Erdoğan, Soylu için düğmeye basacak mı?
19 Mayıs 2021Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker'in Türkiye'deki şüpheli ölümler, kara para ve uyuşturucu trafiğine ilişkin iddialarını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alarak sürdürmesi Ankara siyasetini karıştırıyor. Son olarak gazeteci Hadi Özışık'ın Soylu'nun ricasıyla Peker'in videoları durdurması için arabuluculuk yaptığı iddiası ve Peker'in daha sonra Özışık'la söz konusu görüşmeyi yayınlaması özellikle Bakan Soylu üzerindeki baskıyı artırmış durumda. Soylu hakkında muhalefetten istifa talepleri yükselirken gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir pozisyon alacağında. Erdoğan'dan şimdiye kadar Soylu'ya yönelik iddialarla ilgili bir açıklama gelmedi.
Peker hakkında "hakaret ve iftira" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan Bakan Soylu ise Peker'in kendisiyle ilgili tüm iddialarının araştırılmasını istemişti. Ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde anayasa uyarınca cumhuriyet savcıları görevdeki bir bakan hakkında soruşturma başlatamıyor. Bu nedenle de muhalefet partilerinin talebi mecliste bir soruşturma başlatılması.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde bir bakanın istifa yetkinliğine sahip olmadığına işaret eden CHP Milletvekili Özgür Özel, Soylu'nun görevden alınacağını da tahmin etmiyor. Özel, "Görevden de alamazlar. Çünkü Soylu'nun hem AKP hem de MHP'yle bağı var. Soylu; AKP ile MHP'nın mafyayla kesiştiği yerde duruyor. Şimdi onu görevden alırlarsa AKP-MHP ittifakının dağılacağını herkes biliyor. O yüzden biz diyoruz ki; Soylu hakkında meclis soruşturması gecikmeksizin yapılmalıdır" diyor.
Bakanlar nasıl soruşturuluyor?
Soylu'yu soruşturacak adresin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olduğuna işaret eden Özel, 16 Nisan 2017'de yapılan anayasa değişikliği ile meclisin yetkilerinin nasıl daraltıldığını da hatırlatıyor.
Türkiye'de üç yılı geride bırakan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 16 Nisan 2017'deki anayasa değişikliğine dayanıyor. Bu değişiklikle, TBMM'nin sözlü soru sorma yetkisi kaldırılırken yazılı soru da sadece cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yöneltilebiliyor. Cumhurbaşkanına herhangi bir şekilde soru sorulmaması, yürütme organının başı üzerindeki denetim mekanizmalarını güçsüzleştirdiğine ilişkin tartışmaları büyütüyor.
Anayasa değişikliği ile yürütme organının tamamen Cumhurbaşkanlığı makamında toplanması güvenoyu ve gensoru uygulamaları da geçersiz kıldı. Değişiklikle Bakanlar Kurulu veya toplu ya da bireysel olarak bakanlar hakkında verilen gensoru mekanizmaları da meclisin yetki alanının dışında bırakıldı.
CHP'li Özel, Peker'in iddiaları ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla ilişkisi gündeme geldiğinde aslında yapılacak ilk işin gensoru vermek olduğunu söylüyor. Özel, "Mecliste hükümete güvensizlik oylaması da yapılamıyor. Çünkü bu yetkiler tırpanlandı. Şimdi Süleyman Soylu-Peker videoları, iddiaları bize gösteriyor ki; anayasa değişikliğini siyaset-mafya ilişkisini ya da karanlık işleri meşrulaştırmak için, üstünü kapatmak için yapmışlar. Dünyanın hiçbir yerinde bu kirlilik kabul edilemez. Soylu, görevde kaldığı sürece AKP-MHP ittifakı onun tüm kirli işlerini sırtında taşımak zorunda kalacaktır" eleştirisini yöneltiyor.
Meclis soruşturması neden açılmıyor?
Peker'in iddialarını soruşturacak tek organın meclis olduğuna işaret eden Özgür Özel, "Savcılara suç duyurusunda bulunarak algı operasyonu yapmak siyaset değildir. Samimiyse meclis soruşturması için AKP’yi harekete geçirsin" çağrısı yapıyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin dayandığı anayasa değişikliği gereğince cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların cezai sorumlulukları karşısında denetim mekanizmaları TBMM'nin elinde olmakla birlikte, bu kişilerden herhangi birinin suç işlediği iddiasıyla soruşturma açma şartları ancak meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle gerçekleşebiliyor.
