Anayasa maddelerindeki değişiklikler neler?
14 Nisan 20171. Meclis ve cumhurbaşkanı aynı gün seçilecek
Değişiklikle birlikte meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aynı gün yapılması öngörülüyor. Cumhurbaşkanı, parti başkanı ise meclis seçimine girecek milletvekillerini de belirleyebiliyor. Düzenleme, seçimlerin aynı gün yapılması yasama organının yürütüme organının etkisinde şekillenmesi riskini içinde barındırdığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Cumhurbaşkanının milletvekillerini belirlemesine ise kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle itiraz ediliyor.
2. Meclisin seçim dönemi uzuyor
1961 Anayasası’nda 4 yıl olan seçim dönemi, 1982 Anayasası'nda 5'e çıkartılmıştı. 5 yıllık süre ülkenin siyasi gerçeklerine uymadığı gerekçesiyle 2007'de 4'e indirildi. Şimdi yeniden 5'e çıkartılıyor. Seçim döneminin uzatılması halk tarafından gerçekleştirilen siyasi denetimin seyrekleştirilmesi bakımından eleştiri konusu.
3. Bütçe konusunda değişiklikler
Meclisin bütçe konusunda sahip olduğu kanun teklifinde bulunma yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor. Cumhurbaşkanınca teklif edilen tasarının meclis tarafından yürürlüğe konmaması durumunda cumhurbaşkanı bir önceki senenin bütçesini kullanmaya devam edebiliyor. Eleştiriler, meclisin yürütmeye karşı sahip olduğu önemli bir fren mekanizmasından mahrum kalacağı yönünde.
4. Yürütme yetkisi tek bir kişide toplanıyor
Yürütme organında köklü değişiklikler söz konusu. Başbakan ve bakanlar kurulu kaldırılıyor bunların sahip olduğu tüm yetkiler cumhurbaşkanına devrediliyor. Cumhurbaşkanı hem kaldırılan kurumlara ait yetkiler, hem de kendisine verilen bir takım yeni yetkilerle donatılmış olarak yürütme yetkisini tek başına kullanabiliyor.
5. Cumhurbaşkanına yasama yetkisi
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi için meclis tarafından yetki kanunu çıkartılmasına gerek kalmıyor ve bu kararnameler olağan dönemlerde sonradan meclis onayına da sunulmuyor. Yürütmeyi ilgilendiren her alanda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkartılabilmesi mümkün. Kimi hukukçulara göre bu, cumhurbaşkanına yetki kanununa dayanmayan asli yasama yetkisi verildiği anlamına geliyor.
6. Cumhurbaşkanlığı kararnamesine karşı kanun
Münhasıran kanun ile düzenlenmesi öngörülen alanlar haricinde kalan alanlarda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkartmak mümkün. Meclis sonradan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenmiş olan konuda bir kanun yapacak olursa cumhurbaşkanlığı kararnamesi geçersiz oluyor. Bu madde, cumhurbaşkanının veto yetkisinin meclisin kanun çıkartmasını zorlaştırdığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
7. Cumhurbaşkanına güçleştirici veto yetkisi
Eğer bir kanun cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmeyerek meclise geri gönderilirse, kanunun yasalaşabilmesi için meclisin aynı kanunu 301 milletvekilinin oyuyla aynen kabul etmesi gerekecek. Bazı hukukçulara göre bu, genel olarak kanun yapımının ve özellikle de cumhurbaşkanı kararnamesi ile düzenlenmiş alanların sonradan meclisin kanun çıkartarak değiştirmesinin zorlaştırıldığı anlamına geliyor.
8. Milletvekili seçimlerini yenileme yetkisi
Düzenlemede, cumhurbaşkanına kendi seçimlerini yenilemek kaydıyla milletvekili seçimlerini yenileme yetkisi veriliyor. Kimi anayasa hukukçuları, bu yetkinin teknik anlamda 'fesih yetkisi' olduğu ve yürütme karşısında meclisi güçsüzleştirdiği eleştirisinde bulunuyor. Meclisin de iki seçimi yenileme yetkisi bulunuyor. Ancak meclisin bunu gerçekleştirebilmesi için 360 vekilin oyu gerekiyor.
9. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar
Cumhurbaşkanı yardımcılarını ve bakanları atama yetkisine sahip. Atamalar herhangi bir kontrole tabi değil. Bu kişilerin milletvekili olması zorunluluğu da yok. Bu durum iki açıdan eleştiriliyor: Meclis dışından atamalar, seçimle gelmeyen kişilerin yürütme yetkilerini kullanmasına sebep olurken, meclis üyeleri arasından yapılacak atamalar da cumhurbaşkanına yasama üzerinde etki imkânı tanıyor.
10. Üst kademe yöneticilerini atama yetkisi
Cumhurbaşkanı üst kademe kamu yöneticilerini atama ve görevlerine son verme yetkisine de sahip olacak. Bu yetkinin sınırları belirlenmediği gibi atama usulleri ve esasları da cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenebilecek. Bu değişiklik cumhurbaşkanın hem "kanun koyucu" hem de onun "uygulayıcısı" olacağı noktasına dikkat çekilerek eleştiriliyor.
11. Cumhurbaşkanı OHAL ilan edebilecek
Cumhurbaşkanı OHAL ilan edebilecek ve OHAL'i ilgilendiren her konuda kararname çıkartabilecek. Bu kararnameler olağan dönemde çıkartılanların aksine konu olarak sınırlandırılmış değil. Dolayısıyla bu kararnameler kişi hak ve özgürlükleri, siyasi hak ve ödevleri kısıtlanabileceği ya da bu hakların kullanımı tamamen durdurulabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor. Kararnameler çıkartıldıktan sonra meclis onayına sunulmak zorunda.
12. Cumhurbaşkanının görev süresi
Cumhurbaşkanının görev süresi de iki dönemle (5+5) sınırlı olmasına rağmen ikinci döneminde meclis seçimleri yenileme kararı verirse, cumhurbaşkanı üçüncü kez aday olabilecek.
13. Meclisin denetim yetkileri
Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kuruluna ait yetkileri devralıyor ancak onların tabi olduğu denetim usullerine tabi olmuyor. Değişiklikle meclisin sahip olduğu gensoru ve sözlü soru yetkisi kaldırılıyor, yazılı sorular da sadece cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yöneltilebiliyor. Bu madde anayasa değişikliği ile yürütmenin meclis tarafından siyasi denetimini kısıtlanacağı gerekçesiyle eleştiri konusu.
14. Cumhurbaşkanının yargılanması
Suç işlediği iddiasıyla meclis soruşturması mümkün. Ancak soruşturma zorlaştırılıyor. Cumhurbaşkanını hakkında soruşturma önergesi için 301, soruşturma açılabilmesi için 360, soruşturma sonucunda Yüce Divan'a sevk için 400 milletvekilinin oyu gerekiyor.
15. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların yargılanması
Şu anda bakanlar hakkında soruşturma önergesi verilebilmesi için 55, Yüce Divan’a sevk için 276 oy yeterli oluyor. Değişiklikle cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar görevleri sebebiyle işlemiş oldukları suçlarda cumhurbaşkanı için geçerli olan yargılanma usulüne, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda dokunulmazlığa ilişkin hükümlere tabi olacaklar.
16. Hâkimler ve Savcılar Kurulu
Kurulun üye sayısı 13’e düşürülüyor. Cumhurbaşkanına kurulun daimi üyesi Adalet Bakanı ve müsteşarı haricinde 4 üyeyi daha seçme hakkı veriliyor. Kalan üyeleri meclis seçiyor. Ancak cumhurbaşkanının partisi mecliste 3/5 çoğunluğa sahipse kurulun üyelerinin tek bir partinin iradesiyle belirlenebilmesi riski mevcut. Düzenleme yargı bağımsızlığı ile bağdaşmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
©Deutsche Welle Türkçe
MY/EC/BÖ