1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Europa in Gefahr? Euro-Debatte im Europaparlament

15 Eylül 2011

AB dağılma tehdidiyle mi karşı karşıya? Şimdiye kadar birlik içinde zor duruma düşenlerin yardımına koşan Almanya'yı zor duruma düşmesi halinde kim kurtaracak? AP çatısı altında dün bu soruların yanıtı arandı.

https://p.dw.com/p/12ZOs
Fotoğraf: dapd

Avrupa Parlamentosu dün Strasbourg'daki oturumunda Euro krizini ele aldı. Başta Yunanistan olmak üzere Euro kuşağındaki birçok ülkenin içinde bulunduğu borç krizi, birlik ülkelerinin politikacıları tarafından endişe ile izleniyor. Hatta çok sayıda yüksek düzeydeki temsilci, AB’nin bu yüzden dağılabileceği tehlikesine de dikkat çekiyor. DW Brüksel Bürosu'ndan Christoph Hasselbach, dün bu konuda Avrupa Parlamentosu'nda yapılan görüşmeyi özetliyor:

AP'de karamsar hava

Avrupa Parlamentosu’na şimdiye kadar hiç görülmemiş karamsar bir hava hakimdi. Sıkça bir facianın baş göstermesinden, uçuruma düşmekten söz edildi. Nitekim AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da durumun ciddiyetini şöyle dile getiriyordu:

“Bir neslin önünde duran en zorlu sorun ile karşı karşıyayız. Bu, birliğe bağlı ülkelerimizdeki tüm ailelerin istihdam ve refahı uğruna verilen bir mücadeledir. Bu, Avrupa’nın ekonomik ve siyasi geleceği, Avrupa’nın dünyada temsil ettiği şeyler ve Avrupa’nın birliği uğruna verilen bir mücadeledir.”



Tıpkı Barroso gibi Avrupa Parlamentosu'ndaki liberallerin sözcüsü Guy Verhofstadt da, tek tek ulusal devletlerin işbirliğini değil, gerçek bir Avrupa Topluluğu’nu hedeflediklerini özellikle vurguluyor. Almanya ile Fransa’nın ortaya attığı ortak bir Avrupa ekonomi hükümeti formülü ise Verhofstadt için yanlış yol:

“Sayın Merkel ile Sayın Sarkozy’nin birkaç hafta önce yaptıkları önerilerin bir işlevi yok. Devlet ve hükümet başkanlarının oluşturacağı ve yılda iki kez toplanacağı bir hükümet aslında hükümet değildir. Kanımca bir hükümet haftada iki kez toplanır, Merkel ve Sarkozy’nin önerdiği gibi yılda iki kez değil!”

Kurtarıcıyı kim kurtaracak?

Avrupa Parlamentosu'ndaki sosyalistler adına konuşan Martin Schulz da, tüm birlik ülkelerindeki bütçe açıklarının kapatılması, ama bunun yoksulların ve dar gelirlilerin sırtına yüklenmemesi gerektiğini vurguladı. Schulz, zenginlerin paralarını hâlâ varlığını sürdürmekte olan Avrupa’daki vergi cennetlerinde değerlendiklerine de atıfta bulundu. Fransız yeşil politikacı Pascal Canfin de aynı noktaya değindi ve örneğin İsviçre’nin hala bir vergi cenneti konumunda olduğunu belirterek, zengin Yunanların 200 milyar Euro’yu İsviçre Bankaları’na yatırdıklarını iddia etti:

“200 milyar Euro, bu meblağ Yunanistan’ın yıllık brüt yurtiçi gayrı safi milli hasılasına, ya da Yunanistan’ın borçlarının üçte ikisine denk düşüyor. Zengin Yunanlar dayanışma içinde olmazken, bizlerin Avrupa'daki vergi mükelleflerini dayanışmaya çağırmamız mümkün değildir.”

Sosyalist Martin Schulz, Alman Hür Demokrat Partisi'nden liberalleri ima ederek, bazılarının Yunan devletinin iflasını neredeyse arzu ettiklerini söyledi. Diğer Avrupa milletvekilleri ise bu konuda çok açık konuştu; örneğin Belçikalı muhafazakar milletvekili Derk Jan Eppink'ti:

“Yunanistan’ın iflası an meselesidir Sayın Başkan! Bazıları Euro tahvilleri vasıtası ile bir transfer birliği başlatmak istiyorlar. Ben Almanya’nın endişelerini anlıyorum. Parayı ödemek zorunda kalacak olanlar Almanlar. Peki ama, ya Almanya kendisi zorluğa düşerse ne olacak? O zaman kurtarıcıyı kim kurtaracak?”

Avrupa Parlamentosu çatısı altında böyle düşünen sadece Belçikalı muhafazakar milletvekili Derk Jan Eppink değil. Avrupa Parlamentosu içinde ateşli Avrupa yanlıları olduğu gibi, ateşli ulusalcılar da var. Bu anlamda dünkü görüşme bu geniş toplumsal yelpazeyi de yansıtıyor; yani sadece Euro krizinden çıkış yolları değil, Avrupa’nın birliğinin de nereye kadar gidip gitmemesi gerektiği de tartışılıyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Hasselbach, Christoph / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay

Martin Schulz
Martin SchulzFotoğraf: picture alliance / dpa
Jose Manuel Barroso
Jose Manuel BarrosoFotoğraf: dapd