"Afganistan'da silahlar Türkiye'ye değil Taliban'a verildi"
27 Eylül 2021Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurul görüşmeleri için bulunduğu New York'ta Amerikan CBS televizyon kanalına verdiği mülakatta ABD yönetimine sert eleştirilerde bulundu.
CBS'te "Face the Nation" programı sunucusu Margaret Brennan’ın sorularını yanıtlayan Erdoğan, ABD'den "terör örgütlerine destek vermemesini" istedi, Afganistan'da yaşananlar konusunda sitem etti.
ABD'nin Afganistan'daki varlığının bölgeyi güvenli hale getirmediğini, aksine bölgenin bu süreçte her geçen gün "ciddi manada kan kaybettiğini" söyleyen Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile Hamid Karzai Havalimanının korunması konusunda Brüksel'de yaptıkları görüşmeye değinerek "Bizim böyle bir görevi üstlenebileceğimizi kendilerine söylediğimde, 'Üç şeyi de isteriz' dedim. Bunun birisi lojistik destek. Lojistik destekten talebimiz, idari ve malidir. Bir diğer adım da özellikle şu an ellerinde bulunan silah, mühimmat vesaire bunların Türkiye'ye devridir ama öyle şeyler oldu ki tam aksine Karzai Havalimanı'ndaki tüm silahların, mühimmatların, araçların hepsi Taliban'a verildi. Şu anda da Taliban orada Amerika'nın silahlarıyla hareket ediyor. Bu gerçekleri de tabii görmek gerekir. Fakat biz bazı şeylere de alıştık. Aynı şekilde Türkiye'ye saldıran terör örgütleri de maalesef Amerika'dan çok ciddi silah, mühimmat desteği aldı. Bu, geçmiş hükümette de aynı şekilde oldu, şu anda da aynı şekilde oluyor. Öncelikle PKK/YPG/PYD terör örgütlerine bu tür silah desteklerinin verilmemesi gerekir" ifadelerini kullandı.
"Afganistan'da yokuz"
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre Erdoğan, mülakatta Taliban ile ilişkilerle ilgili bir soruya da "Şu anda henüz bizim Taliban’la anlaşmaya vardığımız herhangi bir konu yok. Şu anda Taliban daha çok Katar ile müşterek hareket ediyor. Biz ise askerlerimizi, sivil vatandaşlarımızı oradan çektik. Biz şu anda havalimanında yokuz… Dediğim gibi, bu yapılan yanlışlıklar sebebiyle de askerimizi çektik, sivil vatandaşlarımızı çektik ve şu anda Afganistan'da biz yokuz" yanıtını verdi.
"Kadın hakları" şartı
Şu anda Afganistan'daki hükümetin "kapsayıcı" ve "kucaklayıcı" olmadığını belirten Erdoğan, "Taliban şu an sadece erkek çocuklarının okula gitmesine izin veriyor, kızlara müsaade etmiyor. Kamu kurumlarındaki kadınlara işe gelmemelerini söylediler. Taliban gelişim göstermiş gibi durmuyor. Böyle bir hükümetle çalışır mısınız?" sorusuna da "Türkiye’nin bu konuda özellikle kadına bakışı bellidir. Bizde kadın hayatın her yerinde vardır. Eğitimde, sağlıkta, adalette, yargıda vardır, hayatın her yerinde vardır. Kendi ülkemizde bu böyle olduğuna göre, Afganistan’da biz niçin farklı bir şey düşünelim? Orada da aynı şekilde kadının hayatın her yerinde olmasını arzu ederiz. Kadınlar buralarda aktif rol alır hale geldiği anda, onlara eğitim, sağlık, adalet, emniyet, her noktada biz Afganistan'a da bu desteği veririz. Bunların eğitimlerine de ayrıca ülkemizde fırsat sağlarız" yanıtını verdi.
"Mevcut durumda Taliban'la çalışmak istemiyorsunuz gibi görünüyor" ifadesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu saydığım konularla ilgili olarak eğer bunlar kabul edilirse yaparız ama kabul edilmezse yapamayız" dedi.
