1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çeçenistan'da değişen bir şey yok!

Carla Engelhard27 Şubat 2004

Çeçenistan'da evleri savaş nedeniyle yıkılan insanlar zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. DW'den Carla Engelhard'ın Grozni izlenimleri:

https://p.dw.com/p/Aamb
Grozni'de evi yıkılanlara tazminat ödeceği haberi tartışılıyor
Grozni'de evi yıkılanlara tazminat ödeceği haberi tartışılıyorFotoğraf: AP

Çeçenistan’da yaşanan yoğun insan hakkı ihlallerini sert bir dille kınayan Avrupa Parlamentosu (AP), birliğin yürütme organı olan AB Komisyonu‘ndan, bu durumun giderilmesi amacıyla Rusya üzerindeki siyasi baskının artırılması talebinde bulundu. AP’nin dün Brüksel’de kararlaştırdığı raporda, birlik, Rusya’nın Çeçenistan konusunda izlediği politikayı değiştirmesini sağlamak için elindeki tüm olanakları kullanarak gerekli adımları atmaya davet ediliyor. Söz konusu raporda insanların iz bırakmadan kaybolması, işkenceye maruz kalması ve benzeri türden insanlık suçlarının kararlı biçimde koğuşturulması isteniyor.

Küçük müjdeler

Grozni radyosunun haberleri genelde halkı sevinderen küçük müjdeleri içeriyor. Mahallelerin birinde musluklardan yine su aktığı, yıkık evlerden birinin yeni damına kavuştuğu ve devlet başkanının, ülkenin yeniden inşası faaliyetlerinin başladığını söylediği türünden...

Adem Ganayev, eğer iki savaş sırasında mecburen ara verdiği kısa dönem sayılmazsa kendini bildi bileli radyoda haber okuyor. Bombaların yağdığı, Rus ordusunun ülkeyi işgal ettiği günlerde de Grozni’de ayrılmayan 60 yaşındaki Ganayev, kendi evi de bombalanıp harabeye dönünce, akrabalarının yanına sığınmakta buluyor çareyi. Devlet Başkanı Ahmed Kadirov’un, evi tahrip olan her haneye bin ila ikibin euro arasında tazminat ödeneceği açıklamasını radyoda sık sık okuduğunu anımsayan Ganayev, talih kuşunun bir gün de kendi başına konacağına inancını yitireli çok olmuş.

Rüşvet isteyen memurlar

”Ben henüz tazminat almadım. Alabileceğimi de hiç sanmıyorum. Evrakları biraraya getirmek bile bir mesele. Bir de zaten ilgili memur rüşvet istiyor. Param yok ki, nereden bulup vereyim?”

Tazminat ödemeleri, kapısının önündeki uzun kuyruklar hiç eksilmeyen tek bir banka tarafından yapılıyor. Şimdiye kadar para için başvuran altı bin kişiden ancak binbeşyüzü başarılı olmuş, ama çoğu, bu paraya yeni bir evin yapılamadığını anlamakta gecikmemiş. 2 bin Euro’ya mayın mı temizlesin, enkaz mı kaldırsın, yeni ev için inşaat malzemesi mi alsın?

Çadırda geçen yaşam

30 yaşındaki Lida, İnguşistan Cumhuriyetindeki bir mülteci kampından henüz geri döndüğünü anlatıyor.

"Yıllardır çadırda yaşıyorum. Geçenlerde yıkılan evimiz için tazminat ödeneceğini duyup hemen geldim. Başvuruyu yaptık ama daha paradan haber yok. Ödeme ne zaman, onu da kimse bilmiyor."

Gençleri kaçıran zorbalar

Lida yine de talihli, altı kişilik ailesiyle birlikte üstünkörü tamir görmüş, mülteci yurdu olarak kullanılan üç katlı bir binanın bir göz odasında barınıyor. Tuvaletler avluda. Yanında da su ihtiyaçlarını giderdikleri külüstür bir tanker var.

20 Yaşındaki Ruslan da İnguşistan’daki çadırkentten üç ay önce büyük ümitlerle yurduna dönmüş, O da şimdilik geçici mülteci yurdunda kalıyor fakat geldiğine geleceğine pişman.

"Gecenin bir saatinde maskeli, silahlı adamlar binayı basıp üç genci zorla alıp götürdü. O zamandan beri arkadaşlarımızdan hiç bir haber alamıyoruz. Binanın kapısında nöbetçi de var ama onlar da çaresiz. Gençlerimizi kaçıran bu zorbaların Rus mu Çeçen mi olduğunu bile bilmiyoruz."

2003‘te 400 kişi kaçırıldı

Memorial adlı insan hakları örgütü, sadece geçtiğimiz yıl aynı yöntemlerle yaklaşık 400 kişinin kaçırıldığını ve bunlardan ancak 50 kadarının cesedinin bir süre sonra yeniden ortaya çıktığını bildiriyor.