Türkiye'nin 15 Temmuz'u anma etkinlikleri, ülkenin kendisini Avrupa'dan ne kadar uzaklaştırdığının bir göstergesi.
Bu hafta sonu Türk liderler, geçen yıl gerçekleştirilen darbe girişimini halk cumhuriyetlerinde görmeye alışkın olduğumuz tarzda görkemli etkinliklerle anacak. Etkinliklerin amacı "demokrasinin zaferini kutlamak". Ancak ülke bu amaçtan giderek uzaklaşıyor.
Yeni ülkedeki her şeyin merkezinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var. Darbe gecesinin ardından kendisini, darbeyi önleyerek Türkiye'yi yeniden inşa eden bir kahraman olarak ortaya koydu.
Atatürk'ün cumhuriyetini değiştirmek
Türkler, 2002'den bu yana Erdoğan'ı ve AKP'yi seçse de Erdoğan'ın parlamenter demokrasinin yerini alacak bir başkanlık sistemini içeren "Yeni Türkiye" projesini istikrarlı bir şekilde reddettiler.
Geçen yıl gerçekleştirilen darbe girişimi Atatürk'ün cumhuriyetini Erdoğan'ın cumhuriyeti ile değiştirmek için gerekli olan ivmeyi sağladı.
Eski demokrasi kusursuz değildi, ancak yenisi ne özgür ne de demokratik. Erdoğan'ın etrafına toplanmış bir ulus efsanesinin üzerine kurulmuş durumda. Erdoğan'ı ya da onun muhafazakar gündemini eleştirenler, ülkenin düşmanı olarak yaftalanıyor.
Darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal, iktidarı eleştirenlerin ve muhaliflerin "terörist" olarak gösterilip yargılanmasını kolaylaştırdı. 15 Temmuz sonrası, ihraçlar ve tutuklamalar çığ gibi arttı. Aslında süreç, 2014'te başladı. Erdoğan'a yakın çevrelerin hedef alındığı rüşvet operasyonlarına tepki olarak isim listeleri hazırlandı. Şimdi bu isimler, ihraç edilerek hapse atılıyor.
Yeni muhalefet için umut
Ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl gerçekleşen darbe girişimini "kontrollü darbe" olarak gördüklerini açıkladı.
Kılıçdaroğlu'na göre Erdoğan askeri darbe girişiminde bulunulacağına dair bilgi sahibiydi. Kontrol altında olan bu girişimin gerçekleşmesine izin verme kararı aldı.
Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği "Adalet Yürüyüşü" Erdoğan'ı devirmeyecek. Ancak umut verici.
Türk siyasetinin kabuk tutmuş partileri arasında yer alan CHP, yozlaşmış AKP ile savaş için kendisini yeniden tanımlıyor. Erdoğan'sa CHP'ye sınırlarını göstermekten çekinmedi. Yakın bir süre önce CHP milletvekili Enis Berberoğlu 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Türk liderlerin bu haftasonu "demokrasinin zaferine" yoğunlaştıklarını söylemek pek mümkün değil. Ne bu hafta sonu ne de gelecek günlerde de öyle olacak.
© Deutsche Welle Türkçe
Rainer Hermann