1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yargı paketinde "gizli yargılama" endişesi

10 Haziran 2020

Türkiye'de hükümetin gündeme getirdiği ikinci yargı paketine bazı davaların kamuoyundan saklanacağı gerekçesiyle muhalefetten itiraz yükseliyor. AKP ise muhalefeti düzenlemeyi çarpıtmakla suçluyor.

https://p.dw.com/p/3dZyw
İstanbul Adalet Sarayı
İstanbul Adalet SarayıFotoğraf: DW/U. Danisman

İkinci yargı paketini içeren Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. CHP, HDP ve İYİ Parti’nin şerh koyduğu teklif, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek.

Kanun teklifi hazırlanırken hiçbir siyasi partinin ya da baronun görüşünün alınmadığından yakınan muhalefet, Cumhurbaşkanlığının talimatıyla hukuk kurallarında değişiklik yapıldığı, meclisin ve yargı bağımsızlığının hiçe sayıldığını savunuyor.

Her üç parti de teklifte kamuoyunu yakından ilgilendiren duruşmaların bir kısmının ya da tamamının kişilerin “üstün menfaatinin korunması” gerekçesiyle gizli yapılmasına olanak tanınmasını yargı bağımsızlığı açısından sıkıntılı görüyor.

Fahrettin Altun ve Man Adası örnekleri

Teklife göre duruşmaların bir kısmı ya da tamamı yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün menfaatinin kesin olarak gerekli olduğu hallerde gizli yapılabilecek.

CHP, teklifteki “korunmaya değer üstün menfaat”in ne olduğu konusunda kafaların karıştırıldığını belirterek Cumhurbaşkanlığı ya da hükümetle ilgili davaların bu madde kapsamında kamuoyundan gizlenebileceği öngörüsünde bulunuyor.

CHP Milletvekili Alpay Antmen
CHP Milletvekili Alpay AntmenFotoğraf: privat

Meclis Adalet Komisyonunun CHP’li üyesi Alpay Antmen, “Örneğin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un bahçesindeki kaçak olduğu söylenen yapı ile ilgili yargılama yapılabilirse duruşma gizli olarak görülebilir. Bu örnek bile düzenlemenin sakıncasını gösteriyor” diyor.

Antmen, Altun’un evinin bahçesindeki yapılaşmayla ilgili dava sürecinde ilgili haberlere sansür getirildiğini, yapılaşmayla ilgili inceleme yapmak isteyen CHP’liler hakkında da terör suçlamasında bulunulduğunu hatırlatıyor.

Antmen, “Buna benzer olaylarda, AKP’nin kirli işlerindeki hukuk yargılamalarında taraf olmasalar dahi gerçekleri izlemek için hukuk yargılamasındaki aleniyet (açıklık) ilkesini ortadan kaldırarak duruşmaları gizli yapmak istiyorlar” çıkışında bulunuyor.

Teklifteki bu düzenlemeye sert bir eleştiri de HDP getiriyor. Komisyonun HDP’li üyesi Züleyha Gülüm, “İktidar hedef alınıyor gerekçesiyle Man Adası davası kamuoyuna kapanacak örneğin. Halk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çevresiyle ilgili dava süreçlerinden habersiz bırakılacak. Halkın, yargıya kuşkusu daha da artacak” diyor.

AKP Milletvekili Yılmaz Tunç
AKP Milletvekili Yılmaz TunçFotoğraf: privat

 "Muhalefet çarpıtıyor”

TBMM Adalet Komisyonu’nun AKP’li Başkanvekili Yılmaz Tunç ise muhalefetin eleştirileriyle ilgili olarak DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı.

Tunç, teklifin üzerinde uzun uzun çalışıldığını anlatırken “O çalışmalar sırasında Fahrettin Altun’la ilgili tartışmalar yoktu. Muhalefet teklifi çarpıtmak için bir yerinden tutturdu, gidiyor” diyor.

Tunç’a göre düzenlemede “korunmaya değer üstün menfaat”le çocuk hakları başta olmak üzere şirketlerin korunmaya değer ticari hakları kastediliyor. “Hakim ve mahkeme gizlilik kararı verirse kapanır duruşma, her durumda kapanmaz. AİHM kararlarında da var böyle bir düzenleme” diyen Tunç, düzenlemenin Genel Kurul'da kamuoyunun beklentisi doğrultusunda kabul edileceğini dile getiriyor.

Tunç, muhalefetten yükselen “Her şey bir torbaya konuluyor, karıştırılıyor” seslerine de gönderme yapıyor. Tunç, “Burada torba diye bir şey yok. Avukatlardan, barolardan gelen görüşler doğrultusunda biz gerekli düzenlemeleri madde madde yapıyoruz” sözleriyle teklifi savunuyor.

Duruşmanın nakli tartışması

Teklifle "ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrası"nda da değişiklik yapılıyor. Ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşmaya katılımda "tarafların rızası" yerine "taraflardan birinin talebi" yeterli olacak. Mahkemenin, fiili engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın il sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına da karar verilebilecek.

Muhalefet, bu düzenlemeyle hakimle olan yüz yüzelik ilkesinin ihlal edildiğini savunuyor. Bunun da "duruşmayı izleyecek kişilerin duruşmadan uzak tutulması yönünde bir uygulamaya dönüşmesine, kimi duruşmaların kamuoyu ve ilgililerin takibinden uzaklaştırılmasına, vatandaşın mahkemeye ve adalete erişiminin güçleşmesine yol açabileceği" belirtiliyor.

AKP’li Tunç ise bu eleştirilerin yerinde olmadığının uygulamada görüleceğini dile getirerek “Biz yargıyı hızlandırma çabasındayız. Davalar, duruşmalar kamuoyundan neden kaçırılsın. Olmaz öyle şey” diyor.

Eski cumhuriyet savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu
Eski cumhuriyet savcısı Ömer Faruk EminağaoğluFotoğraf: DW/H. Köylü

"AİHM ölçütleriyle bağdaşmıyor”

Eski cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu da düzenlemeye eleştirel yaklaşıyor. Eminağaoğlu, “AKP kendisinin önceden yaptığı ve o dönemde reform olarak sunduğu yasalarda şimdi değişikliğe gidiyor ve bunları da reform olarak sunuyor. Yargıyı yap-boz tahtasına çeviriyor” eleştirisi getiriyor.

Muhalefetten hükümete 2. yargı paketi eleştirisi

 

Eminağaoğlu’na göre “korunmaya değer üstün bir çıkarın varlığı” durumunda yargılamanın gizli yapılacağı yönünde getirilen düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ölçütleriyle bağdaşmıyor.

Eminağaoğlu, “Çünkü AİHM, kuralların açık anlaşılabilir, bilinebilir ve belirli olmasını özellikle vurgular. Hele yargıda bağımsızlık sorunlarını düşününce, iktidarın ilgilendiği davaların basından ve halktan sıklıkla saklanacağını bugünden söylemek için müneccim olmaya gerek bulunmuyor” diyor.

Hilal Köylü / Ankara

©️ Deutsche Welle Türkçe