Brezilya korkusu
15 Ocak 2013Brezilya birası bir zamanlar Uruguay'da çok beğenilirdi. Başkent Montevideo'daki Brezilya bankalarına da kimse ses çıkarmazdı. Ama 2005 yılında Brezilya şirketleri ülkedeki soğuk hava depolarını satın almaya başlaması Uruguaylıları kuşkulandırdı. Uruguay'ın en önemli ihracat kalemi olan sığır eti ticareti zaman içinde Brezilya şirketlerinin eline geçti. Güney Amerika'yı ekonomik bakımdan fethetmeye başlayan Brezilya şirketleri Paraguay'ın soya tarlalarını ve Peru'nun hidrolik santrallerini de ele geçirdi.
Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, Brezilya'nın Güney Amerika ve Karayiplere yaptığı ihracat 2002 ile 2011 yılları arasında 11,6 milyar dolardan 57 milyar dolara yükseldi. Böylece Latin Amerika, Asya'dan sonra Brezilya'nın ikinci büyük ihracat pazarı haline geldi.
Komşuları Brezilya'nın ekonomik sınıf atlamasından rahatsızlar. Fundaçao Getulio Vargas adlı ekonomik araştırma enstitüsünün başkanı Profesör Oliver Stünkel, Güney Amerika ülkelerinin devleşen Brezilya'dan çekindiğini söylüyor ve ekliyor:
“Komşu ülkeler Brezilya'ya, bir zamanlar Güney Amerika'nın ABD'ye baktığı gibi bakıyor, Brezilya'ya hem imreniyor, hem de mesafeli duruyorlar.”
‘Sömürgeci değiliz'
Öncelikle Paraguay'da siyasi gerginlik artıyor. Eski Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo'nun geçen yılın haziran ayında görevden azledilişline Brezilya'nın gösterdiği tepki bu ülkede kabul edilemez bir müdahale olarak görülüyor. Profesör Oliver Stünkel, “Brezilya, Paraguay'ın Mercosur ortak pazarından ihraç edilmesinde direttiğinde, bölge ülkeleri üzerinde hegemonyacılık izlenimi bırakmıştı” diyor.
Eski Brezilya Dışişleri Bakanı Luiz Felipe Lampreia da hükümetinin tutumunu, Paraguay'da rahatsızlık uyandıran “diplomatik faul” olarak niteliyor, ancak Brezilya'nın sömürgeci devlet gibi davrandığı suçlamasını mesnetsiz buluyor. Lampreia, “Brezilyalılar vergi ödüyor, dışarıya mal satıyor ve Paraguay, Uruguay ya da Bolivya gibi ülkelerde istihdam yaratıyorlar” şeklinde konuşuyor.
Afrika stratejisi
Brezilya'nın ekonomik ve siyasi bakımdan büyüme devrinde olduğu kesin. Büyük inşaatçılık şirketleri 2014 yılına kadar, başta Afrika olmak üzere dış ülkelerde 9,6 milyar dolarlık yatırım yapacak. Ülkenin, en büyük sanayi tröstlerinden Odebrecht 17 bin personeli ile Angola'nın en büyük işvereni konumunda. Petrolcülük şirketi Petrobras Angola ve Nijerya'da ham petrol çıkarıyor.
Brezilya şirketlerinin Afrika ülkelerinde genişlemesini hükümet de istiyor. 37 Afrika ülkesinde büyükelçiliği bulunan Brezilya'nın resmi kalkınma bankası Afrika ülkelerindeki büyük altyapı yatırımlarını ucuz kredilerle finanse ediyor.
Eski Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, 2003 – 2011 yılları arasında Sahra altı Afrika ülkelerini on iki kez ziyaret etmişti. Halefi Dilma Roussef de güney yarıküredeki işbirliğine büyük önem veriyor. 2000 yılında 4,2 milyar dolar olan Brezilya ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 2011'de 20 milyar dolara çıktı.
Brezilyalı şirketlere öfke
Ancak Brezilya'nın kıtaya yayılmaya çalışması Portekizce konuşulan Afrika ülkelerinde de tedirginlik yaratıyor. 2010 yılında Gine'deki demir cevheri işletmesinde çalışanlar, işçi haklarının gasp edildiği gerekçesiyle ayaklanmıştı.
Mozambik'te de kömür madenlerine yer açmak için yerlerinden edilen çiftçiler, Brezilya madencilik şirketini protesto gösterileri düzenlemişti. Brezilya'nın bu ülkedeki imajının Portekiz'in sömürgecilik dönemindeki imajından daha kötü olduğunu yazan “O Globo” adlı Brezilya gazetesinin başyazarı, Brezilya şirketleri uluslararası kurallara uymadığı takdirde bu ülkenin Afrika'da yeni bir emperyalist olarak algılanacağını vurgulamıştı.
Ekonomist Stümkel ise Brezilya'nın Afrika'da herşeye rağmen hâlâ sevildiğini söylüyor ve ekliyor:
“Brezilya Afrika ülkelerinde itibar görmeye devam ediyor. Ne zaman gelseler, önlerine kırmızı halı seriliyor.”
©Deutsche Welle Türkçe
Astrid Prange De Oliveira / Ahmet Günaltay
Editör: Ayhan Şimşek