Gözler kaya gazında
13 Haziran 2012Enerji kaynaklarının sürdürülebilirliği uluslararası kamuoyunun önemli tartışmalarından birisini oluşturuyor. Bugünlerde bu tartışmalar kapsamında adı daha çok duyulan bir enerji kaynağı var: Kaya (shale) gazı. Özellikle ABD’de önemli bir potansiyeli olduğu tespit edilen kaya gazı, doğal gaz kaynakları karşısında yeni bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın açıkladığı verilere göre 2010-2035 yılları arasında gaz üretimi yüzde 50 düzeyinde artış gösterecek. Ajans’ın verilerine göre bu büyümenin üçte ikisini kaya gazı gibi konvansiyonel olmayan gazlar oluşturacak.
Kuzey Amerika birinci
Geleceğin önemli enerji kaynaklarından biri olarak değerlendirilen kaya gazı açısından en şanslı bölge Kuzey Amerika olarak görülüyor. Amerikan Enerji Enformasyon İdaresi ve danışmanlık kurumu Advanced Resources International'in (ARI) ortak verilerine göre 2011 itibariyle dünyada elde edilebilir nitelikteki kaya gazının büyüklüğü 187,4 trilyon metreküp civarında. Bu potansiyelin sadece 24,4 trilyon metreküplük kısmı ABD’de yer alıyor. Kanada ve Meksika ile birlikte Kuzey Amerika’da bulunan kaya gazı rezervinin toplamı 54,7 trilyon metreküpü buluyor. Kuzey Amerika’yı yaklaşık 40 trilyon metreküp rezervi ile Çin, Hindistan ve Pakistan bölgesi takip ediyor. Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde de kaya gazına rastlamak mümkün. Özellikle Polonya ve Kuzey Avrupa ülkelerinin dikkat çektiği kıtada toplamda 17,7 trilyon metreküplük kaya gazı rezervi bulunuyor.
Türkiye’de çalışmalar devam ediyor
İki kurumun yaptığı bu rakamsal çalışmada Avrupa Bölgesi içerisinde Türkiye’nin de kaya gazı potansiyeli olduğuna dikkat çekiliyor. Uluslararası kamuoyunda kaya gazı ile ilgili tartışmalar hızlanırken, Türkiye’den de bu konuda ilgi çekici haberler geldi. Haziran ayının başlarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kamuoyuna mütevazı ölçüde de olsa kaya gazı buldukları açıklamasını yaptı. Türkiye Petrol Arama Ortaklıkları (TPAO) ve Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü Türkiye’nin farklı noktalarında kaya gazı ile ilgili çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’de Trakya ve Güneydoğu Bölgesi’nde uluslararası ortaklıklarla yürüyen projeler bulunuyor.
"Rezerv ölçümü için erken"
Kaya gazı ile ilgili çalışmalar yapan jeoloji mühendisi Özer Balkaş, Türkiye’nin dünya genelinde kaya gazı potansiyeli açısından önemli bir yer tuttuğunu ifade ediyor. Balkaş, “Türkiye’de kaya gazına yönelik çalışmalar hızla gelişiyor. Türkiye’de potansiyeli olan birçok bölge var. Örneğin Kuzey Ege bu açıdan halen bakir bir alan. Türkiye’de bu çalışmaları TPAO ruhsatlandırıyor. TPAO bu konuda uluslararası ortaklıklar kurdu. Yapılan anlaşmalar sonucu Trakya’da Hamitabat-Mezardere ve Güneydoğu Anadolu’da Dadaş bölgesinde çalışmalar yapılıyor. Türkiye’de kaya gazı potansiyeline ilişkin farklı rakamlar ifade edilse de bu iki bölgede yapılan çalışmaların sonuçlarını dikkate almak gerekiyor. ARI’nın uluslararası düzeyde kabul gören verilerine göre Dadaş bölgesinde teknik olarak kurtulabilir gaz seviyesi 9 TCF (kübik feet), Hamitabat-Mezardere bölgesinde ise 6 TCF. Tüm Türkiye’deki kaya gazı rezervini ölçebilmek için bu gibi çalışmaların biraz daha olgunluk kazanması gerekiyor. Fakat, Türkiye’nin bu açıdan ilgi çektiğini de söylemek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. Jeoloji mühendisi Özer Balkaş kaya gazının çevreye etkileri konusuna da dikkat çekiyor: “Kaya gazı araştırmalarının çevreye etkileri konusunda ciddi tartışmalar var. Özellikle çatlatma yönteminin yer altı sularını kirletmesi söz konusu. Fransa’da bu yöntem yasaklandı. Bunun yanında Türkiye gibi yeni başlanan alanlarda bu çevresel etkileri sınırlayacak tedbirler alınabilir.”
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Selçuk Oktay / İstanbul
Editör: Beklan Kulaksızoğlu