Buna göre Soylu hakkında soruşturma açmak için 301 milletvekilinin imzası gerekiyor ve siyasi partilerin meclis sandalye sayısı ile doğru orantılı bir şekilde kurulacak 15 kişilik komisyonun hazırlayacağı raporun TBMM Genel Kurulu'na sunulması gerekiyor.
Hakkında soruşturma başlatılacak bakanın yargılanmak üzere Yüce Divan'a gönderilmesi için ise 400 milletvekilinin imzası gerekiyor.
CHP'li Özel tüm bu sürecin işletilmesi için meclisteki AKP ve MHP oylarına işaret ediyor. Mecliste AKP'nin 288, MHP'nin de 48 sandalyesi var. Muhalefetin toplam sandalye sayısı ise 247.
"Sistemin foyası ortaya çıktı"
Anayasa hukukçusu Prof. Ergun Özbudun da Peker-Soylu ilişkisi tartışılırken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir kez daha tartışılması gerektiğini savunuyor.
Mecliste bir bakan hakkında soruşturma komisyonu oluşturulabilmesi için bile "nitelikli çoğunluk" arandığını hatırlatan Özbudun, "Mecliste soruşturamadığınız bir bakan hakkında hangi savcı soruşturma açacak. Zaten savcıların öyle bir yetkisi de yok. Soylu'yu görevden almamak ve Soylu hakkında meclis soruşturmasının yolunu açmamakla AKP-MHP iktidarı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin foyasını ortaya açıkça koymuşlardır" diyor.
Siyaset bilimi ve kamu hukuku profesörü Levent Köker de Peker'in iddiaları ve Soylu'nun istifasına dönük tartışmalar yapılırken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ayrıntılarının akılda tutulmasını isteyenlerden.
Köker, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Soylu neden sorumluysa cumhurbaşkanı da ondan sorumludur. Cumhurbaşkanı, bakanların tüm sorumluluğuna sahiptir. Burada kirli ilişkiler, çete düzeniyle yakınlık ortaya çıkmışsa gereğini yapacak kişi cumhurbaşkanıdır. Sistemde tüm yetkiler Erdoğan'ın elinde. Neyi, kimi beklemektedir? Onun elini kolunu bağlayan MHP'yse, Soylu'yla yakınlığıysa anlatmak, açıklamak zorundadır” yorumunu yapıyor.
AKP'de de rahatsızlık var
Peker'in iddiaları, Soylu'yla yakınlığını ortaya koyan videoların AKP'de de rahatsızlık yarattığı gözleniyor.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, DW Türkçe'ye yaptığı "İddiaların binde biri bile doğru olsa felaket ve sıkıntılıdır. Gereği yapılmalıdır" açıklamasından sonra eski TBMM Susurluk Komisyonu'nun Refah Partili üyesi Hayrettin Dilekcan da OdaTV'ye konuştu.
Bugün AKP üyesi olan Dilekcan, "üzüntü verici bir durum" yaşandığını belirterek "Bütün bunların hepsini Cumhurbaşkanı'nın yutacağını zannetmiyorum ben. Yutmasını gerektiren bir ortam var mıdır yok mudur onu size bırakıyorum. Konjonktür gereği bazı şeylere tahammül etmek zorunda kalabilirsiniz, ama ben Sayın Cumhurbaşkanının bunları not ettiğini ve rahatsızlık duyduğunu düşünüyorum" dedi.
Peker'in iddialarının ardından isim vermeden "Bu kirli senaryoya izin vermeyeceğiz. Çetelerle mücadelemiz sürecek" mesajı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de MHP lideri Devlet Bahçeli'yle sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriğine ilişkin ayrıntılı bir açıklama yapılmadı. Ancak Ankara kulislerinde ise Soylu'nun Erdoğan'a "Beni görevden alabilirsiniz" dediği konuşuluyor.
Hilal Köylü / Ankara
©️ Deutsche Welle Türkçe