Ankara'dan AP kararı tepkisi: AB gerçeklerle yüzleşmeli
27 Kasım 2020Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda dün alınan tavsiye kararında Kuzey Kıbrıs'taki Maraş bölgesinin sivil yaya trafiğine açılması ve Doğu Akdeniz'deki gerginlikle ilgili olarak Türkiye'ye yaptırım talebinde bulunulması ve Türk askerlerinin Kıbrıs'tan çekilmesi çağrısına Türkiye ve Kuzey Kıbrıs yönetiminden tepki geldi.
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada AP'de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs hakkında kabul edilen tavsiye kararının tümüyle reddedildiği belirtilerek, kararın bağlayıcılığının bulunmadığı hatırlatıldı.
Bakanlık sözcüsü Hami Aksoy, "GKRY'nin dikte ettirdiğinden şüphe duyulmayan bu karar, AP'nin Kıbrıs meselesi konusunda gerçeklerden ne kadar kopuk ve önyargılı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu yaklaşım ve zihniyeti muhafaza etmeleri halinde AB organlarının Kıbrıs meselesinin çözümüne yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir" açıklamasında bulundu.
Açıklamada AP ve AB "Kıbrıs Adası'ndaki gerçeklerle yüzleşmeye, Kıbrıs Türk halkının varlığını dikkate almaya ve AB'nin Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs Türklerine verdiği taahhütleri yerine getirmeye" davet edildi.
KKTC: Ada'da tek işgal GKRY'ninkidir
Sadece Türkiye'nin tanıdığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada da "AP aldığı bir kararla, bir kez daha Kıbrıs Türk halkını yok saymakta ve Türkiye’yi haksız bir şekilde suçlama oyununa devam etmektedir" denildi.
Kapalı Maraş'ın KKTC toprağı olduğunu ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) bu bölgede otoritesi veya yetkisi bulunmadığına vurgu yapılan açıklamada, "AB’nin Kıbrıs’taki tek işgalin GKRY’nin 1960 ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti sandalyesini tek taraflı ve gayrı yasal bir şekilde işgali olduğunu ve Kıbrıs sorununun kaynağının da bu olduğunu görmesi gerekmektedir" ifadesi yer aldı.
KKTC Cumhurbaşkanlığı açıklamasında "AB 16 yıldır Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri tutmayarak Kıbrıs Türk halkı aleyhine yürüttüğü yanlı ve adaletten yoksun politikalar nedeniyle halkımızın güven ve inandırıcılığını yitirmiştir. Bu nedenledir ki, AB’nin Kıbrıs’a ilişkin hiçbir konuda, özellikle de iki taraf arasında anlaşmaya dayalı bir çözüme yönelik yapılabilecek olası müzakerelerde tarafsız ve yapıcı bir rol oynaması mümkün değildir" denildi.
"GKRY'nin muhatabı Türkiye değil Kıbrıs Türkleridir"
Ada'da çözümün ancak adanın iki eşit sahibi olan Kıbrıs Türk ve Rum halklarının uzlaşacakları bir çözüm vizyonu çerçevesinde gerçekleşebileceğine dikkat çekilen açıklamada "Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğe dayalı iki Devlet temelinde işbirliği uzlaşı arayışı kimsenin ipoteğinde değildir. Avrupa Birliği aldığı kararda bahsedildiği üzere gerçekten ada ve bölgedeki uyuşmazlıkların diyalog, diplomasi ve müzakere yoluyla çözümlenmesini istiyorsa, üyesi olan GKRY’ye adadaki muhatabının Türkiye değil, Kıbrıs Türk tarafı olduğunu söylemelidir. Kanımızca AB’nin öncelikle ada ve bölgede Rum tarafıyla eşit statüde olan Kıbrıs Türk tarafına saygı göstermesi ve GKRY’yi bu doğrultuda cesaretlendirmesi gerekir" ifadesine yer verildi.
DW/BK,EC
© Deutsche Welle Türkçe