Yine herkes kopyalarsa
Terabayt nedir, nasıl yazılır? Doğrusu ben de bilmiyorum. Her gün kitap ve gazete okur, internette dolaşırım ama terabayt okumuşluğum yoktur.
‘Panama Belgeleri' adı verilen 11 milyon sayfalık doküman ‘Süddeutsche Zeitung' (SZ) gazetesine sızdırıldı ve gazete de ünlülerin kirli sırlarını uzun haber halinde yayınladı. Biliyorum, çünkü gazeteyi ben de okudum. Poroşenko, Putin, Mossack, Messi ve daha nice tanınmış isim töhmet altında. SZ sansasyonel haberi rakiplerinden önce yayınlamakla turnayı gözünden vurmuş oldu. Dijital projeler sorumlusu Stefan Plöchinger sansasyonel yeniliğin haber ambargosunun kalkmasından önce Edward Snowden tarafından dünyaya duyurulmuş olmasıyla gururlanıyor.
Dijital çağda gazetecilik böyle yapılıyor. ‘Panama Belgelerinin' yayınlanmasından sonra şu iki husus öne çıkıyor:
1.Haber dergisi ‘Der Spiegel'den kavgayla ayrılan Georg Mascolo iki yıldır koordinatörlüğünü yaptığı ‘Süddeutsche Zeitung' ile iki Alman radyo-televizyon kuruluşu arasındaki araştırma ortaklığının başarısından gurur duyacaktır. Diğer büyük yayın organları gibi ‘Der Spiegel' de sansasyon haberciliğinde bu üçlünün gerisine düştü.
2.Gazeteciliğin ikilemi böyle günlerde kendini gösteriyor. İkilem, ‘iki zor ve nahoş şık arasında tercih yapmak zorunda olmak', anlamına geliyor. İkilem yazı işlerinde, ‘yazalım mı, yazmayalım mı?' sorusuyla karşımıza çıkıyor.
Yanıt belli: Çok önemli olduğu için haberi bütün yayın organları alıp yayınlayacaktır. Medyada çalışanların çok azı böylesine karmaşık ve zor bir konu hakkında tek başına esaslı araştırma yapma imkânına sahip. Zaman, para, temas ve kaynak sıkıntısı buna engel oluyor. Hele bir gün sonra başka bir sansasyon haberi manşet olacaksa.
Üzücü bir meslek sırrı vereyim: Çoğu zaman herkes birbirinden çalıp yayınlar ve bu da gerçeğin gün ışığına çıkmasını zorlaştırır. Son zamanlarda hangimiz Suriye'de ya da Pyöngyang'da bulunduk? Eski Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle'nin cenazesine katılanımız oldu mu? Pek azımız, değil mi?
Otantik gazetecilik
Olup biteni yerinde görüp haber yazan muhabir iyi gazetecidir. Çünkü kendinle değil göreviyle ilgilenmektedir. Muhabire dayalı araştırma birimi kuran her medya kuruluşu da gazetecilik açısından iyi bir medya organıdır. Bilgi akışının küresel kenetlenme içinde olduğu günümüzde bir adım öne geçip ‘Panama Belgelerini' ilk yayınlayan olabilmek için böyle bir hazırlık yapmak elzemdir. Rakip kuruluşları ağzı açık bırakabilmek için de. Bunun nasıl yapılabileceğini de en iyi, ‘Süddeutsche Zeitung'un öyküsünü hazırlayanlardan Frederik Obermaier anlatabilir.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier bir ödül töreni sırasında gazetecilere çeşitliliğe daha fazla önem vermelerini öğütlemişti. Bunu bir politikacının ağzından duymak hiç de iyiye alamet sayılmaz. Bu bütün yazı işlerine yapılmış bir, ‘inandırıcı olun, ev ödevlerinizi iyi yapın!' uyarısıdır. ‘New York Times' gazetesi geçenlerde, Brüksel saldırılarını izleyen ilk saatlerde yazı işlerinin nasıl çalıştığını dokümantasyon haline getirdi.
Demek ki, dikkati önemli olan üzerinde yoğunlaştırmak ve dırdırı azaltmak gerekiyormuş. ‘Süddeutsche Zeitung' bunun nasıl yapılabileceğini göstermiş oldu. Kutlarız. Diğerlerine de Kurt Tucholsky'nin öğüdü kalıyor: ‘Kötü gazetecilikle filozof olunmaz.'
© Deutsche Welle Türkçe
Marko Langer