YSK’nın KHK kararına tepkiler sürüyor
17 Nisan 2019Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), 31 Mart 2019 yerel seçimlerde seçilen başkan ve belediye meclis üyelerine Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerine son verilmiş oldukları takdirde mazbata verilmemesi yönündeki kararı tartışma konusu oldu.
CHP Parti Meclis Üyesi hukukçu İlhan Cihaner’in YSK’nın CHP’ye KHK’lı adaylar konusunda uyarı yaptığını ancak HDP’ye benzer bir uyarı yapılmadığını açıklaması da tartışmaları alevlendirdi.
Tunceli Belediyesi: "Bize gelen bir karar yok”
YSK kararı tartışmaları devam ederken, Tunceli Belediyesi’ne seçilen üç KHK’lı belediye meclis üyesinin mazbatalarını aldığı basında yer buldu. Ancak DW Türkçe’nin aldığı bilgiye göre, belediye yetkilileri KHK’lı üyeler hakkında kendilerine henüz bir tebligat gelmediğini belirterek, "Bize henüz gelen yasal bir yazı ya da karar yok ama gelebilir de” diyorlar.
“İlk günden tuzak olduğunu ifade ettik”
DW Türkçe’ye konuşan HDP Siirt Milletvekili, TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Anayasa Komisyonu üyesi hukukçu Meral Danış Beştaş, HDP’nin seçilen belediye eş başkanlarının yanı sıra onlarca belediye meclis üyesinin YSK kararı ile mağdur edildiğini söylüyor. HDP'li siyasetçi kendilerine adaylık sürecinde KHK ile ilgili uyarı gelmediğini belirtiyor.
YSK’nın KHK ile Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Prof. İbrahim Kaboğlu hakkında verdiği karara dikkat çeken Beştaş, “İlk günden itibaren bunun bir tuzak olduğunu ifade ettik. YSK, hukuka bağlıdır. Adaylık başvurularında kimin uygun olup olmadığı konusunda tek yetkili mercidir. Başvurulara itiraz olmadığı gibi, adaylıkları ilan etmişlerdir çünkü yasaya uygundur” diyor. YSK, 24 Haziran genel seçimlerinde CHP’nin KHK ile ihraç edilen üç kişiyi aday göstermesi üzerine yapılan itirazı reddetmiş, KHK’lı adaylar Meclis’e vekil olarak girebilmişti.
"İkinciye mazbata verilmesi büyük bir gasptır”
Belediye meclislerinin kendi içlerinden belediye başkanı seçme olasılığının göz ardı edildiğini ifade eden Beştaş’a göre, YSK’nın böyle bir karar aldıktan sonra yapması gereken seçimleri yenilemek. HDP'li siyasetçi, “Neticede bu bir seçimdir. İkinciye mazbata verilmesi çok çok daha büyük bir gasptır” diyor. YSK kararlarının kesin kararlar olduğunu hatırlatarak, kararın açık bir hukuksuzluk olduğunu yineleyerek, “Kurullarımız çalışıyor, biz iptal başvurularımızı yaptık. YSK’nin halen vazgeçme şansı var, iş işten geçmeden bu karardan dönülmesini bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi olmasa da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de başvuru yapacağız” diyor.
HDP’nin seçimi kazanan belediye başkanı ve belediye meclis üyelerine mazbata verilmemesi yönündeki kararın iptali için YSK’ya yaptığı itiraz başvurusu henüz sonuçlanmadı.
YSK kararıyla kayyum atandığını dile getiren HDP’li hukukçu, kararla iktidarın seçimlere açık müdahale ettiğini söylüyor ve YSK üyeleri hakkında kendilerine ulaşan iddiaları, “KHK’lilere mazbata verilmemesi kararından sonra 5’e 5 bir görüş ayrılığı yaşanmış. Üyelerin yarısı, ‘Seçim yenilensin’, diğer yarısı ise ‘İkinciye mazbata verelim’ demiş. İkinci gün ikinciye mazbata verilmesi kararı çıkmış, bazı üyeler ikna edilmiş. Neden ikinciye mazbata verildiğinin halen açıklaması yok” sözleriyle aktarıyor.
