İşçi Partili Luiz Inacio Lula da Silva, ilk seçilmesinden 20 yıl sonra Brezilya devlet başkanlığına geri dönüyor. Pazar günkü seçimlerin sonucu, tarihi dönüm noktalarını ve sembolleri içinde barındırıyor.
Lula, Brezilya tarihinde demokratik şekilde göreve üçüncü kez seçilen ilk devlet başkanı konumuna ulaştı. Jair Bolsonaro ise demokrasiye yeniden geçiş sonrasında bir kez daha seçilmeyen ilk devlet başkanı oldu. Lula'nın zaferi aynı zamanda Meksika, Arjantin, Bolivya, Peru, Honduras, Şili ve Kolombiya örneklerinin ardından Latin Amerika'da sola kayış eğilimini de güçlendiren bir gelişme.
Seçim zaferi, 2018'de yolsuzluktan hüküm giyerek 580 gün hapis yatan Lula için siyaseten inanılmaz bir yeniden diriliş anlamına da geliyor. Üç yıl sonra Yüksek Mahkeme, yargılama usulündeki hatalar ve Bolsonaro'ya yakınlığıyla bilinen eski yargıç, şimdiki senatör Sergio Noro'nun siyasi motiflerle hareket ettiğinin anlaşılması üzerine Lula'ya yönelik mahkumiyet kararlarını bozmuştu.
Rakipler müttefik oldu
2018 seçimlerine katılması engellenen Lula, 2022 seçimlerine, siyasi yelpazenin neredeyse tüm kesimlerinden siyasetçiler, iş insanları ve aydınların desteğini alarak yeni bir güçle girdi.
Eski rakibi Geraldo Alckmin ile güç birliği yaparak merkez sağa ulaştı. Lula'dan nefret eden muhalifleri ve önemli isimler kendisine destek ilan etti. Lula'yı, kaotik yönetimiyle kendini yorulmak bilmeksizin demokratik kurumlara saldırmaya adayan Bolsonaro karşısında en iyi seçenek olarak gördüler.
Seçim sonucu, bu geniş demokratik ittifakın zaferidir. Ancak şu da yadsınamaz: Brezilya'da bir kez daha devlet başkanı, diğer seçeneğin reddiyle seçildi. Bolsonaro'ya yönelik itiraz, destekten daha güçlüydü ama bu, Lula'nın kolay bir iktidar sürdüreceği anlamına gelmiyor.
Bolsonaro'nun müttefikleri Kongre'de önemli sayıda sandalye kazandı ve güçlü bir muhalefet haline geldi. Açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan 30 milyon kişiye yardım, ekonomik büyümeyi canlandırma, çevre koruma önlemlerini güçlendirme ve ülkenin dünyadaki itibarını sağlamlaştırma gibi görevleri bulunan bir hükümet için ideal bir başlangıç değil. Lula'nın ittifaklar kurmaktaki ünlü becerisi hiç bu kadar büyük bir sınamayla karşı karşıya kalmamıştı.
Geçiş dönemiyle ilgili belirsizlikler
Daha ilk adım bile zorlu olacak. Öncelikle Bolsonaro'nun yenilgiyi kabul etmesi ve 1 Ocak 2023'te görevi Lula'ya devretmesi gerekiyor. Ancak Bolsonaro, seçim sonuçlarını "temiz” olarak görmediği sürece kabul etmeyeceği tehdidini defalarca yinelemişti. Lula'nın devlet başkanlığı döneminin başlayabilmesi için mahkeme önünde ya da sokaklarda gürültülü bir mücadele süreci gerekebilir. Brezilya'nın hâlâ süren bir krize sürüklendiği 2014 seçimleri sonrasında olduğu gibi.
Geçiş dönemi de sancılı olabilir. 57 milyonu aşkın seçmen Bolsonaro’nun ağırı sağcı gündemini tasdik etti ve çoğu onun propagandalarına yatkın durumda. Sosyal medyadaki ideolojik propagandaların ne şekilde harekete geçirileceği, önümüzdeki dönemde yaşanacakların rengini belirleyecek, demokraside kırılma yaşanması yönündeki korkuları ya teyit edecek ya da boşa çıkaracak.
Seçim sonrasının zehirli atmosferi, ülkede şu an asıl önemli olan şeyin, barış ve uzlaşının yine ertelenmesine yol açacak. Bir demokrasiye dönüşmek için Brezilyalıların ihtiyacı olan şey, şiddete başvurmadan farklı görüşlere sahip olabilmek ve asgari müştereklerde buluşabilmek. Ortak çıkarlar yeterince var. Son yıllarda ana akım haline gelen aşırı sağcı fikirlerin, içinden sürünerek çıktıkları deliğe geri sokulması gerekiyor.