"Türkiye'nin yeni mültecilere gücü yetmez"
Erdoğan, Afgan mülteciler konusundaki bir soruya ise Türkiye'de kayıt dışı ve kayıt içi olmak üzere 300 bini aşkın Afgan mülteci bulunduğu ve Türkiye'nin bundan sonra Afgan mülteci almaya gücünün yetmeyeceği yanıtını verdi. ABD'nin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmediğini söyleyen Erdoğan, "Ben Amerika'nın mülteci politikalarını paylaşamam ama Amerika da benim mülteci politikalarımı herhalde paylaşamaz ama tabii, özellikle açık söylüyorum, bizim kapımız da yol geçen hanı değildir" açıklamasını yaptı
"ABD müdahale edemez"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile hava savunma sistemi S-400'ler üzerinde devam eden işbirliğiyle ilgili olarak da Türkiye'nin 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaparak satın aldığı beş F-35 savaş uçağının ABD tarafından teslim edilmediğini, hava savunma sistemi Patriotların da verilmediğini hatırlatarak "ABD başka ülkeden alacağım savunma sistemine müdahale edemez" mesajı verdi.
Erdoğan, "Türkiye’nin güvenlik riskini kim paylaşacak? Türkiye, kendi güvenlik riskini kendisi temin edemezse, acaba birilerinin eline avucuna mı bakacak? Sen bana Patriot vermeyeceksin, benim hangi ülkeden, hangi savunma sistemini aldığıma da müdahale edeceksin! Öyle bir şey olamaz" diye konuştu.
Savaş uçağı mesajı
Sadece hava kuvvetlerinin bu işe yetmeyeceğini belirten Erdoğan, "Savunma sistemleri farklıdır, hava kuvvetleri farklıdır. Çünkü şu anda hava kuvvetleri noktasında da yarın Amerika’nın F-16’ların devamını sürdüreceğine, benim elimde bir garanti var mı? Böyle bir garanti de olmayacağına göre belki o zaman biz çok daha farklı adımları da atmak zorunda kalacağız" dedi.
Erdoğan, "Suriye'deki 900 ABD askerinin kalmasını mı yoksa gitmesini mi istiyorsunuz?" sorusu üzerine de, "Tabii ki benim burada tasarrufum olursa Suriye'den çıkmalarıdır, Irak'tan çıkmalarıdır. Afganistan'dan çıktıkları gibi çıkmalarıdır. Çünkü eğer dünyada biz barışa hizmet etmeyi istiyorsak barış için o bölgelerde kalmanın hiçbir anlamı yok. Bırakalım o bölge halkı, o bölgedeki yönetim kararını kendisi versin" diye konuştu.
ABD Dışişleri'nden S-400 yanıtı
Erdoğan'ın açıklamaları konusunda görüşü sorulan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise Türkiye ile Rusya arasında büyük savunma anlaşmalarına karşı olduklarını yineleyerek yaptırım tehdidinde bulundu. Sözcü, Türkiye'yi S-400 sistemlerini elinde bulundurmaması ve Rusya'danbaşka askeri alımlaryapmaması konusunda her düzeyde ve her fırsatta uyarıyoruz" dedi.
"Rusya'dan kaydadeğer silah alımlarının CAATSA 231 yaptırımlarını harekete geçirme riski taşıdığı" uyarısı yapan sözcü, söz konusu yaptırımların "2020 Aralık ayında yürürlüğe sokulanlara ek ya da bu yaptırımlardan ayrı önlemler içerebileceğini" söyledi. CAATSA (ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası) ABD'de 2017 yılında yürürlüğe girmiş, S-400 alımları nedeniyle Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), SSB Başkanı İsmail Demir ve üç kurum yetkilisi geçen yıl Aralık ayında yaptırım listesine dahil edilmişti.
DW/BK,JD
© Deutsche Welle Türkçe