Alman seçmen "Jamaika" koalisyonundan yana
13 Ekim 2017Almanya'da 24 eylül genel seçiminin üzerinden yaklaşık üç hafta geçti. Ancak ufukta hâlâ bir koalisyon hükümeti görünmüyor. Bunun bir sebebinin de Aşağı Saksonya eyaletinde 15 Ekim Pazar günü yapılacak eyalet parlamento seçimi olduğu belirtiliyor. Bu eyaletteki seçimlerde seçmeni ürkütecek parti içi tartışmalardan, feveranlardan özenle kaçınılıyor. O yüzden de yeni federal koalisyon hükümetini oluşturmaları beklenen Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi arasında bugüne kadar sondaj görüşmeleri başlatılamadı.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin Infratest Dimap adlı kamuoyu araştırma enstitüsüne yaptırdığı anket Almanya'da genel seçimden bu yana seçmenin siyasi görüşlerinde önemli bir değişiklik olup olmadığını araştırdı. Anket 24 eylül genel seçimi sonuçlarında genel hatlarıyla büyük değişiklik olmadığını ortaya çıkardı.
Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) güncel oy oranı yüzde 32, Sosyal Demokrat Parti'nin yüzde 20 civarında çıktı. Genel seçimde yüzde 12,6 oranında oy toplayan Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) oyu ise hafif bir kayıpla yüzde 11'e düşmüş görünüyor. Hür Demokrat Parti (FDP) ile Sol Parti'nin oyları yüzde 11 ve yüzde 10 civarında, yani genel seçim sonucuna yakın. Genel seçimde yüzde 8,9 oranında oy toplayan Yeşiller Partisi‘nin ise güncel anket sonucuna göre oy oranı yüzde 10 civarında. Bu da genel seçimde aldığından daha iyi bir sonucu gösteriyor.
Partiler anlaşmaya varmalı
Gelecek hafta çarşamba gününden itibaren federal koalisyon hükümetini oluşturmak üzere sondaj görüşmelerine başlanması bekleniyor. Hristiyan Birlik partilerinin önce Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller ile ayrı ayrı görüşmek istediği, bundan iki gün sonra da üçlü görüşmelere geçileceği duyuruldu. Bu görüşmelerde aslında birbiri ile çok zıt konumdaki bu üç parti arasında işbirliğinin mümkün olup olmayacağı ortaya çıkartılmaya çalışılacak. Bu soruya "evet" yanıtı verildiği takdirde somut koalisyon görüşmelerine geçilecek.
Almanların çoğunluğu üçlü koalisyon görüşmelerinden yana görüş belirtiyor. Seçmenler genel seçimden öncesinde olduğundan daha yüksek oranda "Jamaika" adı verilen üçlü koalisyona onay veriyorlar. Seçmenin yüzde 57'si "Jamaika" koalisyonunu "çok iyi" ya da "iyi" buluyor. Yüzde 40'ı ise bu tür bir ittifaka eleştirel gözle bakıyor. Ağustos ayında böyle bir üçlü koalisyona seçmenin yüzde 69'u karşı çıkıyordu.
Kendisine soru yöneltilenlerin dörtte üçü, üçlü koalisyonun oluşturulması konusunda dört siyasi partinin anlaşabileceğinden yola çıkıyor. Bu görüşmelerin başarısızlığa uğraması durumunda Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti‘nin (SPD) büyük koalisyon ortaklığının devam etmesi de aritmetik olarak mümkün görünüyor. Ancak genel seçimde büyük halk partilerinin büyük oy kaybına uğramaları ve sosyal demokratların muhalefete geçeceklerini açıklamalarından sonra kendilerine soru yöneltilen Almanların sadece üçte biri büyük koalisyondan yana görüş bildiriyor.
Hristiyan Birlik partilerinin geleceği
Ankete katılanların sadece yüzde 20'si Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) önümüzdeki 4 yıllık süre içinde daha muhafazakar bir konuma gelmesini talep ediyor. Ancak soru yöneltilenlerin büyük bir çoğunluğu bu iki kardeş partinin şimdiye kadar izlediği politik rotada kalmasını ve hatta siyasi olarak daha fazla merkeze doğru kaymasını istiyor. Bavyera'da örgütlü Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) muhafazakar değerleri koruyan parti niteliğinde bir değişiklik olması ise arzu edilmiyor.
CSU'nun gücü ne oranda?
CSU'nun kardeş partisi CDU ile olan ilişkileri ise ankete katılanlar tarafından genel hatlarıyla eleştiriliyor. Kendisine soru yöneltilen 10 kişiden 6'sı CSU'nun takındığı tavırların genelde Hristiyan Birlik partilerini zaafa uğrattığı kanısında. Seçmenlerin yaklaşık yarısı CSU'nun Hristiyan Birlik içinde gereğinden fazla güce sahip olduğu görüşünde. Bu görüşü Başbakan Merkel'in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik‘in (CDU) neredeyse her iki yandaşından biri de paylaşıyor.
CDU ile CSU arasında varılan sığınmacı ve iltica politikalarına ilişkin uzlaşmaya ise çoğunluk tarafından onay veriliyor. "Göç Düzenlemesine İlişkin Kurallar" adlı uzlaşma paketini seçmenin yüzde 56'sı "iyi" bulurken, yüzde 41'i "iyi" bulmuyor. Hristiyan Birlik partilerinin yandaşları arasında kendisine soru yöneltilen her 10 kişiden 7'si parti liderleri Merkel ile Seehofer'in konuya ilişkin kararlarını onaylıyor.
AfD ile ilişkiler nasıl olmalı?
Sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) genel seçimde yüzde 12,6 oranında oy toplayarak Federal Meclis'e girmesi sonucunda diğer siyasi partiler AfD ile ilişkilerinin nasıl olmasını tartışmaya başladı. AfD ile işbirliğine girilmeli mi, işbirliği konusunda mevcut duruma göre mi karar verilmeli, yoksa hiç girilmemeli mi?
Ankete katılanların hemen hemen çoğunluğu AfD ile işbirliği kararının duruma göre alınması gerektiğinden yana. Ancak Almanlar genelde AfD konusunda 'bekleyip görmek'ten yana görüş belirtiyorlar. Anketi düzenleyenlerin görüşüne göre bu sonucun AfD'ye güven eksikliğinin diğer partilere oranla çok daha fazla olmasından kaynaklanıyor. Seçmenlerin sadece yüzde 25'i AfD'nin seçim sonrasında neleri uygulamaya koymak istediğini seçim öncesinde söylediği görüşünde. Güvenirlik konusunda ankete katılanlardan en fazla oy Yeşiller ile (yüzde 48) Hür Demokrat Parti‘ye (yüzde 45) gitmiş durumda.
©Deutsche Welle Türkçe
Sabine Kinkartz