Suriyeliler ateş altında
29 Temmuz 2012Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep’te Suriye ordusu ile muhalif savaşçılar arasındaki çatışmalar şiddetlenerek sürüyor. Muhalifler "Halep Suriye ordusuna mezar olacak" derken, Suriye resmî haber ajansı SANA, Türkiye’den ülkeye girmeye çalışan ‘çok sayıda teröristin’ Suriye sınır güvenliği tarafından öldürüldüğünü, makineli tüfek yüklü çok sayıda taşıtın tahrip edildiğini ve silahlara el konduğunu bildirdi.
Çatışmaların şiddeti arttıkça çareyi ülkeden kaçmakta arayarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin sayısı da artıyor. Sadece Pazar günü Türkiye'ye 207 mültecinin daha geldiği bildirildi.
Rusya ve Çin'e uyarı
Öte yandan iç savaşın derinleşmesi ve bölgeyi saracak bir mülteci felaketi karşısında Esad rejimini destekleyen Rusya ve Çin üzerindeki uluslararası baskı da artıyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Suriye rejimini suç niteliğinde eylemlerde bulunmakla suçladı. BM Güvenlik Konseyi’nin işlenen suçlar karşısında seyirci kalmasının ‘katlanılamaz’ olduğunu söyleyen Westerwelle, Rusya ve Çin’i Beşar Esad’a verdikleri desteği geri çekmeye çağırdı.
Türkiye de Esad rejimine karşı sert söylemini sürdürüyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Esad rejiminin Halep’teki operasyonlarının vicdanları yaraladığını söyleyerek, “Rejimin uyguladığı yöntemler gittikçe dozu artıran ve insanlık suçuna doğru giden unsurlar içeriyor” diye konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı ülkelerini taraflı olmakla suçlayarak "Bu tür bir durumda bir hükümetin pes etmesi ve çıkıp “Bu kadarmış. Haksızmışım. Gelin hadi beni devirin, rejimi değiştirin” demesi nasıl beklenebilir? Bu hiç gerçekçi değil” dedi.
Suriye'den Türkiye'ye uyarı
Bu arada Suriye hükümetinden Türkiye dahil muhalifleri destekleyen ülkelere sert suçlama geldi. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Tahran’da İranlı mevkidaşı Ali Ekber Salihi ile düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar, İsrail ile aynı cephede savaşıyor” dedi. Muallim, bu ülkeleri İsrail ile birlikte Suriye’yi ortadan kaldırma komplosuna dahil olmakla suçladı.
Suriye rejiminin elindeki kimyasal silahların Lübnan’daki Hizbullah’ın eline geçmesinden korkan İsrail'de ise askerî operasyon olasılığı tartışılıyor. İsrail hükümeti kimyasal silahların Esad rejiminin kontrolünden çıkması durumunda Suriye'deki silah depolarını tahrip etme tehdidinde bulunmuştu. Pekçok uzman ise bunun tehlikeli olmasının yanında etkili sonuç vermeyeceği görüşünde. Tel Aviv Üniversitesi
Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Şlomo Brom şu değerlendirmeyi yaptı: "Tipik hedefler dikenli tellerle çevrili, geniş alana yayılı kamp türü bir arazi olacaktır. Bu arazide kimyasal maddelerin depolandığı çok sayıda sığınak bulunacaktır. Etkili bir saldırı gerçekleştirmek istiyorsanız tüm bu sığınakları tamamen tahrip edebilmeniz gerekir. Ama bunu yapabilmek neredeyse imkansız.”
İnsanî dram
Uluslararası alanda askerî müdahale tartışmaları sürerken Suriye'deki insanî dramın boyutu da gün geçtikçe büyüyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Almanya bölümünden Michael Lindenbauer, iç savaş benzeri koşullar altında etkin yardımın neredeyse imkansız olduğunu, çok zor koşullar altında çalıştıklarını belirtiyor.
Lindenbauer komşu ülkelerdeki duruma da dikkat çekti:
“Şu an komşu ülkeler Türkiye, Ürdün ve Lübnan’da kayıtlı 120 bin mülteci bulunuyor. Sekiz binden biraz fazlası da Irak’ta. En çok mülteci, 44 bin kişiyle Türkiye’de… Çok sayıda uluslararası yardım var ama tabii ki artan mülteci sayısına bakılınca Türkiye dahil komşu ülkelere yardımı artırmak gerekecektir. Üstlendikleri, çok zorlu bir görev ve sınırlarını mültecilere açık tuttukları için bu ülkelere son derece müteşekkir olmalıyız. Şu anki görünüme göre mülteci sayısı daha da artacak ve mültecilerle ilgilenen bu ülkelere çok güçlü destek vermek, malî yardımda bulunmak zorundayız.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu
Editör: Hülya Köylü