Öcalan’ın çağrısına tepkiler
22 Mart 2013Abdullah Öcalan'ın PKK'ya yaptığı ateşkes çağrısı, Türk hükümeti tarafından olumlu karşılandı.
TEPAV uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan, Öcalan'ın çağrısı ile daha büyük ciddiyet kazanacak müzakere sürecinin zorlu olacağı, uzun yıllar alacağı görüşünde. Dr. Özcan'a göre, süreçte en hassas başlıklardan birini, yeni Anayasa çerçevesinde yapılacak görüşmeler oluşturacak.
“Önümüzde çok farklı aktörlerin ve sorunların yol alacağı bir süreç var. Bu sadece bireysel anlamda silah bırakma ya da örgütün pozisyonuyla ilgili değil. Bu aynı zamanda bir anayasal düzenlemeyi de içeriyor. Bu anayasal düzenleme PKK'nın temsiliyetini artırdığı ve nasıl bir egemenliği, gücü paylaşacaksınız? Bunun dizaynını anayasada yapmanız gerekiyor. Dolayısıyla bütün bunların senkronize biçimde götürülmesi esnasında tabii ki çok sayıda krizle karşılaşacaksınız. Çünkü büyük ihtimalle PKK Kürtler adına maksimum düzeyde bir talepler listesiyle gelecek. Hükümet de süreci yönetebilmek adına minimal düzeyde birtakım şeyleri paylaşmayı önerecek.”
Tanrıkulu: ‘Seçim başarısına odaklı'
Ana muhalefet partisi CHP, Kürt sorununa demokratik ve barışçıl bir çözüm bulunmasını desteklediğini kaydediyor ancak hükümetin yaklaşımını eleştiriyor. Süreçte hükümetin önceliklerinin değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin belirleyici rol oynaması gerektiğini vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, DW mikrofonlarına şunları kaydetti:
“Hükümet, başbakan geçtiğimiz 10 yılda, 11 yılda sorunu bu noktaya taşımakta sorumlulukları var. İktidara geldiklerinde bütün silahlı unsurlar Türkiye'nin sınırları dışına çıkmıştı. Eğer demokrat bir vizyona sahip olsalardı o zamandan bu sorun belli ölçüde çözülmüş olurdu. Ama maalesef gerekli cesareti ve vizyonu ortaya koyamadılar. En son Oslo'da görüşmelerin başbakanın seçim başarısına odaklı yapıldığı ortaya çıktı. Önceki bu deneyimlere baktığımızda, sonuçta gerçekten de olumsuz ve bedeli ağır olan girişimler var. Biz bütün bunlardan hareketle şunu ifade ediyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi her koşulda barıştan yanadır, silahların ebediyete kadar ortadan kalkmasından yanadır ve bu sorunun demokratça çözümünden yanadır.”
Ensarioğlu: ‘Model oluşturacak'
Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Ensarioğlu, zorluklara rağmen süreçten büyük umut taşıyor. Bölge milletvekiline göre süreç, Türkiye'nin yanı sıra, Ortadoğu bölgesi için de büyük önem taşıyor:
“Türkiye'de sağlanacak olan bu uzlaşma, bu barış süreci, çözüm süreci, demokratikleşme süreci aynı zamanda bölge, Suriye, Irak ve Ortadoğu coğrafyasına da barış getireceğine inanıyoruz. Ve bölgesel gelişmeleri de olumlu etkileyecek Türkiye'nin bu çözümü bir model oluşturacak ve Irak'ı, Suriye'deki Kürtlerle de, Ortadoğu'daki bölge halklarıyla da, ekonomik, sosyal ve siyasal entegrasyonu getirecektir. Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası için yeni bir süreç başlıyor diyebiliriz.”
Özcan: 'Suriye kritik önemde‘
Dr. Nihat Ali Özcan ise konuya daha temkinli yaklaşıyor. Dr. Özcan, PKK lideri Öcalan'ın yaptığı çağrıya karşın, örgütün tümüyle silahlı mücadeleye son vermesinin, kısa vadede ihtimal dâhilinde olmadığı görüşünde. Nihat Ali Özcan'a göre, bundan sonraki süreçte Suriye, kritik öneme sahip olacak:
"Dışarı çıkan militanların silah bırakacaklarını sanmıyorum. En azından Türkiye ile pazarlık sürecinin devam etmesi açısından mevcut pozisyonlarını koruyacaklar. Koruduklarının yanı sıra ağırlıklarını bundan sonra Suriye'ye vereceklerini düşünüyorum. Bu mesele tabii ki bölgedeki dinamikler ve küresel gelişmelerle de çok yakından ilgili. Dolayısıyla Suriye'deki mevzu çözülmeden PKK meselesini çözemezsiniz çünkü PKK şu anda Suriye'de önemli bir aktör.“
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Ayhan Şimşek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu