Özel Rum-Rus ilişkileri
27 Haziran 2012Kıbrıs Cumhuriyeti ile Rusya arasında özel ilişkilerin olduğu son kez Kıbrıs'ın Rusya'dan elverişli şartlarla 2,5 milyar euro kredi aldığı aralık ayında belli olmuştu. Rusya bu kredi için yüzde 4,5 faiz alıyor. Bu oran Rusya'nın kullandığı dış kredilerin faizinden bile düşük. Lefkoşa yönetimi yeniden yardım için Moskova'nın kapısını çaldı. Rum kesiminin 5 milyar euroya daha ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor. Kıbrıs bir yandan Euro kurtarma şemsiyesine sığınmak için ortaklarından onay isterken, diğer yandan da Moskova ile kredi pazarlığı yapıyor. Esther Hartbrich Kıbrıs'ın paralel ilişkilerinin perde arkasını araştırdı.
Bunun tek nedeni, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas'ın Rusya'ya sempati duyması değil. Hristofyas Sovyetler Birliği döneminde Moskova'da tarih doktorası yapmıştı. Rum lider, Euro kurtarma paketi kredilerine uygulanan ağır şartlara katlanmak zorunda kalmadan yardım bulmaya çalışıyor. Rusya'nın kendisini kırmayacağından da oldukça emin görünüyor.
Moskova Siyaset Araştırmaları Enstitüsü Direktörü siyaset bilimci Sergey Markov, Kıbrrıs'a yardım elini uzatmakla kendilerine yardım etmiş olacaklarını söylüyor. Markov, “Kıbrıs'a yardım etmekle, kendi büyük şirketlerimize ve işadamlarımıza yardım etmiş oluruz. Bu işadamları Kıbrıs merkezli şirketleri üzerinden Rus ekonomisinde ağırlıklı rol oynuyorlar. Kıbrıs'ın para trafiğini kesmek zorunda kalması düzinelerce, hatta yüzlerce Rus şirketinin Kıbrıs'taki banka hesaplarını etkiler. Öyle ki, personele ücret ödeyemeyecek duruma düşebilirler" diyor.
Oligarkların vergi cenneti
Kıbrıs, Rus şirketlerinin en önemli vergi cennetleri arasında yer alıyor. Rum kesiminde vergiler son derece düşük. Kolaylıkla off-shore şirket kurulabilmesi Rus patronlara cazip geliyor. Hangi Rus şirketlerinin Kıbrıs'taki holdingler üzerinden işletildiği sır gibi saklanıyor. Ancak aralarında Lukoil, Norilsk Nikel ve Severstal gibi dünya hammadde devleri sık sık medya haberlerine konu oluyor. Rostelekom, ağır vasıta imalatçısı Kamaz ve büyük yatırım şirketlerinin de Kıbrıs'ta kurulu Rus holdingleri tarafından yönetildiği tahmin ediliyor.
Kıbrıs Rusya'ya uzak sayılmaz. Sıcak ve güneşli olması da 50 bin dolayında Rusun adaya yerleşmesinin sebeplerinden biri. Rus şirketlerinin Kıbrıs'ta en çok önem verdikleri konu, hukuk güvenliği. Enstitü direktörü Sergey Markov, Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev ve Devlet Başkanı Vladimir Putin'in patronları bir kenara çekip onlara, vergi kaçırdıklarını hatırlatıp, sermayelerini yeniden Rusya'ya getirmeme uyarısında bulunduğunu belirtiyor.
Markov, patronların devlet başkanına şöyle cevap vermiş olabileceklerini söylüyor: “Sayın Başkan, sermayemiz Rusya'ya dönerse polislin ya da istihbaratın üzerimize çullanıp bizi yağmalamayacağını garanti edebilir misiniz? Rusya'da yatırım yapmamızı ve ülkenin modernizasyonuna katkıda bulunmamızı istiyorsunuz. Amma bütün enerjimizi mal ve sermayemizi korumaya harcarsak bunu yapamayız ki.”
Böyle kalmayacak
Kıbrıs Rum kesiminin daha ne kadar vergi cenneti olarak kalacağı meçhul. Euro Bölgesi'ndeki ortaklarının karşılıksız yardım yapmayıp bazı şartlar öne sürecekleri ve en azından vergilerin arttırılmasını isteyecekleri kesin. Rusya'nın kısa sürre önce Kıbrıs Rum kesimi ile imzaladığı anlaşmanın ne gibi sonuçlar doğurabileceği de kestirilemiyor. Anlaşma, Rusya'da yan kuruluşu olan Kıbrıs merkezli şirketlerin Moskova'ya bildirilmesini öngörüyor. Öte yandan şirketlerin vergilerini faal oldukları ülkede yani Rusya'da ödemesi de anlaşmada yer alıyor. Ancak bu anlaşma önümüzdeki yıldan itibaren ve kademeli olarak yürürlüğe girecek. Tam işlerlik kazanana kadar Kıbrıs bankalarının ayakta kalması da herkesten önce Rusların işine gelir.
© Deutsche Welle Türkçe
Esther Hartbrich/Ahmet Günaltay
Editör: Ercan Coşkun