'Önlemler yeterli değil'

Türkiye’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in girişimiyle kadına yönelik şiddetin engellenmesi amacıyla hazırlanan yeni bir önlem daha hayata geçiriliyor. Yeni düzenlemeye göre, kadına yönelik şiddet uygulayan kişilere artık elektronik kelepçe ya da bileklik takılacak ve bu kelepçeyi taşıyan kişiler eşine yaklaştığında güvenlik güçleri hemen harekete geçebilecek. Ancak bu önlemin uygulanabilmesi için öncelikle hâkimin kararı gerekli.

‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan hukukçu Gökçesu Özgül, bu önlemi kadın örgütlerinin bir kazanımı olarak değerlendiriyor: “Biz bu yeni kanun için çok mücadele verdik, çok fazla teklif sunduk, komisyonlara gittik, öneriler hazırladık, çalışmalara katıldık. Çok fazla emeğimiz var ve bu kanunu biz kazanımımız olarak değerlendiriyoruz açıkçası. Ama hâlâ eksiklikleriyle mevcut, bu kanun. Bu elektronik kelepçe gibi uygulamalar da yeni kanun kapsamında yürürlüğe girdi. Ama kadın cinayetlerinin böyle teknik önlemlerle engellenmesi, durdurulması çok mümkün görünmüyor. Bu meselenin esaslı bir mesele olarak ele alınması lazım.”

Yeni uygulamalar

Hayata geçirilecek olan yeni uygulamaya göre, elektronik izleme merkezleri oluşturulacak ve bu merkezler 24 saat hizmet verecek. Mahkeme kararı ile elektronik kelepçe takılan ve belirli yerlere gitmesi yasaklanan kişiler, takılan cihazın yardımıyla sürekli denetim altında tutulacak. Alınan önlemlerden bir diğeri de mağdurun talep etmesi halinde ücretsiz olarak psiko-sosyal destek alabilecek olması.

Türkiye’de ayrıca “panik butonu” uygulamasının da yakında yaygınlaştırılması planlanıyor. Pilot uygulamasına başlanılan şiddet önleme merkezlerinde evinde şiddete uğrayan ya da uğrama riski olan kadınlara zamanında yardım edilmesi amaçlanıyor. Şiddet mağduru kadınlar evlerindeki butona basarak doğrudan polise ulaşabilecek.

Yeni uygulamaları olumlu adımlar olarak değerlendiren Gökçesu Özgül, ancak bunların yeterli olmadığını da sözlerine ekliyor: “Ama şöyle bir sorun var. Bunun bazı yerlerde pilot uygulaması yapıldı. Ancak çok yavaş ilerleyen bir uygulama olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan çok göstermelik ilerleyen bir durum olduğunun farkındayız. Türkiye’de günde ortalama beş kadının öldürüldüğünü hesaba katıp ona göre bu uygulamaların, yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.”

Kadın cinayetlerinin sayısında düşüş

Kadına şiddet konusunda yürütülen çalışmaların olumlu sonuçlarının görülmeye başlandığını ifade eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 177 olan kadın cinayetleri sayısının bir yıl içerisinde 155'e gerilediğini söyledi. Ancak son 10 yıldaki rakamlara bakıldığında kadına yönelik şiddet oranında yüksek bir artış olduğu gözlemleniyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de kadın cinayetleri 2002-2009 yılları arasında yüzde 1400 artış gösterdi.

Kadın cinayetlerinin önlenmesi için Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunduklarını ifade eden Gökçesu Özgül, “Herkes bu konuda kendini görevli hissetmeli. Biz bu konuda Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunmuştuk. Kadın cinayetlerinin adını anarak, somutlaştırarak hedef göstererek bunları kınasınlar. Çünkü gerçekten topluma, kitlelere hitap ediyorlar, sözlerinin etkileyici olacağını düşünmüştük. Başbakan bu açıklamayı yaptı, kınadı kadın cinayetlerini. Aynı açıklamayı Cumhurbaşkanı’ndan da bekliyoruz. Ama bu yeterli olmayacaktır. Devlet bütün önlemlerini kadın cinayetlerini durdurmak için seferber etmeli" şeklinde konuştu.

Dünyada kadına yönelik şiddet

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle dünyanın dört bir yanında düzenlenen etkinliklerle kadına yönelik şiddetin boyutlarına dikkat çekiliyor. Birleşmiş Milletler'in verilerine göre, dünya genelinde her 10 kadından 7’si yaşamında en az bir kez fiziksel ya da psikolojik şiddet görüyor. Yani dünyada 600 milyondan fazla kadın, ev içi şiddet mağduru. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, Türkiye'de de her 10 kadından 4’ü eşinden fiziksel ya da cinsel şiddet görüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Hülya Schenk

Editör: Ercan Coşkun