"Genişleme devam etmeli"
28 Haziran 2013
“AB’ye hoş geldin Hırvatistan! AB’nin 1 Temmuz’da bünyesine bir üye daha kabul etmesi iyi bir gelişme. On ülkenin birden üye olduğu 2004’te yaşanan coşku normaldi. Ancak euro krizinin tam ortasında Hırvatistan’ın üyeliğine endişe ve kuşku eşlik ediyor. Bild gazetesi bir süre önce popülist bir başlık atarak, Hırvatistan’ın milyarlarca euronun akıtılacağı yeni bir mezar olacağını yazmış, AB genişlemesine yönelik korkuları canlandırmıştı. Başka bir kesim ise Hırvatistan’daki yolsuzluklara ve milliyetçiliğe dikkat çekiyor, daha hâlâ taze olan savaşın Sırbistan ile ilişkilerin seyrine hâkim olduğuna dikkat çekiyor.
Hırvat politikacılar AB’de genişleme coşkusunun artık kalmadığını ve yeni üyenin kabulünün sessiz sakin bir şekilde olacağının farkında. Zagreb’deki siyasî elit AB kurallarına tam uyum sağlamak için daha yapacak çok şey olduğunu biliyor. Özellikle de köhnemiş ekonomik yapı, yapısal idarî reformlar ve yolsuzlukla mücadele konularında.
Ancak bu haklı özeleştiri, Hırvatistan’ın geçen yıllarda tüm alanlarda gösterdiği büyük ilerlemelerin göz ardı edilmesine neden olmamalı. Hırvatistan bugün bağımsızlığın hemen ardından milliyetçiliğin hâkim olduğu dönemden farklı olarak açık ve hoşgörülü, hukuk devleti yolunda büyük ilerlemeler kaydetmiş bir ülke. Tüm bunlar, üyelik süreci olmadan mümkün olamazdı. Çünkü her şeyi harekete geçiren, öncelikle inandırıcı bir üyelik perspektifiydi ve bu perspektif reformları da ateşledi. AB üyelik süreci demokratikleşmeyi hızlandıran bir katalizör oldu. AB içinde, yeni üyeler alınmadan önce Birlik’in konsolide edilmesi gerektiğini savunan genişleme karşıtları bunu göz önünde bulundurmalı… Hırvatistan ‘hoş geldin’ denecek son ülke olmamalı.”
© Deutsche Welle Türkçe
Yorum: Verica Spasovska
Editör: Beklan Kulaksızoğlu