1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Plastik çılgınlığına dur de!

Lukas Hansen Kommentarbild APP
Lukas Hansen
5 Nisan 2018

Her yıl giderek daha fazla doğal yollarla yok olması mümkün olmayan çöp üretiyoruz. DW'den Lukas Hansen'e göre, insanların zihniyetinin değişmesinin vakti geldi.

https://p.dw.com/p/2vXui
Gemüse in Kunststoffverpackung
Fotoğraf: picture-alliance/Photoshot

http://p.dw.com/p/2vByA

Ambalajsız ürün satan marketlerin, hiçbir gıda ürününü çöpe atmayan restoranların sayılarının arttığını duydukça çevre bilincimizin arttığı düşünülebilir. Ancak durum pek de öyle değil. ABD'de yayımlanan Science Advances dergisinde yer alan bir araştırmaya göre, geçen 80 yıl içerisinde sekiz milyar tondan fazla plastik ürettiğimizi yazıyor. Bu rakam her yıl katlanarak artıyor.

Özellikle Endonezya gibi ekonomisi hızla büyüyen Asya ülkelerinde oluşan çöp dağlarının haddi hesabı yok. Yüzyıllar boyunca ambalajlamada doğaya hiçbir zararı olmayan muz yaprakları kullanan Endonezyalılar plastikle tanışınca, çöp sorunuyla da karşı karşıya kaldı. Ülkede ne yasal uygulamalar ne de çöp toplayan özel şirketler olunca çöpler ya nehirlere atılıyor ya da toprağa gömülüyor.

Lukas Hansen Kommentarbild APP

Çinlilerin çöpleriyle nasıl başa çıkacağız?

Çöp sorununa sebebiyet veren ülkelerin başında Çin geliyor. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa'nın çöpleri alarak bunu bir ticaret modeline çeviren Çin plastik çöp ithalatını durdurdu. Ne de olsa artık önce kendi çöpleriyle başa çıkmaları gerekiyor. Çin'in resmi açıklamasına göre, bu uygulamanın durdurulma nedeni Çin'in doğayı korumak istemesi.

O zaman bize de Avrupa ve Almanya'ya geçmiş olsun demek kalıyor. Çin 2016 yılında bizden 1,5 milyon ton plastik çöp almıştı. Şimdi ne yapacağız peki? Zorda kalırsak belki yakarız. Ama o da çok kalıcı bir çözüm değil. Çöpleri geri dönüşüme sokmak ise oldukça pahalı bir yöntem. Çünkü firmalar da kendine göre bir kâr etmek istiyor.

Örnek kıta Afrika

AB Komisyonu yasal uygulamalar getirerek çöp sorununa 2030 yılına kadar bir çözüm bulmaya çalışıyor. AB'nin stratejisi daha az plastik, daha çok geri dönüşüm. Ancak bunu yasalara dökmek üye ülkelerin sorumluluğunda.

Peki üye ülkeler ne yapabilir? Haddinden fazla üretilen ambalajları yasaklayabilirler aslında. Pişmiş yumurtaların kabuğunu soyup, ambalajlarla satan şirketlerle işe başlanabilir mesela.

Bazı Afrika ülkeleri bizden oldukça ilerde. Ruanda örneğin. Ruanda'da 2004 yılından beri plastik poşet kullanmak yasak. Sokağa plastik şişe atanlara para cezası var. Bu nedenle Ruanda Afrika'nın en temiz ülkesi.

Kenya'daki yaptırımlar ise daha sert. Kenya'da elinde bir plastik poşetle yakalanırsanız 37 bin euro ceza ödemek zorundasınız ya da en kötü ihtimalle 4 yıl hapis cezası alırsınız.

Gereksiz şeylerden kurtulun

Avrupa Birliği de dersini almış gibi görünüyor. Yakın zamanda marketlerde plastik poşetler olmayacak. "Coffee- to- go" bardakları 'mümkünse' kullanılmayacak. Ama bu uygulamalar gelecek diye şimdiden sevinmeye gerek yok. Yasalar ne derse desin, önemli olan değişimin insanların kafasında başlaması. Her ne kadar rahatlarını bozulsa da, ihtiyaçları olmayan şeylerden vazgeçmeye hazır olmalılar.

Lukas Hansen

© Deutsche Welle Türkçe