Euroya kurtuluş planı aranıyor

AB yetkilileri birbiri ardına düzenledikleri toplantılarda Euro Bölgesi’ni krizden kurtarabilmenin yollarını arıyor. Ortak Euro tahvili çıkarılması ya da zor durumdaki ülkelere destek için oluşturulan Kurtarma Fonu’nun kapsamının genişletilmesi gibi pek çok öneri şu ana dek kabul görmedi. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi tarafından ortaya atılan son iddia ise yeni bir tartışmaya yol açtı.

Gazete, Almanya'nın da aralarında bulunduğu bazı Euro Bölgesi ülkelerinin, borç krizi içindeki üye ülkelere yardım amacıyla bağımsız yeni bir "Avrupa İstikrar Fonu" üzerinde çalıştıklarını yazdı. Haberde ayrıca, yeni fonun, Avrupa Merkez Bankası'na paralel bağımsız bir kuruluş olmasının ve finansmanının sınırsız kapasitede bulunmasının hedeflendiği iddia edildi.

Almanya reddetti

Ancak Almanya Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Berlin'in böyle bir öneriden haberi olmadığı, böyle bir öneriyi onaylamadığı ve bunun bakanlığın pozisyonunu yansıtmadığı belirtildi.

Avrupa Birliği içinde euro para biriminin kurtarılması için tartışmalar devam ederken AB'ye Çin'den yardım eli uzandı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jiang Yu, “Euro Bölgesi ülkelerine finans krizinin üstesinden gelinmesi ve ekonomik iyileşmenin gerçekleştirilmesi konularında yardıma hazır olduklarını“ açıkladı. AB’nin Çin'in döviz rezervlerine yatırım açısından en önemli pazarlarından biri olduğunu kaydeden Jiang, ülkesinin Avrupa'ya nasıl destek olacağı konusunda ise bilgi vermedi.

Domino etkisi endişesi

Önce Yunanistan ardından İrlanda… İflasa sürüklenen Yunanistan’a 110 milyar euroluk mali destek verilmişti, İrlanda ise istemese de sonunda 85 milyar euroluk kurtarma paketini kabul etmek zorunda kalmıştı. Euro Bölgesi ülkelerinin içine girdiği borç krizi nedeniyle Avrupa Birliği, 2011'e korku ile giriyor. AB art arta yaşanan borç krizlerinde domino etkisi yaşanmasından endişeli. Zira Portekiz, İspanya, Belçika ve İrlanda’ya 2011 yılında krize girmesi olası ülkeler gözüyle bakılıyor.

Borç krizine giren ülkelere yapılan yardımlarda en fazla pay Fransa ve Almanya gibi büyük ülkelere düşüyor. Ancak zengin ülkeler, borçlu komşularına durmaksızın yardım etmek istemiyor. Yardım isteyen ülkelerden tasarruf yapması bekleniyor. Peki, borçlu ülkeler olarak ifade edilen ülkelerin vatandaşları bu konuda ne düşünüyor. Berlin’de yaşayan İspanyol Xavier Retolaza, ülkesindeki durumu şöyle özetliyor: “Geçtiğimiz yıllarda çok iyi işleyen bir emlak piyasamız vardı. İnsanların parası, işi vardı. Her şey mükemmel ilerliyordu. Ancak sonra kriz geldi. Ve İspanya’nın çok iyi yapılanmadığını gördük. Emlak piyasası çöktü, her şey çöktü.”

Yunanistan'da bütçe tartışmaları

Yunanistan’da bugünlerde parlamentoda kabul edilen 2011 bütçesi nedeniyle yoğun tartışmalar yaşanıyor. Kamu harcamalarında ek kesinti ve vergi artışları öngören bütçe ülkede protestolara sebep oluyor. Öte yandan Yunanistan’ın borçlarını geri ödemekte zorlanacağı yönündeki endişe de büyük. Yunan Lampros Savvidis, "Bunu kısmen anlayabiliyorum. Ancak birleşik bir Avrupa isteniyorsa, o zaman zengin ve yoksul ülkeler arasında dayanışma olmak zorundadır" diyor.

İrlandalı Marcus Bland ise yardımların ülkesini kurtaracağı ve Avrupa’nın krizden çıkacağı konusunda şüpheli: “Euro’nun tüm bunların üstesinden gelemeyeceğini tahmin ediyorum. Portekiz ve İspanya gibi ülkeler, büyük bir ülke olarak artık bunu finanse edemeyeceklerdir. Ben Euro’ya şahsen üç yıl daha şans tanıyorum. Sonra tekrar Alman Markı’na döneceğimizi düşünüyorum.”

© Deutsche Welle

Derleyen: Başak Sezen (DW/Reuters/AFP)

Editör: Hülya Köylü