Kaboğlu: Anayasa hükümleri YSK için bağlayıcı
DW Türkçe’ye konuşan CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Prof. İbrahim Kaboğlu da YSK kararının Anayasa’ya açıkça ve çok yönlü olarak aykırılıklar içerdiğini söylüyor. YSK’nın seçimlerin düzenli ve güvenli bir biçimde yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlatan Kaboğlu, kurulun seçmenlerin iradelerinin yerine geçme noktasında hak ve yetkiye sahip olmadığını ekliyor. “Aday listesini kesinleştiren YSK, seçimleri kazanan adayların başkanlığını hangi gerekçe ile kabul etmemiştir? Seçilmeye engel oluşturan hususlar Anayasa’da ‘Milletvekili Seçilme Yeterliliği’ni düzenleyen 76'ıncı maddede sayılmıştır ve bunlar arasında KHK yoktur” diyor. YSK’nın seçilme engellerini genişletme hak ve yetkisine sahip olmadığını vurgulayan Anayasa Profesörü, Anayasa hükümlerinin YSK için de bağlayıcı olduğuna dikkati çekiyor.
YSK’nın Anayasa’ya aykırı olan KHK’lı belediye başkanlarıyla ilgili kararının, seçilmiş başkanlar yerine seçilmemiş adayları başkan olarak belirlemesiyle kendini seçmen iradesinin yerine koyduğunu belirten Prof. İbrahim Kaboğlu, “Bu durum da Anayasa’ya aykırılığı ağırlaştırmıştır” diye ekliyor. Kaboğlu’na göre, mağdur olan KHK’lı başkanların itirazıyla YSK’nın kararını düzeltmesi ve Anayasa dışı uygulamaya son vermesi gerekiyor.
Ceylan: “Hukuki değil, siyasi bir süreç”
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde oyların yüzde 71’ini alarak eş başkan seçilen Zeyyat Ceylan, 2016 yılında KHK ile 20 yıllık mesleğinden men edilmiş bir öğretmen. Adaylık başvuruları sırasında bazı HDP’liler arasında YSK tarafından veto edilenler olduğunu ve bunun üzerine partisinin bu kişilerin yerine başka adaylar gösterdiğini söylüyor. DW Türkçe’ye konuşan Ceylan, “Ancak kimse bize KHK ile ilgili uyarıda bulunmadı. Bize yönelik de veto olabilirdi ama olmadı. Olsaydı ona göre değerlendirme ve hatta değiştirme bile yapardık” diyor.
Mevcut durumda sadece başkan seçilen KHK’lı adayların değil, HDP’ye oy veren halkın da mağdur edildiğini dile getiren Ceylan, seçimde kaybedenlere mazbata verilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiriyor. “Şu ana kadar siyasi iktidar ve YSK çevresi dışında alınan kararı hukuki, ahlaki ya da vicdani bulan bir söyleme şahit olmadık” diyor.
YSK sürecinin hukuki değil, siyasi geliştiğini söyleyen Ceylan, gerekçeli kararın henüz kendilerine ulaşmadığını belirtiyor. Ceylan, alınan kararı meşru bulmadıklarını ifade ederek, “Bu durumu yeni bir kayyum olarak görüyoruz” diyor.
Berki: “Güzellik yarışması değil, halk iradesi var
KHK ile ihraç edildiği için mazbatası verilmeyen bir diğer HDP’li başkan ise, Van’ın Tuşba ilçesinden seçilen Yılmaz Berki. Zeyyat Ceylan gibi adaylık başvuruları sırasında herhangi bir uyarı ile karşılaşmadıklarını söyleyen Berki, Van Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı olarak çalışırken KHK ile işine son verildiğini belirtiyor. Seçim kampanyası sürecinde baskılarla karşılaştıklarını ancak buna rağmen seçimi kazandıklarını söyleyen Berki, “Meclis’te KHK’li vekiller var, onlarla aramızda fark yok. Bununla ilgili YSK kararı da var. Hakkımızda mahkeme kararı yok. YSK seçilen adaylar için, ‘Ben bunu beğenmiyorum’ diyerek ikinci sıradakine mazbatayı veriyor. Güzellik yarışması değil ki, halk iradesi var” diyor.
Mazbatanın seçilen kişinin aday olma yeterliliği gerekçe gösterilerek kaybedene verilmesinin ilk kez görüldüğünü ve bu durumun halkın iradesine saygısızlık olduğunu ifade eden Yılmaz Berki, “İtirazlarımızı yaptık ama beklentimiz yok. Orada da siyasi karar verilecektir” diye ekliyor.
Burcu Karakaş /İstanbul
© Deutsche Welle Türkçe