1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den otomotive destek

9 Kasım 2012

Avrupa'da otomotiv sektörü kan ağlıyor. AB Komisyonu, azalan talep ve Asya'daki güçlü rekabet karşısında Avrupalı üreticilere destek planı açıkladı.

https://p.dw.com/p/16gGc
Fotoğraf: Picture-Alliance/dpa

Avrupa’da sanayinin en önemli kollarından olan otomotivcilik, aynı zamanda en büyük istihdam kaynaklarından biri. AB Komisyonu’nun sanayiden sorumlu üyesi Antonio Tajani, kriz döneminde otomotive destek için bir eylem planı sunarak, alınacak önlemleri görüşmek üzere bu ay sonunda ekonomi bakanları, sendikalar ve otomobil üreticilerini bir araya getiren bir toplantı düzenleyeceğini açıkladı. Otomotiv sanayisinin AB'de GSYİH’nın yüzde 4’ünü karşıladığına dikkat çeken Tajani şunları söyledi:

“Otomobil, AB’nin yeni sanayi politikasının merkezinde yer almaktadır. Avrupa’da 12 milyon kişi doğrudan ya da dolaylı olarak otomotive bağlıdır. Bu sanayi kolu, aynı zamanda yılda 28 milyar euro ile en büyük özel araştırma yatırımcısı konumundadır.”

1 milyar euroluk ek kaynak

Antonio Tajani
Antonio TajaniFotoğraf: AP

AB Komisyonu, sanayi politikalarını otomotivciliğe odaklarken, bir taşla birkaç kuş birden vurmayı hedefliyor. Tajani'ye göre, iyi planlanmış bir stratejiyle otomotiv sanayisinin rekabet gücü artırılırken, aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadele edilecek ve Avrupa otomotiv sanayisinin Birlik dışına göçü durdurulacak.

AB Komisyonu’nun sanayiden sorumlu üyesi özellikle çevreci ve güvenli teknolojiler alanında araştırmaları teşvik ederek dış rekabete karşı Avrupalı üreticilerin konumunu güçlendirmek istiyor. Bunun için 2014-2020 yılları araştırma bütçesinde otomotivde yenilikler için öngörülen kaynağın 1 milyardan 2 milyar euroya çıkarılması planlanıyor. Ancak AB bütçesi konusunda çetin bir tartışmanın yaşandığı ve tasarruf baskısının son derece yoğun olduğu bir dönemde bu plan hayata geçirilebilecek mi, şüpheli.

Hem sektör, hem çevre korunacak

Otomobiller çevreci olacak
Otomobiller çevreci olacakFotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa Komisyonu, sunduğu eylem planıyla, aslında birbiriyle pek uyumlu olmayan iki hedefe birden ulaşmak istiyor: Avrupa otomotiv sanayisini ve aynı anda çevreyi korumak. Örneğin 2020 yılından itibaren her taşıtın ortalama olarak kilometre başına sadece 95 gram karbondioksit salması planlanıyor. Bu da 100 kilometrede yaklaşık 4 litrelik tüketim anlamına geliyor. Güçlü otomobil lobisi ise bu tür iddialı çevreci planlar karşısında imdat çığlığı atarak bu hedefleri aşağı çekmeye çalışıyor.

"AB, sosyal yardım dairesi değil!"

Alman Yeşiller partisinden Avrupa Parlamentosu üyesi Reinhard Bütikofer, otomobil üreticilerinin bu stratejiyle aslında önemli bir rekabet avantajını kaçırdığı görüşünde:

“AB Komisyonu’nun öncelikle Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’ne şunu açıkça belli etmesi gerek: Biz münferit üreticilerin sınaî hatalarının yamacısı değiliz. Avrupa Komisyonu otomobil şirketlerinin sosyal yardım dairesi de değil.”

Reinhard Bütikofer
Reinhard BütikoferFotoğraf: Franka Bruns/AP/dapd

AB Komisyonu’nun sanayiden sorumlu üyesi Tajani, kriz nedeniyle otomobil üreticilerinin kapasite düşürme ya da fabrika kapatma gibi planlarına ise hiçbir şekilde karışmayı düşünmediklerini belirtti. Tajani, bu uyum sürecinin Avrupa rekabet kuralları çerçevesinde adil bir şekilde yürümesinin Komisyon’un sorumluluğunda olduğunu da vurguladı ve bu noktada hiçbir üretici ya da hiçbir ülkeye iltimas gösterilmeyeceğini belirtti. Bu açıklama, cömert teşvikler bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.

"Teşvik tehlikeli bir oyun"

Alman Hıristiyan Demokrat Birlik partili Avrupa Parlamentosu üyesi Herbert Reul, Avrupa otomotiv sanayisi için en iyi yardımın, yasal düzenleme çılgınlığının sona erdirilmesi olacağı görüşünde:

“Teşvikler her zaman için kısa vadeli yardımlardır. Piyasada kendi gücüyle ayakları üzerinde duramayana yardım edilir. Ve kendi gücüyle ayakları üzerinde duramıyorsa, teşvik sadece kısa bir süre destek sağlar. Teşvikler, ancak piyasaya yeni bir teknoloji getirilmesi gerekiyorsa anlamlı olabilir. Bu bağlamda elektrikli otomobillerde kısıtlı bir ölçüde gündeme gelebilir, ama bu her zaman olduğu gibi tehlikeli bir oyun.”

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Başak Özay