"Hasta kaçar diye maske takmamız istenmiyor"
24 Mart 2020Dünyayı saran COVID-19 salgını nedeniyle Türkiye’de vakıf ve özel hastaneler pandemi hastanesi ilan edildi. Her ne kadar kamu hastanelerindeki iç açıcı olmayan durum sıklıkla gündeme gelse de, özel hastaneler de pek farklı değil… DW Türkçe’ye konuşan sağlık personeli, gerekli tedbirlerin alınmamasından şikâyetçi.
İstanbul’da bir özel hastanede görev yapan kadın doğum uzmanı profesörü, "Hastane yönetimi ile karşı karşıya gelmiş durumdayız" diyor. Bunu söylemesinin nedeni, kendi ceplerinden ödeyerek aldıkları N95 maskelerini takmalarına yönetimin izin vermemesi… Profesör, "'Siz maske takarsanız personel de istiyor. Personele verecek maske yok' diyorlar. Yönetimden 'Herkesin kendi isteği ile maske takmasına izin vermiyoruz. Elimizde yeterli maske yok, zorunlu durumlara saklıyoruz, maske takmayın' tarzında uyarılar geliyor" diye konuşuyor. Özel hastane yönetiminin duruma itiraz eden hemşireleri ise işten atmakla tehdit ettiğini ekleyerek, "Bir hafta içinde birçok hemşire ve doktorda çıkacak COVID-19 pozitiflerin sorumlusu bu hastane yönetimleri olacak" diyor. Bilgi almak için aradığımız hastane yönetimi, yoğunluk nedeniyle sorularımıza cevap veremedi.
"Amaç, hasta kaybetmemek"
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgede, "Sağlık kurumlarına müracaat edenlerin, Covid-19 tanısı kesinleşinceye kadar Sağlık Bakanlığı hastaneleri, Devlet ve Vakıf Üniversitesi hastaneleri ile tüm özel sağlık kuruluşlarınca kabul ve tedavi süreçlerinin yapılması zorunludur. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Göğüs hastalıkları, İç Hastalıkları uzmanı hekimlerden en az ikisinin olduğu ve 3. seviye erişkin yoğun bakım yatağı bulunan hastaneler Pandemi Hastanesi kabul edilir" ifadeleri yer almıştı.
İstanbul’da özel hastanede çalışan bir fizyoterapist de kadın doğum profesörünün anlattıklarına benzer bir tavırla karşı karşıya olduklarını söylüyor. "Hasta kaçar diye maske takmamız dahi istenmiyor. Kâr kaygısı var. Özel sektör için belirleyici hiçbir kural yok. Çalışanını kâr marjı düşmesin diye tehdit altında bırakmak farklı bir zihniyet. Terbiyesizlik yani" diyor. Çalıştığı hastanede, COVID-19 tanısı konan ilk hastadan önce hasta karşılayan personele maske takmamaları konusunda uyarıda bulunulmuş. "Amaç, hasta kaybetmemek. Bu, hasta kaçırma korkusu tamamen. Maske takılırsa hastanede şüpheli var anlamına gelebilir, hastalar korkar ve gelmez diye düşünüldü" diyor. Fizyoterapistin aktarımına göre, görev yaptığı hastane, özel ve vakıf hastanelerinin pandemi hastanesi ilan edilmesinden önce COVID-19 şüphesiyle hasta gelmesini istememiş. "Çalışma arkadaşlarım, bir şüpheli hasta zorla çıkarılmış çünkü tedavi etmek istemiyorlar böyle anılmak istemedikleri için" diye konuşuyor.
"Hastanenin adı çıkmasın kaygısı var"
Yine İstanbul’da özel bir hastanede çalışan genel cerrah, hastaneye gelenler arasında kimin taşıyıcı olup kimin olmadığının bilinmediğini, bu nedenle en azından hastalara maske verilmesini söylüyor ancak "Bizim hastanede böyle bir uygulama yok" diyor. Genel cerrahi profesörü, ameliyathanede taktığı maskeyi gün boyu kullanmak zorunda kalıyormuş. "Aslında öyle olmaması lazım tabii ama hiç yoktan iyidir. Birden fazla maske kullanılmasına hoş bakmıyorlar" diyor. Cerrahın dikkat çektiği bir başka önemli konu daha var: Özel hastanelerin göndermeye devam ettiği kısa mesajlar… "Halen 'Kontrol için hastanemize gelin' şeklinde mesajlar atılıyor. 'Durumunuz acil değilse gelmeyin' diyen yok" diye anlatıyor.
Cerrahın görev yaptığı hastanede geçen hafta COVID-19 tanısı konan bir hasta hayatını kaybetmiş. "Biz durumdan haberdarız ama hastane yönetimi açıklama yapmadı. İnsanlar korkmasın, personel duymasın, hastanenin adı çıkmasın kaygısı var. Sağlık personelini koruyamazsan hiçbir şeyi koruyamazsın."
"Özel hastanelerin geliri düşünmemesi lazım"
Özel hastanede görev yapan bir kadın doğum uzmanı profesör de, hastane yönetiminin sağlık personeline maske takmamaları yönünde uyarıda bulunduklarını anlatıyor. "Korunma ekipmanı diye bir şey yok, maske de verilmiyor" diyor. Yönetimin, Sağlık Bakanlığı talimatına göre davrandığını belirterek, "Hasta değilsen maske takma diyorlar ama biz doktoruz. Her gelene testi yapılmıyor ve tanı konduktan sonra da iş işten geçmiş oluyor" diye konuşuyor. Sağlık Bakanlığı genelgesinde, "Pandemi hastanelerinde Covid-19 vakalarının cerrahi müdahalelerinin yapılabileceği bir ameliyathane odası, kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinin olduğu hastanelerde enfekte gebelerin doğum yapabilecekleri bir doğum odasının belirlenmesi ve rezerve olarak tutulması gerekmektedir" denmişti.
Kadın doğum profesörü, "Ben şimdi kişisel korunma elbisesi, gözlük, maske istiyorum desem kimse bunu vermiyor. Gerek yok deniyor ama ben gerekmediğini düşünmüyorum" diyor. Gerekli ekipmanın sağlanmamasında maliyetin önemli bir etken olduğu kanaatinde… "Sağlık personelini koruyacak organizasyon yok. Bunun üstüne bir de özel hastanelerde gelir kaygısı var. Bu durumda gelir düzeyinin düşünülmemesi lazım. Devletin bu duruma acilen el atması gerekiyor" diye ekliyor.
Burcu Karakaş
© Deutsche Welle Türkçe