Şaptan sonra lejyoner korkusu

Londra yakınlarındaki Pirbright’da Ulusal Veteriner Enstitüsü’nün binasında Amerikan Merck ve Fransız Sanofi - Aventis ilaç holdinglerinin ortak olduğu Merial Veterinerlik Laboratuvarı da bulunuyor. Şap hastalığının geçen hafta ortaya çıktığı iki çiftlik, söz konusu laboratuvarlara 8 kilometre uzaklıktayken, yine aynı bölgedeki Ulusal Veterinerlik Enstitüsü’nde iki ay çalışan bir uzmanın da lejyoner hastalığına yakalandığı ortaya çıktı.

Şap ve lejyoner hastalığının aynı bölgede ortaya çıkması tamamen tesadüf olduğunu açıklayan İngiltere Sağlık Dairesi, laboratuvarların yüksek güvenlik önlemleri ile çalıştığını ve virüslerin çevreye sızmasının mümkün olmadığını savundu.

Sıkı güvenlik önlemleri

İngiltere’de bakteriler ve virüslerle çalışan laboratuvarlara uygulanan güvenlik önlemleri gerçekten de oldukça sıkı. Örneğin şap virüsü ile çalışan bir laboratuvar üçüncü derece güvenlik koşullarına uymak zorunda. Bu tür laboratuvarda, havanın odalardan dışarıya sızmasını önlemek için basınç düşük tutuluyor. Olası bir kaçak anında hava dışarıya çıkmıyor, aksine dışardan içeriye giriyor.

Çalışanlar bina dışına çıkmadan önce beş dakika süren bir duş almak zorundalar. Kuru saçlarla dışarıya çıkmak, işten atılmaya neden olabilecek kadar riskli. Bulaşıcı virüslerle çalışanlar iki gün boyunca havyan ağıllarına giremiyorlar, hayvanat bahçesini ziyaret etmeleri de yasak.

Koruyucu iş elbiseleri

Güvenlik derecesi dört olan bir laboratuvarda ise koşullar daha sıkı. Bu tür yerlerde insanlar için tehlikeli olabilecek ebola ya da çiçek hastalığına yol açan virüslerle çalışılıyor. Kapalı koridorlarla ayrılmış tehlikeli bölümlere ancak içi hava dolu bir koruyucu iş giysisi ile girilebiliyor.

Almanya’da bu tür laboratuvarlar iki yerde, Hamburg ve Marburg’da bulunuyor. Robert Koch Enstitüsü uzmanlarına göre, gelişen teknik, virüslerin laboratuvardan dışarıya sızmasına imkan vermiyor. Tek yol, çalışanların ihmal sonucu ya da bilinçli olarak güvenlik koşullarına uymamaları.