Çözüm, Avrupa ile bütünleşmede
20 Şubat 2008Alman hükümeti bugünkü kararıyla, eski Yugoslavya’nın yirmi yıl önce başlayan acı dolu dağılma sürecinin Kosova’da son bulduğu gerçeğini onaylamış oldu. Kosova’nın devlet olarak tanınması, son günlerde bu kararı alan ve önümüzdeki günlerde alacak olan tüm devletler ve Almanya’nın liderlik isteğinin bir göstergesi. Şimdi önemli olan, yönetim gücünü kanıtlayarak iradeyi eylemlerle desteklemek. Almanya, Kosova’da hukuk devleti sürecini kurmakla görevli AB önderliğindeki EULEX ve askeri varlığıyla yeni devletin güvenliği için önemli rol oynayan ABD ile birlikte Kosova’nın başarıya ulaşması için çalışmalı.
Kosovalı Sırplar’a yaklaşımın önemi
Başta Belgrad ve Moskova yönetimleri olmak üzere bağımsızlık karşıtlarının, Kosova’nın hukuk devleti olarak fiyaskoya uğradığını kanıtlamak ve haklı çıktıklarını göstermek için her şeyi yapacakları hesaba katılmalı. Kosova sınırında Salı günü çıkan olaylar, önümüzdeki dönemde neler olabileceğinin işaretlerini veriyor. Sırbistan’ın Kosova’dan sorumlu bakanı Slobodan Samardzic, bu şiddet olaylarını ‘meşru’ diye nitelendirerek memnuniyetle karşıladığını gösterdi. Belgrad, Kosova emniyetinde görevli Sırp kökenli polislere işlerini bırakmamaları için yoğun baskı uyguluyor.
Sırplar’ın Kosova’daki kurumlardan çekilmesi, Kosova’daki Sırp azınlık için olabilecek en kötü şey. Almanya ve Kosova’yı tanıyan tüm devletler hep beraber Kosova hükümetiyle birlikte, orada yaşayan Sırplar’a yaklaşmaya çalışmalı. Sırp azınlığa, Kosova kurumlarının onlara, Belgrad’da iç siyasi nedenlerden dolayı gerilimi artırmaya çalışan demagoglardan daha fazla güvenlik ve gelecek perspektifi sunabileceği güvencesi verilmeli.
”Yeraltı devleti” tehlikesi
Sırp azınlığa güvenlik ve gelecek perspektifi sunabilmek için Kosova parlamentosu, BM Kosova özel temsilcisi Martti Ahtisari’nin yasa paketini hemen yürürlüğe soktu. Bu paket azınlıklara en üst düzeyde haklar tanıyor. Şimdi bunu uygulamaya geçirmek ve kuzeyde Sırplar’ın çoğunlukta olduğu bölgelerin kopuşunu daha başından engellemek gerek. Bu ise ancak Kosova kurumlarının ve uluslararası barış gücü KFOR’un iktidar monopolünü elinde bulundurması ve Belgrad’ın kurmaya çalıştığı paralel yapılanmalara kararlı bir şekilde karşı koyması ile mümkün. Aksi takdirde bir ‘yeraltı devleti’ oluşması tehlikesi var, ki bu sadece Kosovalı Sırplar’ın daha uzun süre acı çekmesine yol açar ve Kosova toplumuna uyum sürecini engeller.
Böylesi kötü bir durum yaşanmaması Sırbistan için ve Sırbistan’ın Avrupa ile bütünleşmesi için de önemli. Sırp siyaseti, ancak Kosova’yı yönetebileceği hayalinden vazgeçtiği zaman geçmişi arkasında bırakıp Avrupa’da ortak bir gelecek için fikirler geliştirebilecektir.