine destek mesajları geldi. "Hukuksuzluğa karşı İstanbul Barosu'nun yanındayız" başlıklı bir paylaşım yapan Kars Barosu, "Bağımsız savunmayı temsil eden ve hukukun üstünlüğünü savunma görevini yerine getiren İstanbul Barosu yönetimine yönelik bu müdahaleyi reddediyoruz" mesajını paylaştı.
"Barolar yargı eliyle tehdit edilerek susturulamaz" başlıklı bir dayanışma mesajı paylaşan Diyarbakır Barosu ise, "Savunma örgütü olan barolar ve avukatlar, kimden gelirse gelsin tüm baskı ve sindirme girişimlerine karşı asla susmayacaktır" açıklamasında bulundu.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi tarafından yapılan paylaşımda ise, "Özgürlükçü ve ilkesel hiçbir tutuma tahammül gösteremeyen bu hukuk dışı tutuma geçit vermeyeceğiz" denilerek "kayyımcı zihniyeti kınadıkları" ifade edildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ise, davayı "yasa dışı" olarak nitelendirdi. Baro yönetimine destek verdiklerini ifade eden dernek, paylaşımında "Böyle bir davanın açılması hem iç hukuka hem de Anayasa ile ‘iç hukukun da üzerinde' kabul edilmiş olan uluslararası hukuka aykırıdır. İfade ve örgütlenme özgürlüğüne açık bir müdahale olan bu davaya karşı insan hakları savunucuları olarak İstanbul Barosunun yanındayız" ifadelerine yer verdi.
Öte yandan İstanbul Barosu, Adalet Bakanlığı tarafından "soruşturma izni" verilmesine ilişkin iptal davası açtıklarını duyurdu.
DW / BÜ, BK