AİHM önceliği Cumhuriyet'e verdi
12 Haziran 2017Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) dava başvurularını inceleme konusunda geçtiğimiz günlerde öncelik politikasında gerçekleştirdiği değişiklik gereği gazeteciler tarafından kendisine yapılan ifade özgürlüğü bağlantılı şikâyetlere öncelik vermeye başladı.
AİHM, bu konuda önceliği ilk olarak Türkiye'den Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve ve gazetecilerine verdi.
Strasbourg Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve gazetecilerinin 2 Mart 2017 tarihinde yaptıkları dava başvurusuyla ilgili olarak Türk hükümetinden savunma istedi. Başvuru Murat Sabuncu, Akın Atalay, Önder Çelik, Turhan Günay, Mustafa Kemal Güngör, Kadri Gürsel, Hakan Karasinir, Musa Kart, Güray Tekin Öz ve Bülent Utku tarafından yapılmıştı.
Başvuru gerekçeleri
31 Ekim 2016 tarihinde Cumhuriyet gazetesine düzenlenen operasyonla gözaltına alınan yönetici ve gazeteciler, AİHM'e yaptıkları başvuruda, haklarındaki geçici gözaltı kararının yasal mevzuatla uyumlu olmaması, geçici gözaltı kararının uzunluğu ve geçici gözaltına karşı Anayasa Mahkemesi önünde yapılan itirazı Anayasa Mahkemesi'nin ivedi biçimde işleme koymamış olmasından yakınmıştı.
Davacılar, haklarındaki geçici gözaltı kararına dayanak olarak çalıştıkları gazetenin hükümetin bazı politikalarını eleştiren çizgisinin kanıt olarak kullanmış olmasını da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesine aykırı görüyor.
Haklarındaki gözaltı kararının "hükümete yönelik eleştirilere karşı ceza" olduğunu belirten davacılar, AİHM'e yaptıkları başvuruda gözaltı kararlarını "siyasi amaçlı hukuksal taciz" olarak tanımladılar.
Türkiye'den savunma istendi
Başvuruyu acil koduyla işleme koyan AİHM, Türk hükümetinden savunma istedi. AİHM, davacıların iç hukuk yollarına başvurularının, Anayasa Mahkemesi önündeki bireysel başvuru sürecinin, geçici gözaltı koşulları ve süresinin ve davacıların ifade özgürlüklerine getirilen kısıtlamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile ne derece uyumlu yapıldığı konularında Türk hükümetine sorular yöneltti.
Türk hükümetinin AİHM'e 2 Ekim 2017 tarihinden önce savunmasını iletmesi gerekiyor. Bu süre sonrası AİHM taraflara savunma için ek süre verebilecek. Ancak AİHM'nin, başvurunun kabul edilebilirlik ve karar sürecini de hızlandırması bekleniyor.
AİHM, gündemine son zamanlarda taşınan basın ve ifade özgürlüğü şikâyetlerindeki artış nedeniyle başvuruları işleme koyma konusundaki öncelik politikasında geçtiğimiz günlerde değişikliğe gitmiş ve "ifade özgürlüğünü kullandıkları için gözaltına alınan veya tutuklanan" basın mensuplarından gelen başvuruları öncelikli olarak işleme koyma kararı almıştı.
AİHM basın ve ifade özgürlüğünü "demokrasinin olmazsa olmazı" olarak kabul ediyor. Basını da demokrasinin "bekçisi" olarak tanımlıyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg